Yeşil Alan Fakiri Olmamak İçin
Çanakkale’nin neredeyse tek yeşil alanı olarak kalmış olan eski adı ile İngiliz Bahçesi olan Halk Bahçesi hakkındaki yazımı okuyanlar hatırlayacaktır. Araçların işgaline uğrayan bu yeşil alan için birden önemli bir hareket başlatıldı. Birçok insan bu konuda Belediye ve Çanakkale Valiliği ile ilişkiye geçti ve buraya sahip çıkmaya başladı.
Geçtiğimiz hafta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan bir düzenleme ile şehir merkezlerinde terk edilen askeri alanlar, belediyelere ve TOKİ’ye devredilerek konut alanına çevrilmesine uygun hale getirildi. Çanakkale için bunu değerlendirmeye alır isek, Barbaros Mahallesi’nde denize uzunlamasına 105 dönümlük bir alan olan Hamidiye Tabyaları’ndan bahsediyorum. Barbaros Mahallesi sınırları içinde yer alan Hamidiye Tabyaları, Sultan Abdulhamit zamanında yapıldı. Tam karşısına denk gelen Namazgah Tabyaları ile boğaz geçişi ve İstanbul’a olası saldırıları daha Çanakkale Boğazında durdurmak üzere yaptırıldı. Cumhuriyet ile birlikte askeri alan olarak kullanılan alan, çevresinde konutlaşma arttıkça deniz ile kent arasında sıkışıp kaldı. Askerler güvenlik gerekçesi ile tabyaları terk ettiler. Belli bir süre sahipsiz kalan Hamidiye Tabyaları, sonradan Kültür Bakanlığına devredildi. Kültür Bakanlığı da bu alan üzerinde ilk aşamada arkeolojik alan araştırması yaptı. Herhangi bir arkeolojik alan bulgusuna ulaşılmadığı için de Kültür ve Turizm İl Müdürü Şinasi Haznedar “Hamidiye Tabyaları üzerinde yapı yapılmasına engel bir durum olmadığının belirlendiğini” ifade etti. Sayın Haznedar burada yapılaşma derken konuta açılmadan bahsetmiyor, en azından şimdilik. Kültür Bakanlığı ve Çanakkale Valiliği alanın bir kültür ve sanat kompleksi olarak kullanılması için çalışmalar yürütüyor. Çok verimli olduğuna inandığım bu çalışmada kentli olarak bizler de ilgili kurumlara destek vermemiz gerekir. Bu bölgenin yeşil alan olarak kalması, kent halkı tarafından yeşil alan olarak kullanılması çok önemli bir kazançtır. 1999 depreminden sonra yasa ile belirlenmiş olan kentlerde kişi başı 7m2 olarak yeşil alanın alt sınırı 10m2‘ye çıkarıldı. Özellikle depremden sonra insanların toplanmasına kolaylık sağlamak için arttırılan bu rakam Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da uygun bulunan ortalama rakam. Buna rağmen Şehir Plancıları odasının yaptığı araştırmaya göre İstanbul için kişi başına düşen yeşil alan sadece 3m2. Kişi başına düşen yeşil alan miktarı New York’da 23,1m2, Hollanda Rotterdam’da 28,3m2, Paris’de 11,5m2. Çanakkale için böyle bir çalışmayı, en azından ben yazıyı hazırlayıncaya kadar yaptığım araştırmalarda bulamadım. Onun için Çanakkale ile ilgili resmi rakamsal veri veremiyorum. Ama kişisel gözlemlerim bana çok düşük olduğunu gösteriyor. Sadece yapmış olmak için yapılan ve tamamıyla güneş altında konuşlanan çocuk parkı veya dinlenme banklarının hiç kullanılmadığına sizler de tanık oluyorsunuz. Çünkü hiçbir insan direkt güneş altında dinlenmek istemiyor. Hollanda da olsanız direkt güneş altında oturursunuz. Çünkü orada güneşi zaten sayılı günlerde görüyorsunuz. Ama bu kural Çanakkale için hiç geçerli değil. Burada insanlar bir gölge altında oturmak istiyorlar. Sıcaklığın son günlerdeki gibi gölgede 38 derece olduğu bir yerde isteseniz de güneş altında kalamazsınız. Kordon boyu düzenlemesi aşamasında neredeyse her sabah denetimler yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a bu denetimlerde daha fazla ağaç talep eden insanlar olduğunu biliyoruz. Çünkü insanlar gündüz sıcağında kordondan yararlanamamakta. Hem vücut sağlığımız hem ruh sağlığımız için kentimizin yeşil alanlarına sonuna kadar sahip çıkmamız gerekiyor. Daha sağlıklı bir gelecek, daha yaşanası kentler için bu ortak harekete ihtiyacımız var. Her tarafı beton yığınlarına getirdiğimizde bu kentlerde aslında yaşayamayacağımızı da çok iyi bilmemiz gerekiyor.
‘ÇANAKKALE İÇİNDE’ Notu: Bu yazı Oral Kaya’nın izniyle, http://oralkaya.blogspot.com adresli blogundan alınmıştır.
Oral Kaya Son Yazıları...
- 21/09/2020 Yeni bir süreçte yaşadığımız kentleri ve kendi geleceğimizi tekrar düşünmek ve yaratmak
- 15/05/2019 Bir Resmi Gazete Kararı ve Yok Edilen Enerji Kooperatifleri
- 29/11/2017 Neden Yenilenebilir Enerji Kooperatifleri?
- 14/11/2017 COP23 Zirvesinde Ülkemizdeki Yerel Girişimleri Anlattık
- 28/06/2016 (Tüm Zorluklara Rağmen) Enerji Değişimi Yaşayan Ülkem
- 16/05/2016 Yenilenebilir Enerji Kooperatifleri ile kırsaldan başlayan enerji devrimi
- 17/01/2016 Yenilenebilir Enerjide En Önde Yer Almak
- 31/12/2015 Sular Yükselince
- 19/11/2015 İklim Forumunda dert Dünyamızın geleceği idi
- 23/12/2014 Yenilenebilir Enerji Devrimi
Yorumlar...
Henüz yorum yok...