“Troya: historia y mito” çok beğenildi…
2018’in Troya Yılı olması sebebiyle çok sayıda basın mensubunun ağırlandığı Troya bölgesinde bu kez İspanyollar ağırlandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca Çanakkale ve İzmir çevresinde gerçekleştirilen Academia Play firması mensuplarının basın ağırlaması neticesinde animasyon çizim tekniği ile Troya: historia y mito (Troya: tarih ve mitoloji) videosu oluşturuldu.
Youtube üzerinden 958.078 abone sayısına sahip görsel ve işitsel formatta eğitime dayalı interaktif academia.play platformunda İspanyolca yayınlanmaya başlayan Troya videosu şimdiden büyük ilgi görüyor.
Tarihsel gerçekler, meraklar, güncel olaylar, sinema, sanat, spor, müzik veya bilimsel temaların yer aldığı içeriklerin sunulduğu platformda yayınlanan video, Homeros’un İlyada Destanı’nda bahsi geçen Troya Savaşlarını anlatıyor. 2018 Temmuz ayından itibaren 176.247 kez görüntüleme alan video uluslararası alanda da Troya ve Çanakkale’nin tanıtımına katkı sunuyor.
Tanıtım videosunda, VIII. yüzyılda günümüzde Türkiye’de Ege Denizi kıyısındaki İzmir’de yaşayan Yunan şairi Homeros’a atfedilen Batı’nın en eski destanı olan İlyada ve Odessa, Troyalıları ve Akalar arasında yaşanan büyük savaşın 10. ve son yılındaki olayları anlatmaktadır.
O dönemde, Zeus ve Leda’nın kızı, Sparta kralı Menelaus’un karısı Helen dünyanın en güzel kadınıdır. Kral Priam’ın küçük oğlu, Troya prensi Paris ve Helen birbirlerine aşık olurlar ve iki sevgili Troya şehrine dönerler. Bu Troya Savaşı’nı başlatan ana nedendir. İlyada destanı 24 bölüme ayrılmıştır. Homeros, İlyada destanında, Truva Savaşı’nın iki aydan fazla sürmeyen son bölümünü anlatmaktadır.
Homerus’un şiirlerinde kahramanlar ve tanrılar her zaman birbirine karışır. Bazı kaprisli tanrılar, fanilerin işlerinde sürekli olarak taraf tutmaktadır. Bu kadar ilahi müdahale, modern çağ boyunca hem savaş hem de kentin mitolojik bir hikayenin parçası olduğu, yani Homerus’un oluşturduğu hikayenin salt kurgudan başka bir şey olmadığı düşüncesiyle yapılmıştır.
19. yüzyılda, Heinrich Schliemman adlı Prusyalı bir milyoner, efsanevi Troya’nın hiçbir zaman varolmadığına inanmayı reddetmiş ve bu yüzden onu bulmak için yola çıkmıştır. Diplomat Frank Calvert’ın yedi yıl önce Hisarlık Tepesi üzerinde, kazı çalışmaları yapmış olduğu sahayı Schliemann ortaya çıkarmıştır. Schliemann’ın, arkeolojik buluntulardan bahsi geçen Troya şehrini bulamamasının nedeni Neolitik çağdan Bizans‘a kadar uzanan bir dönemi kapsayan üst üste 10 şehrin kurulmuş olmasıdır.
Konuyu araştıran arkeologlar, Homeros’un tanımına uyan olası iki şehir katmanı tanımlamışlardır. Bunlar Troya VI ve Troya VII- katmanlarıdır. Bu şehir katmanları M.Ö 1000 ve 1500 yılları arasında tarihlendirilmiştir.
Bugün, Troya kalıntıları denizden yaklaşık 6 kilometre uzaklıkta, şimdiki Çanakkale ilinde yer almaktadır, ancak yüzyıllar öncesine kadar şehir sahil boyunca uzanmaktaydı. Bugün ise Çanakkale Boğazı olarak adlandırılan Hellespont’un girişinde yer almaktadır.
Batı’nın kökleri mitolojik anlamda Troya’ya ait olduğu için Yunanistan ve Roma da bizim mirasımızın bir parçasını oluşturmaktadır.
Yorumlar...
Henüz yorum yok...