“Zeytini’mizi Öldürmesinler”

Çanakkale Ece Ayhan Kültür Evi, 2018 yılına anlamlı bir etkinlikle başladı. Hafta sonu Gülpınar’ın direnişçi konuklarını ağırlayan Ece Ayhan Kültür Evi’nde, Nejla Osseiran tarafından yönetilen “Zeytini Öldürmesinler” adlı belgesel gösterimi gerçekleştirildi. Arından Gülpınar’da yaşanan süreç hakkında söyleşi yapıldı. Etkinlikler, kısa süre önce hayatını kaybeden Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği Başkanı Can Sayıner’e adandı.

Haziran 2017’de jeotermal sondaj çalışması için zeytinliklerinin ortasında hafriyat çalışması yapıldığını haber alan Gülpınar köyü halkı, yürütmeyi durdurma ve iptal davası açtı. Sondaj çalışmaları hızlanınca tehlikeyi fark eden halk, zeytinliklerini korumak amacıyla, mahkeme kararını beklemeden makineleri çalıştırmamak amacıyla sahada nöbete başladı. Zeytin Nöbeti 33 gün ve gece sürdü ve sondaj sahası tamamen boşaltılınca son buldu. Çanakkale’de belgesel ve kısa film ağırlıklı çalışmalarıyla tanınan Nejla Osseiran, Gülpınar’da yaşanan bu süreci bir belgesele aktardı. Hafta sonu Ece Ayhan Kültür Evi’nde düzenlenen film gösterimi ve söyleşi etkinliğinde ilk olarak, Nejla Osseiran tarafından yönetilen “Zeytini Öldürmesinler” adlı belgesel gösterimi gerçekleştirildi. Gürpınarlılar tarafından başlatılan direnişi belgesele aktarmak için o bölgede çalışmalar yaptığını söyleyen Osseiran, “Yazın temmuz başında bu konuyla ilgili bilgi aldım. Gülpınarı bilmiyordum. Umutsuzca oraya gittim. Oradaki mücadeleyi görmek beni çok etkiledi. Olanı belgelemek için gittiğim yerde müthiş bir direniş vardı. En çok kadınların direnişi orada gördüm. Belki de onların sayesinde bu kadar güçlüydüler diyebilirim. En çok bu beni etkiledi” dedi.

“Hem tarımı destekliyorlar, hem de zeytini öldürüyorlar”
Etkinliğin devamında, Gülpınar Muhtarı Ünal Karagöz, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği Başkanı Gönül Solmaz Işık ve zeytin nöbetine katılan Gülpınarlı kadınlardan Nahide Güngör; “Havama Suyuma Zeytinime Dokunma” adlı bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşide ilk olarak söz alan Gülpınar Muhtarı Ünal Karagöz, Gülpınar için sürecin hala devam ettiğini dile getirerek; “Köyde sondaj yapılacağını ilk duyduğumuzda ne yapabiliriz diye düşündük. Yasal olarak kaymakamlığa, çevre şehircilik bakanlığına ve gerekli yerlere başvurular yaptık. Baktık, ÇED gerekli değildir raporu alanlar, istediği gibi çalışmalara başladı. Gülpınar halkı yok sayıldı. Yetkililerden bir cevap beklerken baktık ki sondaj çalışmaları devam ediyordu. Sonra nöbet tutma kararı aldık. Zeytinlikler gidiyor elden dedik. Duyarlı tüm vatandaşlarımız dur demek için eylem başlattı. Gülpınar’ın geçim kaynağının zeytin ve zeytinyağı olduğunu defalarca söyledik. Organik tarım yapıldığını belirttik. Gülpnar derneği sayesinde, Gülpınar halkı sayesinde bu sondaj çalışmalarını biraz olsun engelleyebildik. En son köyümüze bilirkişi uzmanları geldi, onlara sondaj alanlarını tek tek gösterdik. Etrafımızdaki zeytinleri tanıttık. Bize rapor vermeyin bunları görün dedik. Bazı bilirkişi uzmanları daha zeytinin ne olduğunu bilmiyordu. Devletimiz bu sırada Ayvacık’ın tek sulanabilen ovasına, sulama kanalları getirdi. Aslında anlamıyoruz bu nasıl bir tezattır. Bir tarafta hem tarımı açıyorsunuz, vatandaşları destekliyorsunuz. Diğer bir taraftan da jeotermal yaparak zeytinleri öldürüyorsunuz. En son müdahiller adalete çıktı. Çanakkale Bölge Mahkemesi’nde dava sürüyor. Tekrar görüşlerimizi sunacağız. Sonuç ne olacak bilmiyoruz. Böyle bir çevre böyle bir alan yok olmamalı. Zeytinimiz yok olmamalı”dedi. Gülpınarlı kadınlardan Nahide Güngör ise mücadele ruhunun ve dayanışmanın bölgede ne olursa olsun süreceğini söyledi.

Can Sayıner unutulmadı
Öte yandan etkinlikte kısa süre önce hayatını kaybeden Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği Başkanı Can Sayıner unutulmadı. Moderatör Özlem Ergün burada yaptığı konuşmada; “Bu işin peşine bırakmamak adına gurur duyduğumu söyleyebilirim. Böyle bir güzelliğe kim zarar vermek ister. Ama burada hatırlatmak istediğimiz biri var. Can hoca hepimizin yakın arkadaşı ve dostuydu. Her ölüm erken ölümdür. Ama o Gülpınar için özeldi. Bu etkinliği ona adamak istedik ”diyerek etkinliğin Can Sayıner’e adandığını ifade etti.