“Türkiye Transatlantik & Transpasifik Anlaşmalarının İçinde Olmalı”

10 Nisan 2014

Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen ülkemizin 1996 yılında Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri başlamadan imzalamış olduğu Gümrük Birliği Anlaşmasının bugüne kadarki sonuçları, etkileri ve beklentilerin değerlendirildiği TÜRKİYE-AB GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASI DEĞERLENDİRME RAPORU’nun Lansman toplantısına katıldı. Tam üye sıfatına haiz olmamasına rağmen yaklaşık 19 yıldan beri Türkiye’nin uyguladığı bu dış ticaret rejiminin, etkileri, avantajları, serbest ticaret anlaşmaları, ihracatımıza ve ithalatımıza olan katkılarının değerlendirildiği bu toplantıya TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu, Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, – AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Bela Szombati, Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü Aday Ülkeler Direktörü Alexandra Cas Granje ve Dünya Bankası Kıdemli Ekonomisti konuşmacı olarak katıldı.

Raporun ilk tanıtım toplantısına katılan Kaya Üzen “Rapor oldukça önemli ve önemli olduğu derecede de teknik bir konuyu içeriyor. Ülkemizin 19 yılındaki makro dengelerine damgasını vuran, en önemli faktörlerden biri olan Gümrük Birliği anlaşmasının etkilerini değerlendiren bu rapor, aynı zamanda ülkemizin geleceğini belirleyen ekonomi politikalarının da en önemli unsurlarından birisi bu Gümrük Birliği anlaşmasıdır. Geniş katılımlı ve üst düzey bir toplantı oldu. Çok verimli oldu” değerlendirmesini yaptı.

Kaya Üzen şu ifadelere yer verdi:

