“Sepsis Kanserden Daha Ölümcül Olabilir”
Türk Yoğun Bakım Derneği tarafından, Türkiye’deki tüm sağlık personeline yönelik, dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı sorunu olan “Sepsis”in tanı ve tedavisine ilişkin eğitim kampanyası başlatıldı.
Kampanya kapsamında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi sağlık çalışanlarına, Anesteziyoloji ve Reanimasyon A.D. Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hatice Betül Altınışık tarafından sepsis farkındalığı, tanısı, acil tedavisi ve ileri tedavisi ile ilgili güncel bilgileri içeren eğitim verildi.
Dünya Sepsis Günü ile ilgili Türk Yoğun Bakım Derneği ve Sağlık Bakanlığı’nca ortaklaşa yürütülen eğitim programına ÇOMÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tamer Demir, Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Okhan Akdur, Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri ve Hastane Personeli katıldı.
Sepsis Nedir?
Türkiye’de sepsis gelişen hastaların hastane ölüm oranlarının, hastalığın şiddetine bağlı olmakla birlikte ortalama yüzde 60 civarında olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Hatice Betül Altınışık, “Her yıl Sepsis gelişen hastaların 5,5-8 milyonunun hayatını kaybettiği düşünülmektedir. ABD’de her yıl 1 milyon 670 bin kişide Sepsis gelişmekte ve bu hastaların 258 bini hayatını kaybetmektedir. İngiltere’de her yıl 150 bin-260 bin kadar Sepsis vakası görülmektedir. Sepsis kişiler arasında ayrım yapmaz. Genç, yaşlı, zengin, fakir, ırk ve cinsiyete bakmaksızın ölümcül klinik tabloyu oluşturur. Bağışıklık sistemi zayıflamış, 65 yaşında veya daha yaşlı, 1 yaşından daha küçük kişilerin riski daha yüksektir. Sepsise yol açabilecek grip, zatürre ve diğer enfeksiyonlar için gereken sıklıklarla ve gereken kişilerde aşılanma yapılması sepsisin gelişimini önemli oranda önlemektedir. Sepsis akciğer kanseri, prostat kanseri, meme kanseri ve AIDS vakalarının toplamından daha fazla kişide görülmektedir” dedi.
Erken tanı konularak tedavi edilmemesi halinde hastalığın, birçok organda yetmezliğe, şoka ve yüksek oranda ölüme yol açtığına dikkat çeken Altınışık, “Dünyada en fazla hastalığa neden olan tablodur. Yapılan çalışmalar her gün sepsis oranlarının artış gösterdiğini ortaya koyuyor.” dedi.
Altınışık, bu hastalar için uzun süreli hastane yatışının söz konusu olduğunu dile getirerek, çok pahalı antibiyotik tedavilerinin yapıldığını vurguladı. Sepsis ile mücadelenin zor olduğunun ve hastalığın dünyanın her yerinde benzer sıklıkta görüldüğünün altını çizen Altınışık, mücadelede başarı şansının erken tanı ve uygun antibiyotik tedavisine bağlı olduğunu bildirdi:
“Sepsis, enfeksiyona karşı vücudun verdiği cevabın organlara zarar vermesiyle ortaya çıkar. Şok, organ yetmezlikleri ve özellikle de erken tanınıp tedavi edilmezse ölüme yol açar. Aşı, antibiyotik ve yoğun bakım uygulamalarındaki tüm ilerlemelere rağmen enfeksiyondan ölümün en sık nedeni. Sepsis olan hastaların yüzde 30-60’ı hastanede ölüyor. Dünyada her üç saniyede bir kişi sepsis nedeniyle kaybediliyor.
Sepsis, yüksekten düşme, trafik kazası, miyokard enfarktüsü, ağır enfeksiyon, bir grip virüsü, yine basit veya zor bir ameliyat gibi herhangi bir nedenle vücutta ciddi bir stres yaratan olaylar sonrasında gelişebilir. Bunların etkisiyle aktive olan bağışıklık sisteminin olumsuz yönde çalışarak bir veya daha fazla organ yetmezliğine neden olabiliyor. Sepsis bir hastalıktır. Enfeksiyonun uzantısı olmayabilir. Ancak sepsise enfeksiyon eşlik eder. Burada bağışıklık sisteminin baş edememesi değil, bağışıklık sisteminin aşırı aktivasyonu veya yanlış kodlanması sonucunda oluşan savunma amaçlı bir takım maddelerin organizmayı hasarlandırması sözkonusu.
Bağışıksık sistem anarşisi de diyebiliriz. Organizmanın başına gelen her hangi büyük bir olay karşısında bağışıklık mekanizmasının şaşırması söz konusu. Sepsiste iç dinamikler ve dengeler bozulur. Sepsisin oluşmasında ileri derecede karmaşık bir takım döngüler söz konusu. Bütününde değerlendirildiğinde ise sepsis organizmanın tamamını ilgilendiren son derece karmaşık süreçler bütünüdür. Her yıl yaklaşık 30 milyon kişi sepsis oluyor. Küresel Sepsis Topluluğu’nun verilerine göre sepsis her yıl yaklaşık yüzde 8–13 oranında artış gösteriyor. Kalın bağırsak ve meme kanserinden ölümlerin toplamından daha fazla hasta sepsis nedeniyle kaybediliyor.”
Yorumlar...
Henüz yorum yok...