Yağışlar Sonrası Zararın Boyutları Ortaya Çıkıyor
Çanakkale’de son yağışların ilk belirlemelere göre 33 bin 200 dekar ekili alanı vurduğu açıklandı. Kumkale Ovasında yapılan incelemede verimli toprakların büyük oranda denize aktığı ve önümüzdeki yıl rekolte düşüklüğü yaşanabileceği uyarısı yapıldı.
Çanakkale’de kuvvetli yağışların yol açtığı zararı tespit etmek için başlayan çalışmalarda bilanço da yavaş yavaş netleşmeye başladı. Çanakkale’de son yağışların ilk belirlemelere göre 33 bin 200 dekar ekili alanı vurduğu açıklandı. Yaşanan felakete dikkati çeken Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkan Vekili Nuri Şeyda Sorman, incelemelerde bulunmak üzere geldiği Çanakkale’de çitçilerin zararlarının telafi edilmesi ve kredi borçlarının ertelenmesini istedi.
Binlerce top toprak denize aktı
TZOB Yönetim Kurulu Muhasip Üye Mustafa Hepokur, TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Tuncer Başoğlu, Kumkale Belediye Başkanı Süleyman Erte, Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, Bayramiç Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan, Ezine Ziraat Odası Başkanı Ahmet Önder ile üreticiler, kuvvetli yağış nedeniyle yaklaşık 10 bin dönüm arazinin selden etkilendiği Kumkale Ovası’nda incelemelerde bulundu.
İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklama yapan Sorman, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın talimatıyla Çanakkale’deki afet bölgelerini incelemek üzere bölgede bulunduklarını söyledi. Çok büyük zararla karşı karşıya olduklarını belirten Sorman, “Her şeyden önce can kaybının olmaması sevindirici. Tüm Çanakkaleli çiftçilere ‘geçmiş olsun’ diyorum. Bu zararın da bir an önce hükümet yetkilileri tarafından telafi edilmesini temenni ediyoruz” dedi. Sorman, sel afeti karşısında yeni ekimi yapılmış hububat ürünlerinin, sebze ve meyve bahçelerinin, özellikle zeytin ağaçlarındaki mahsulün yere düşmesinden dolayı büyük bir verim kaybının söz konusu olduğunu ifade ederek, “Doğal afet karşısında verimli toprakların denize akması, önümüzdeki yıllarda verim düşüklüğü yaşatacaktır. Bu da sadece üreteciyi değil, ülke ekonomisini büyük ölçüde etkileyecektir. Zaten yüksek maliyet karşısında zor durumda olan çiftçilerimiz bu ikinci felaketle tamamen üretemez duruma düşmüştür. Mutlaka üreticilerimizin kredilerinin, kredi faizlerinin düşürülmesi ve borçlarının ertelenmesi gerekmektedir” diye konuştu.
Toprakların sigortalanması
Üreticilerin, hükümetin bu konudaki yardımını talep ettiğine işaret eden Sorman, şöyle konuştu “Ayrıca Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) kapsamındaki sigortanın teşvik edici hale mutlaka getirilmesi gerekmektedir. Dünyada tarımın öne çıkmış olduğu bu günlerde güvenli gıdaya ulaşabilmek, ülkemizin dış ticaret açığını azaltabilmek için mutlaka bunları yapmak durumundayız. Şayet üreticiler üretemezse hem ülkenin dış ticaret açığı artacak, hem de sağlıklı gıdaya ulaşmamız mümkün olamayacaktır. Onun için gereken tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz. Tarım, açık alanda yapılan bir sektör. Mutlaka doğal afetlerden etkilenecektir. Tarım sigortası teşvik edici hale gelmelidir. Çiftçilerimiz yüksek sigorta primleri karşısında zaten üretim maliyetleri yüksek olduğu için bu sigortadan kaçmaktadır. 2090 Sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkındaki Kanun ile üreticilerin zararlarını karşılaması mümkün değildir. Bundan üreticilerimizin yararlanması için yüzde 40 mal kaybına uğraması gerekiyor. Tarla değerlerinin ürün fiyatlarından yüksek olması nedeniyle çiftçilerin bundan yararlanması söz konu değildir. Onun için tarım sigortasının daha cazibeli hale getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca meteorolojik istasyonların olay yerlerine uzak olması nedeniyle, meteorolojik verilen yanlış değerlendirmektedir. Bundan da üreticilerimiz zarar görmektedir. Bunun için meteoroloji istasyonların zirai alanlara daha yakın yapılması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir.”
Sorman, aşırı yağışların tarımı olumsuz etkilediğini, verim kaybına neden olduğunu, yağışın yanında aşırı sıcakların da tarımı olumsuz etkilediğini ifade ederek, mutlaka sigorta sisteminin işletilmesi gerektiğini kaydetti.
[Medya Hedef]
Yorumlar...
Henüz yorum yok...