“Avrupa Birliği şimdi Gümrük Birliği Anlaşması çerçevesinde yeni bir döneme girdi. NAFTA ülkeleri dediğimiz Kuzey Amerika Ülkeleri olan Kanada, ABD ve Meksika serbest ticaret anlaşması imzalama hazırlıkları yapıyorlar. Gümrük Birliği anlaşması gereği bizler de Türkiye olarak bu Serbest Ticaret Anlaşmasının (STA) içinde 3. ülke olarak yer almamız gerekiyor. Ülkemiz son yıllarda bir çok sanayileşmiş ülke ile serbest ticaret anlaşması imzaladı. Bir çoğu ile de serbest ticaret anlaşması için müzakereler yürütülüyor.
Avrupa Birliği TTIP (Transatlantik Trade and Investment Partnership ? Atlantik Ötesi Ticaret ve Yatırım İşbirliği) dediğimiz bu anlaşmayı halen ABD ile yürütüyor. Ancak önümüzdeki günlerde ABD’nin bu anlaşmaya Kanada ve Meksika’yı da dâhil edeceğini düşünüyoruz. Gümrük Birliği anlaşmaları bu genişleme ve anlaşmadan dolayı yeni bir dönemece girecek. Bu nedenle bizlere sunulan bu rapor çok yerinde ve çok anlamlı bir rapor oldu.
Gümrük Birliği’nin son 19 yılda ülkemiz ekonomisine olumlu ve olumsuz bir çok katkısı oldu. Sayın Başkan Hisarcıklıoğlu geniş kapsamlı bir konuşma yaptı. Avrupa Birliğindeki ve Dünya Bankasındaki muhataplarımıza Türk özel sektörünün çok iyi durumda olduğunu, Serbest Ticaret Anlaşmalarına çok hazırlıklı olduğunu vurguladı. 2008 yılında başlayan ve halen etkileri devam eden finansal krizden halen bir çok AB ülkesi çıkamazken, Türkiye’nin çok iyi bir çıkış yakaladığını ve yüksek büyüme ivmesini koruduğunu ifade etti. Sayın Hisarcıklıoğlu’nun konuşması hem AB Komisyonu yetkililerine hem de Dünya Bankası yetkililerine ekonomimizin dayanıklılığı ve krizlere hazırlığı konusunda çok olumlu mesajlar verdi.
AB büyük oranda enerjide, hammaddede Rusya’ya bağımlı. Mesela Almanya Doğal Gaz tüketiminin %36’sı Rusya’dan alınıyor. AB İnsan kaynakları politikasında da çok sıkıntılı. Nüfus artış hızı eksi. Göç ve çifte vatandaşlık için düzenlemeler yapmaya başladılar. Bu nedenle hem enerji temininde hem hammadde temininde AB yeni bir açılım yaparak şimdi ABD ile ticari ortaklık kurmaya çalışıyor. Başkan Obama da geçtiğimiz günlerde ABD gazının ihracına onay verdi ve bu konuda çalışmalara hemen başlanacağını ifade etti.
Ancak burada bizler Türk özel sektörü olarak pozisyonumuzu çok iyi belirlemeli ve stratejimizi çok iyi geliştirmeliyiz. Avrupa Birliği bizim dış ticaretimizde çok önemli bir yer tutuyor. Almanya en büyük dış ticaret partnerimiz. Gümrük Birliği bize çok ağır bir tecrübe olsa da ekonomimizin sağlamlığını, şoklara dayanıklılığını ve ihracat kabiliyetimizi geliştirdi. Son on dokuz yılda Türk özel sektörü çok hızlı gelişti. İhracatımız 21 Milyar Dolardan 152 Milyar Dolara yükseldi. 2023 hedefimiz 500 Milyar Dolar. İhracat sepetimizde AB ülkeleri yaklaşık %50’lik bir hacim oluşturuyor. Ve daha da önemlisi AB’ye çok büyük miktarda sanayi malları satıyoruz.
Diğer yandan bu konuda şu noktayı da hemen ifade edelim. Gümrük Birliği bir çok haksız ve hukuksuz uygulamayı da getirdi. Bu konuyu Başkan Hisarcıklıoğlu muhataplarımıza çok açık ve net vurguladı. Sayın Başkan “Yeni ortaklarımız AB’de serbestçe gezerken, biz transit karayolu kotaları ile boğuşmaya başladık. Rakip işadamları AB pasaportuyla gezerken, Türk işadamlarımız vize çilesiyle boğuşmaya devam etti.” sözleriyle bizlerin en önemli sorunlarımızdan olan vize sorununu, haksızlığını ve adaletsizliğini çok açık biçimde altını çizdi.
ABD Brookings Enstitüsü Transatlantik Anlaşmasının ülkemize muhtemel etkileri üzerinde bir araştırma yaptı. Bu enstitüsünün tahminine göre bu anlaşma Türkiye’yi de içine alırsa kısa vadede 100.000 kişi işsiz kalabilir ve ilk kayıp 20 Milyar Doları bulabilir. Bu nedenle Türk Özel sektörünün temsilcileri olarak bizler bu konularda çok ciddi hazırlıklar yapmamız gerekiyor.
Rapor hakkındaki görüşlerini açıklayan Dünya Bankası yetkilileri ve AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Genel Müdürlüğünün yetkilileri bizim hassas olduğumuz noktalardaki düşüncelerimizi kabul ettiler. Ancak bu yetkililer konuya siyasi kararlardan ziyade teknokrat gözüyle değerlendirdikleri için Gümrük Birliğini ekonomik bir paket olarak ele aldılar.”

Kaya Üzen, Rapor’un ülkemize ve ilimize olan yansımaları hakkında son olarak “Önümüze şimdi yeni bir Transatlantik Bloku adı altında yeni bir ekonomik alan, yeni bir pazar, yeni fırsatlar çıkıyor. Bu konuda bizler Çanakkale olarak bir toplantı düzenleyerek özellikle dış ticaret yapan üyelerimize bu yeni gelişmeleri anlatmamız gerekiyor. Bu üyelerimizin hazırlıklı olmaları için geniş kapsamlı bir bilgilendirme çalışmasında ilimiz açısında fayda görüyorum. Ben tekrar bu rapor vesilesiyle bizleri toplayan başta TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu olmak üzere, Dünya Bankası yetkililerine, AB Komisyonu yetkililerine çalışmaları için teşekkür ediyorum. Verimli bir analiz raporu olduğunu düşünüyorum” dedi.

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir