Rektör Laçiner 2012 Yılını Değerlendirdi
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner 2012 yılsonu değerlendirmesi için basın mensuplarıyla bir araya geldi. Anafartalar Kampüsü Eğitim Fakültesi Dekanlık toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şükriye Aras Hisar, Prof. Dr. Hüseyin Özdemir ve Genel Sekreter Mustafa Yollu da katıldı.
Rektör Laçiner, göreve geleli yaklaşık 19 ay olduğunu belirterek, bazılarının iddia ettiği gibi bu göreve siyasi görüşleri nedeniyle atanmadığının altını çizdi. Prof. Dr. Laçiner değerlendirme toplantısında ÇOMÜ için yapılan çalışmalarla ilgili detaylı açıklamalarda bulunduktan sonra kendisine yönelik yapılan eleştirilere de açıklık getirdi.
Prof. Dr. Sedat Laçiner’in basın toplantısı metni:
Rektörlük görevine geleli yaklaşık 19 ay oldu. Bazılarının iddia ettiği gibi bu göreve siyasi görüşlerim nedeniyle atanmış değilim. ÇOMÜ öğretim üyelerinin oylarıyla seçimden birinci çıktım, bu seçime saygı gösterildi. Bu göreve geldiğim ilk günden bu yana Üniversitemiz ile ilgili gelişmeleri, şeffaf yönetim anlayışımızın bir gereği olarak sık sık kamuoyu ile paylaştık. ÇOMÜ hiçbir dönemde olmadığı kadar iç işleyişini Çanakkale ve genel olarak kamuoyu ile paylaşmaktan çekinmedi. Bundan sonra da böyle olacak. ÇOMÜ’de ne varsa bilmek isteyen herkes bunları bilecek.
2012 yılının sonuna geldik. Bu yıl da geçtiğimiz yıl gibi ÇOMÜ olağanüstü bir gelişme kaydetti. Geçmiş yılların ihmali ve eksiklikleri kısa sürede kapanıyor. Birkaç yıl içinde ÇOMÜ’nün çok farklı bir yerde olduğunu hep birlikte göreceğiz.
Gerek bilimsel, gerekse eğitsel kriterler açısından ele alındığında ÇOMÜ’nün geçtiğimiz 19 aylık dönemde birçok alanda sınıf atladığını görmemek mümkün değildir.
Öğrenci sayımız ve öğretim elemanı sayımızda rekor artışlar yaşadık. Akademik personel sayımız 1100’lü rakamlardan 1.500’lü rakamlara ulaştı. Geçmişte 4-5 yılın toplamında sağlanan artış son 19 ayda sağlandı. Üstelik nitelikten taviz vermeden. Bu eğilim önümüzdeki 2 yılda da devam eder iseÇOMÜ’nün akademik personel sayısının kolayca 2.000’li rakamları aşacağı, yani sadece 4 yıl içinde % 100 artacağı görülecektir.
Belki de en çok emeği ve zamanı yeni kadro bulmakta harcıyoruz. Yeni doktor ve doçent olan ÇOMÜ’lüler bizleri çok heyecanlandırıyor ve onların atama ve yükselmeleri için çırpınıyoruz. Bu bahisle 100’den fazla kişinin kadro beklediği ve sübjektif kriterler ile mağdur edildikleri iddiası gerçeklerden uzak bir iddiadır. Belki bu tür liyakate kıymet vermeyen haller geçmişte olmuştur. Bunun pek çok şahidi vardır. ÇOMÜ personeli bu konuda ağır bedeller ödemiştir. Ancak artık o anlayışlar tarihte kalmıştır. ÇOMÜ personelini haklarını savunmak bizim asli işimizdir ve gereğini yapıyoruz.
Aynı şekilde öğrenci sayımız sadece 2 yılda 10 binden fazla artmıştır. Bu artış niteliksiz bir artış da değildir. Puanlarımız ve diğer üniversiteler arasındaki yerimiz hızla yükselmektedir. Bu yıl 80’den fazla lise birincisi üniversitemizi tercih etti. İlk binden 21 öğrenciyi ÇOMÜ’ye çekmeyi başardık. Geçen yıl 11 öğrenciye sevinirken sayı iki misline çıktı. Lisans bölümlerinde öğrencilerimizin sadece % 6’sının Çanakkale’den geldiğini düşünecek olursak ve Türkiye’de üniversite sayısında olağanüstü bir patlama yaşandığını dikkate alacak olur isek ÇOMÜ’nün çetin bir rekabetten başarıyla çıktığını teslim etmek gerekir. ÇOMÜ adım adım Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasındaki yerini alıyor. ÇOMÜ sıradan bir çevre üniversitesi olmayı reddediyor ve en iyiler liginde kendisine yer açıyor.
İyileşme her alanda. 2000 yılında 500 civarında olan idari personel sayısı bugün 900’e yaklaştı aştı, 2013’te 1.000’i aşmasını bekliyoruz. Sadece 2012 yılında 149 ilave sözleşmeli personel kadrosunu Ankara’dan almayı başardık. Personele dayalı hizmet alımlarında istihdam edilen Çanakkaleli sayısı da 500’ü aştı. Kısacası ÇOMÜ büyüyor, Çanakkale kazanıyor.
2012’de ÇOMÜ’nün neredeyse tüm altyapısı yenilendi. Bu çabamız 2013’te de devam edecek. 2012 yılı boyuncabilgisayarlar yenilendi, internet kapasitesi birkaç misli genişledi, internet hızımız 4 misli arttı, kablosuz bağlantı üniversitenin her köşesine yayıldı. 10 yıldır tek bir bilgisayar bile alınmamış bazı okullarımıza yüzlerce bilgisayar alınarak öğretim üyelerimizin önemli bir sorunu aşıldı.
Kütüphanemiz 2012’de köhne ve yenilikleri takip etmekte zorlanan bir yer olmaktan çıktı, bölgesinin en iyisi haline geldi. Hatta ÇOMÜ Kütüphanesi veri tabanları ve koleksiyonu açısından Türkiye’nin en iyi üniversite kütüphanelerinden biri haline geldi. Kütüphane ve laboratuvarlarımız 7 gün 24 saat çalışır hale döndü. ÇOMÜ Yerleşkesi gece gündüz çalışıyor. Sınır boylarındaki askerlerimiz gibi ÇOMÜ’deki bilim insanlarımız da bu ülke için sabahlıyor.
Yayınlanan makale sayısında, alınan atıflarda, katıldığımız ulusal ve uluslararası toplantılarda da rekorlar yaşıyoruz. ÇOMÜ’nün saygınlığı kamuoyunda ve bilim dünyasında her geçen gün hızla artıyor. Bu durum mezunlarımızın istihdamına da çok olumlu yansıyor. Uluslararası anlaşmalarımız hem sayı, hem de nitelik olarak arttı. Uygulamalı eğitime verilen önem sayesinde öğrencilerimiz alanlarının daha fazla uzmanı haline geliyorlar.
Elbette 2012 yılının en önemli iyileşmelerinden biri de yapılaşma alanında oldu. Binaların eksikleri gideriliyor. Mantolama, ısı ve ses yalıtımı, estetik iyileştirmeler ve diğer onarımlara büyük kaynaklar ayrıldı. Birçok yeni laboratuvar hizmete açıldı, birçoğu da yenilendi. Laboratuvar altyapımızı yenilemeyi ve yenilerini hizmete açmayı 2013 için de öncelikli hedeflerimiz arasında sayıyoruz. ÇOMÜ Bugün sanayiye dönük bilimsel üretimde Türkiye’nin 15. En iyi üniversitesi haline gelmiştir. Akredite laboratuvarlarımızla bölgenin ve ÇOMÜ’nün ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz.
2012’de yeni yapılaşma projeleri de devreye girdi. ÇOMÜ Merkezi Laboratuvarlarının inşaatını tamamladık, milyonlarca liralık makinalar adım adım geliyor. Ocak 2013 içinde bu laboratuvarları Kalkınma Bakanımız Sayın Cevdet Yılmaz törenle açacak. 4 katlı bu bina Kalkınma Bakanlığı’nın fonlarıyla yapıldı, bakanlıkça desteklendi. Binanın içine alınmakta olan malzemeler binanın kendisinden daha değerli. ÇOMÜ böylece merkezi laboratuvar binasına sahip sayılı üniversitelerden biri haline geldi. Buradan 2013 ve sonrasında büyük projeler çıkacaktır.
Aynı şekilde Deney Hayvanları Merkezi‘ni de kısa sürede tamamladık. Bu merkez sayesinde ÇOMÜ Tıp ve bilimsel deneyler alanında bir adım öne geçti, diğer üniversitelere örnek oldu. Deney Hayvanları Merkezi 8 yeni laboratuvar anlamına geliyor. Burada 2013 yılında 100 bin dolarlık bir de simülasyon merkezi oluşturacağız ve sadece ÇOMÜ’de tıp eğitimine değil, diğer üniversitelerin ihtiyacına da karşılık vereceğiz.
Geçtiğimiz yıl kurulan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemizin binası da tamamlanmak üzere. 4 katlı bina sosyal bilimler alanında ÇOMÜ’ye büyük katkı sağlayacaktır. 2013 içinde hem iç donatıları sağlanacak, hem de açılışı yapılacak.
Aynı bölgede ÇOMÜ Kütüphanesi Ek Binası da tamamlanmak üzere. İkinci dönem devreye girecek. Böylece halen 500 olan aynı anda oturma kapasitemiz 3.000’e çıkmış olacak. Raf kapasitemiz ise yarım milyon kitabı bu sayede aşacak. Bitmek üzere olan bu bina Türkiye’nin en güzel kütüphane mimarilerinden birine sahip.
Terzioğlu Yerleşkesi’ndeki bir diğer yatırımımız ise 6 katlı merkezi dersliklerimiz. Bu binalar sayesinde öğretim elemanlarının ve öğrencilerimizin sınıf, oda ve laboratuvar ihtiyaçları karşılanmış olacak. Bilgi İşlem Dairemiz de modern bir hizmet mekânına kavuşmuş olacak.
Terzioğlu Yerleşkesi’ndeki bir başka yatırım ise sosyal bir proje. Türkiye’nin en büyük kreşi ve bakımevi burada inşa ediliyor. Hatırlayacaksınız bu binaların temelini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Şahin Hanımefendi yapmıştı. Bu yatırımımızı da önümüzdeki 2013 Eylül ayına kadar devreye sokmuş olacağız.
Yerleşkede ikinci kapalı spor salonu inşaatı ve onun hemen yanı başında bir diğer merkezi derslik inşaatı da kabasıyla bitmek üzere. Bu yatırımların tamamlanmasının ardından 2013-2014 eğitim öğretim yılında ÇOMÜ Stadyumu için de düğmeye basacağız.
Biliyorsunuz 2012’de Yabancı Diller Yüksekokulu‘nu, Sağlık Bilimleri Enstitüsü‘nü ve Sağlık Yüksekokulu‘nu içeren binayı açmıştık. Bu vesileyle İngilizce Hazırlık okulumuza büyük önem verdiğimizi hatırlatmak isterim. Halen 1500’den fazla öğrencimiz 1 yıllık İngilizce hazırlık programına devam ediyor. 2-3 yıl içinde bu rakamın 5 bin öğrenciyi aşmasını istiyoruz. Bu da ÇOMÜ’nün 3 yıl içinde 40 binden fazla öğrenci sayısına ulaşacağını bizlere gösteriyor.
2012’de devreye giren bir diğer bina ise Güzel Sanatlar Fakültesi, İletişim Fakültesi ve Mimarlık Fakültesi‘ni içeren bina oldu. Yaklaşık 15 bin metrekarelik bu binamız Çanakkale’nin belki de en büyük yapısı.
Yapılaşma çalışmalarına Biga Ağaköy’deki BİİBF Kütüphanesi‘ni de eklememiz gerekiyor. Yaklaşık 3 milyon liraya mal olacak olan kütüphane, mimarisi ve kullanışlılığı ile ÇOMÜ’ye büyük bir katkı sağlayacaktır. Kütüphane yaklaşık olarak 250 bin raf kapasitesine sahip olacak. İlk etapta 60 bin kitapla Biga’daki öğrencilerimize hizmet verecek.
Bu arada belirtmek gerekir, 2010 yılında sadece 87 bin olan kitap sayımızı 2012 Aralık ayı itibariyle 320 bini aşmıştır. Buna yaklaşık 200 bin elektronik kitap dahil değildir. Hedef 2015 yılına kadar toplamda 1 milyon kitaptır. Elektronik veri tabanlarında da ÇOMÜ grurla söylemek isterim ki Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasındadır. ÇOMÜ Kütüphanesi‘nin yaşadığı devrim niteliğindeki büyümenin Türkiye’de eşi benzeri yoktur. ÇOMÜ Kütüphanesi kataloglarına her ay 10 binden fazla kitap girmektedir. Bu artışı Milli Kütüphane’de dahi görmek çok zordur. Belki de bu nedenle ÇOMÜ Kütüphanesi‘ne başka illerden ziyaretlerde ciddi bir artış yaşanmaktadır. Bu iyileşmeler öğrencilerimizin kütüphane kullanım oranlarına da yansımıştır. Özellikle sınav dönemlerinde kütüphanede yer bulmak mümkün değildir.
2012’de ÇOMÜ’deki bir diğer iyileşme de bilgisayar altyapısındaki iyileşmedir. Öğrenci merkezli bir üniversite olarak ÇOMÜ tarihinde bir ilk olarak öğrencilere dönük açık bilgisayar laboratuvarları oluşturduk. Yüzlerce bilgisayar artık öğrencilerimizin hizmetinde. Emin olunuz bu laboratuvarlar açısından bakıldığın ÇOMÜ pek çok Batılı üniversitenin dahi önüne geçti. Bunların bir kısmı 7 gün 24 saat açık. En son Biga’da 150 bilgisayarlık bir öğrenci bilgisayar laboratuvarını devreye sokuyoruz. Öğrencilerimize ek olarak çalışanlarımızın bilgisayar ve diğer bilgi işlem araç-gereçlerini de yeniliyoruz. Göreve geldiğimizde gördük ki bilgisayar dağıtımında bir adalet tesis edilememiş. Yönetime yakın veya uzak ayrımı yapılmış. Pek çok öğretim elemanımızın şahsi bilgisayarlarını kullandığını fark ettik. Böyle bir durum kabul edilemezdi. Bu konuda çalışmalar başladı, 2013’de sonuçlandırmayı umuyoruz.
ÇOMÜ’nün geçmiş 18 yılında bilgisayar namına yapılan neyse ondan daha fazlasının son 19 ayda, yani 2 yıldan daha az bir sürede gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Ama bu da yetmez. ÇOMÜ internet kullanım oranını son 19 ayda yaklaşık olarak % 800 arttırdı. Ama bu da yeterli değil, bu artışı 2015’e kadar % 2000 gibi bir iyileşme oranına çıkaracağız ve Türkiye’nin en iyi üniversitelerinin seviyesine geleceğiz. Bunda kararlıyız. 1,5 yıl sonra pek çok alanda Türkiye’nin en iyi rakamlarını ÇOMÜ’de de göreceksiniz, zaten görmeye başladık bile. İnternet rakamları ÇOMÜ’nün gerçek bir üniversiteye dönüştüğünün, en iyileri hedeflediğinin bariz göstergesidir. Bu sayede evrensel bilgiye daha hızlı ulaşılıyor, ne kadar veri okunursa o kadar çok özgün ve nitelikli bilimsel çalışma ortaya çıkmaktadır.
2012’de ÇOMÜ’nün ODTÜ-URAP dünya üniversiteler listesinde tam 62 sıra birden yukarı çıktığını da gördük. 2011 yılında dünyanın en iyi üniversiteleri arasında 1393. sırada yer bulan ÇOMÜ, 2012 yılında 62 sıralık bir iyileşme ile 1331. sıraya yükseldi. Böylece ÇOMÜ dünyanın en iyi 1.500 üniversitesi arasında yer almaya devam etti. Bu tabloya göre ÇOMÜ pek çok ABD ve Avrupa üniversitesini de geride bırakmış oldu. Dünyada 20 binden fazla üniversite bulunuyor. Elbette bu sıra da yeterli değil, hedef önce ilk 1.000, ardından ise ilk 500. Bunda kararlıyız ve ulaşacağız, hiç kimsenin hedeflerimizden bir şüphesi olmasın.
Bu iyileşmeler ve yatırımlar üniversiteler sıralamasındaki asıl etkisini 5-10 yıl sonra daha belirgin bir şekilde gösterecektir. ÇOMÜ geri dönülmez bir şekilde en iyiler liginde kendisine yer bulacaktır.
Belki doğrudan biz yapmıyoruz ama gerek özel şirketlere, gerekse Kredi ve Yurtlar Kurumu’na cesaretlendirmelerimiz ve desteğimiz sayesinde ÇOMÜ yurt açığını da önemli oranda kapatıyor. Yerleşke içinde önce 650 kişilik özel bir yurt açıldı, ardından ise 550 kişilik kız öğrenci yurdu açıldı.Bunların yerlerini ÇOMÜ vermiştir. Genişleyecek arsa sorunumuz had safhada olmasına rağmen öğrencilerimizin yararı için bu fedakârlığa katlanıyoruz. Bu politikamız sürüyor.
ÇOMÜ’de yaklaşık 3 bin öğrencilik ek yurt kapasitesi artışına daha gidilecek. Bunlara ek olarak Biga’da 500 kişilik KYK yurdu açılmak üzere. Bir de Vakıf yurdu Ağaköy’de açılmak üzere. KYK Gökçeada’da da bir yurt yapıyor. Başka bir deyişle kalacak yer konusunda ÇOMÜ 18 yılda alınan mesafeyi katlayarak yoluna devam ediyor?
Bir yandan da ÇOMÜ yerleşkelerinde ve binalarında iyileştirmelere ve estetik çalışmalarına giriyoruz. Yerleşkelerimizi sanat eserleriyle donatmaya, insanımızı heykel gibi sanat değerleriyle buluşturmaya kararlıyız. Son olarak Mehmet Akif Ersoy heykelini Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay Beyefendi açtı. Bu heykel en güzel ve en büyük Akif heykelidir. Şu sıralar Çanakkale Savaşlarının kahraman hemşiresi Safiye Hüseyin Heykeli üzerinde çalışıyoruz. Yerleşkelerimizi sanat eserleri ve güzelliklerle donatacağız. Binalarımızı kısa sürede her yönüyle bir üniversiteye yaraşır hale getireceğiz.
ÇOMÜ’nün bir başarısı da bütçesini arttırmada ve alternatif kaynak oluşturmada gösterdiği maharettir. 2010 yılında 100 milyon lirayı bulmayan bütçe bu yıl 155 milyon lirayı aşmıştır. 2013 yılında gerçekleşecek harcamanın 175 milyon lirayı aşması beklenmektedir. Artık ÇOMÜ dev bütçeli üniversitelerden biri olmak yolundadır. 2015 yılına kadar bütçemizin 200 milyonu aşmasını, hatta 250 milyon lirayı bulmasını beklemekteyiz. Bu da ÇOMÜ’ye ve Çanakkale’ye daha fazla hizmet demektir.
Devletin ÇOMÜ’ye sağladığı ve son 2 yılda adeta patlayan bu cömert bütçe ne yazık ki yılların ihmallerini ve açığı kapatmaya yetmemektedir. Bu nedenle büyük bir bağış kampanyası başlatmış durumdayız. Bu çerçevede bazı ihtiyaçlarımızı hayırseverler karşılamaktadır. Kütüphanemizde hayırsever yardımlarının birkaç milyon lirayı bulduğu tahmin edilmektedir. Kalebodur‘un katkısını da burada zikretmemiz gerekir. Ayrıca İÇDAŞ ve Kolin Otel‘in 20 milyon lirayı aşan İlahiyat Fakültesi Yerleşkesi ve Kongre Merkezi yatırımları Çanakkale’de bir ilktir. Bu sayede ilk defa Çanakkale’de ÇOMÜ’nün bazı binaları tamamen hayırseverlerin katkısıyla gerçekleştirilmektedir. ÇOMÜ bu katkılardan dolayı minnettardır. Bu tür bağışların artarak sürmesini bekliyoruz. Trilyonlarca liralık bağış Üniversite-kent ilişkilerinde ne kadar ileri bir seviyeye ulaşmakta olduğumuzun da kanıtlarından sadece biridir.
Alternatif kaynak üretiminde bir diğer enstrüman ise projelerdir. ÇOMÜ bilim insanları GMKA, TÜBİTAK, SANTEZ ve diğer fonlardan artan oranda yararlanmaktadır. Özellikle GMKA desteklerinden Çanakkale’den en çok yararlanan kurumların başında ÇOMÜ gelmektedir. Bu sayede Yenice’den Biga’ya kadar pek çok okulumuz laboratuvar ihtiyaçlarını karşılamıştır. Buralarda yapılan testler bölge halkına da büyük hizmet vermektedir.
Elbette kaynak oluşturmada en önemli kalemi öncelik sıralamasını doğru yapmak ve tasarruf oluşturuyor. Hizmet ve konfordan ödün vermeksizin tasarruf yapabilmek ise en doğru seçenektir. Önceliklerimizi öğrencilerimiz ve akademik çalışmalar olarak belirledik ve bunun sonuçlarını 2012’de önemli oranda aldık.
2012’deki en önemli başarılardan biri ise ÇOMÜ Çanakkale Teknoloji Parkı‘nı (Teknokent) açılmaya hazır hale getirmemizdir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın katkılarıyla bu yatırımın binalarını 2013’de başlatmayı bekliyoruz. Bu sayede ilimizde sanayi-üniversite işbirliğinde önemli bir atılım yaşanacaktır. Aynı bağlamda ÇOMÜ ile bazı sanayi kuruluşları arasında birlikte çalışmanın başladığını da ifade etmek isterim.
İçimizde bir ukde olarak kalan ise Eğitim Fakültemizin bulunduğu Anafartalar Yerleşkesi’ni henüz yenileyememektir. Bazı formüller üzerinde çalışıldı, ancak bizim dışımızda nedenlerden dolayı projelerimizi uygulamaya geçirmekten geciktik. 2013 yılında bu yerleşkemizde 6 katlı bir öğretim üyesi bloğuna başlıyoruz. Ayrıca Süleyman Demirel Konferans Salonu’nun 2 misli bir kongre merkezini de burada yapmak istiyoruz. Eğitim Kütüphanesi‘ni yenilemek istiyoruz. Aynı yerleşkede yeni laboratuvarlar açmayı planlıyoruz. Başka iyileştirmeler de masamızda proje halinde duruyor, umarım 2013 bu yerleşkemiz açısında verimli geçecektir.
Yapmak isteyip de henüz yapamadığımız bir diğer hedefimiz ise personelimiz için lojman yapımıdır. Bu konuda arayışlarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki 5 yıllık stratejik hedeflerimizin başında personelimizin kalacak yerleri bulunuyor. Bu konuda proje üretimi devam ediyor.
2013’de Mühendislik Fakültesi’ni de yeni bir binaya kavuşturmak üzere düğmeye bastık. Çünkü Mühendislik Fakültesi’ne çok sayıda yeni bölüm ekledik, bölüm sayısı 15’e çıktı, öğrenci sayısı hızla artıyor. Bu da yeni mekânlar ve olanaklar gerektiriyor. Mühendislik Fakültesi 2013’de öncelikli fakültelerimizin başında yer alacak. ÇOMÜ’de inşaat, elektrik-elektronik, malzeme, makina mühendisliği alanlarında daha iddialı olmak istiyoruz. Çevre Mühendisliği’nde ise tamamen İngilizce eğitime geçildi biliyorsunuz. Bunlar da birkaç yıl öncesinde sadece bir hayaldi.
İngilizce eğitim ÇOMÜ’nün stratejik hedeflerinden biri. Mühendislik Fakültesi’nden sonra 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Fen Edebiyat Fakültesi’nde genetik alanında % 100 İngilizce eğitime geçilecek. Tüm öğrencilerimiz mutlaka İngilizce hazırlık alacak, her fakültede en az bir bölüm ise eğitimini İngilizce olarak verecek. Türklere yabancı dili, yabancılara ise Türkçe’yi öğreteceğiz.
ÇOMÜ’de yabancı öğrenci sayısı izlediğimiz teşvik edici politikalar sayesinde daha şimdiden 400’ü aştı. Hedefimiz önce bini, ardından ise 3 bini aşmak. Uluslararası bir üniversite olmak istiyoruz. Evrensel değerleri bilen ve kendi değerlerimiz ile yaşatabilen bir üniversiteye olmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda hem uluslararası öğrenci sayısını hem de öğretim elemanı sayısını ciddi bir miktarda arttıracağız.
2012 dendiğinde bir diğer gelişme de ÇOMÜ Kampüs FM‘in faaliyete geçmesidir. ÇOMÜ İletişim Fakültesi kurulduktan sonra uygulama alanları oluşturmak bir zaruret halini almıştı. Bu bağlamda önce radyoyu kurduk. Kampüs FM bir eğitim ve uygulama radyosudur. ÇOMÜ İletişim Fakültesi öğrencileri ve diğer ÇOMÜ’lüler radyoculuk deneyimini doğrudan buradan elde ediyorlar. Kampüs FM hiç tartışmasız Türkiye’nin en iyi radyo stüdyolarından birine sahip. Altyapımız oldukça iyi.
Şimdi sıra televizyon stüdyolarında. 2013 Ocak ayında ÇOMÜ TV stüdyolarının yapımına başlanacak, gerekli altyapı yatırımları da gerçekleştirilecek. Hedefimiz yaz aylarına kadar bina ve donatıları tamamlamak, 2013-2014 eğitim öğretim yılına uygulama ve eğitim televizyonu ÇOMÜ TV ile başlayabilmek. ÇOMÜ İletişim Fakültesi mezunları bu sayede okulu tamamladıklarında piyasada tecrübe açısından hiçbir zorluk çekmeyecekler, çünkü en gelişmiş altyapı ile en gelişmiş teknikleri uygulamış olarak profesyonel hayata adım atacaklar. Böylece mezunlarımızın istihdamına en önemli katkıyı sağlamış olacağız.
Bu bağlamda Ton Radyo ile sağlamış olduğumuz işbirliği kent-Üniversite işbirliğinde büyük bir başarıdır. Kendilerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
ÇOMÜ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ
Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren ÇOMÜ Tıp Fakültesi’nin Kepez’deki yerini iyileştirmek için çırpındık durduk. Çünkü hastane sadece bilim ve eğitimle değil, insan hayatıyla da ilgiliydi. Çanakkale’de bir tek kişinin burnu kanasa üzülürüm ve bundan kendimi de bir nebze olsun mesul hissederim. Çünkü burada bir Tıp Fakültesi var. Hele hele Çanakkalelilerin başka illerde tedavi görmek zorunda olması bizleri kahreder.
Bu düşüncelerle ÇOMÜ Tıp Fakültesi için hastanenin yanı başındaki lojmanları ve diğer yapıyı Sağlık Bakanlığı’ndan devraldık ve ek bina ile o bölgede rahatlamaya gittik. Hasta yatak sayısını 168’e çıkardık. 300-400 civarında olan günlük muayene sayısını binin üzerine çıkardık. Ameliyathane sayısı arttı, ameliyat sayısı ve nitelikleri kısa sürede inanılmaz düzeyde iyileşti. Geçmişte birkaç ayda başhekim değiştiren ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne huzur, istikrar ve enerji geldi. Bütçeler büyüdü, kadrolar genişledi.
Şu anda ÇOMÜ Tıp Fakültesi Batı ve Güney Marmara’nın en büyük tıp fakültesi hastanesidir. Bununla grur duyuyoruz. Yetersiz mekâna rağmen öğretim üyesi sayısı 120’yi aştı, doktor sayısı 200’ü buldu. Çalışan sayısı ise 650 civarında. Eğer aynı bölgede gelişmemize müsaade edilmiş olsaydı 2012 yılında sadece Hastane’de çalışan personel sayımızı 2.500’ü aşardı.
Artık bu binalara sığmıyoruz. Kaynak buluyoruz, personel buluyoruz, ancak mekân dar geliyor, yer bulamıyoruz. Bu bağlamda Hastane’nin yanındaki alanı Maliye Bakanlığı’ndan istedik, buna sıcak baktılar. Diğer parseli ise İl Özel İdaresi bize tahsis etti. Ancak her iki alanda da Kepez Belediyesi’nin itirazı ile karşılaştık. Bu tavır nedeniyle Çanakkale en az 3 yıl kaybetti. Ama olsun, zorluklardan yılmak yok. Geçici bir çözüm olarak ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Çarşı Polikliniklerini Nedime Hanım’da açtı. Bu girişimde Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan Bey’in büyük katkısı olmuştur. Yardımları nedeniyle teşekkür ederiz.
Tıpta asıl çözüm ise 2012’de gelmiştir, Tıp Fakültesi Dekanlığı ve polikliniklerinin ilk bloğunun ihalesi Aralık 2012’de tamamlanmıştır. Kepez’deki hastanemizden daha büyük olan bu binanın temellerinin 1 ay içinde atılmasını bekliyoruz. Yeni binalar Terzioğlu Yerleşkesi’nde olacaktır. ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 3 bloğunun ihalesi ise Ocak 2013’de gerçekleştirilecektir. Böylece Tıp Fakültesi 80 bin metrekareye yakın bir mekâna kavuşacaktır ve mevcut büyüklüğünün yaklaşık olarak 8 misline kavuşacaktır. 4 bloktan oluşacak olan bu yatırımların ÇOMÜ’ye maliyeti ise makinaları ile birlikte 100 milyon lirayı aşacaktır.
Bizler Tıp’ta çok özel alanlarda iddialıyız. Kalp, beyin, organ nakli, onkoloji, yaşlı hastalıkları ve çocuk başta olmak üzere ÇOMÜ Tıp Fakültesi Çanakkalelileri başka illere göndermemekte kararlıdır.Tıp alanında Türkiye’nin en iyileri arasında yerimizi kısa sürede alacağız. Bundan sonraki hedefimiz ise yurt dışından hasta çekmek ve uluslararası tıp merkezlerinden biri haline gelmektir.
Tüm bu çabaları inanılmaz zorluklar ve hatta bazı anlaşılması güç baskılara rağmen gerçekleştirmekteyiz. Bunun bir nedeni geleceğin doktorlarını yetiştirmek ve insan sağlığına katkı sağlayacak bilimsel çalışmaları yapmaktır, bir diğer neden ise Çanakkale halkına hizmet aşkıdır. Bu aşkımızın önüne hiçbir siyasi miyopluk geçemeyecektir. Kendi halkının sağlığını düşünmeyen bir Üniversite boşa çalışıyor demektir. Bizler kıymeti bugün yeterince anlaşılamasa da Çanakkale’nin yarınlarını kurtaracağına inandığımız yatırımları gerçekleştiriyoruz.
MESLEK YÜKSEKOKULLAR YATIRIMI
2013’ün bir diğer büyük yatırımı da Meslek Yüksekokulları’na olacak. 3 blok halinde gerçekeleşecek yatırımın ihalesi 2013’ün ilk aylarında gerçekleşecektir.
DİĞER YATIRIMLAR
El attığımız bir diğer alan da Dardanos Sosyal Tesisleri ve Uygulama Alanları oldu. Önce bu bölgenin altyapısını yeniledik. Tüm kanalizasyon hatları yenilendi, su boruları ağı genişletildi, sulama kaynakları zenginleştirildi. Geçmişte denize akan yer altı suları sulamada kullanılmaya başlandı, tasarruf sağlandı. Çim alan miktarı birkaç misli arttı. ÇOMÜ’ye yakışmayan yol ağı yenilendi, yenilenme halen devam ediyor. Çok sayıda bahçe mobilyası sayesinde ailelerin ve misafirlerimizin hoş vakit geçirebileceği alanlar oluşturuldu. Özellikle çocuk bahçeleri bölgeyi ideal bir dinlenme ve eğlenme alanına çevirdi. Toprak içindeki otopark zemini kaplandı ve ışıklandırıldı. Geçmişte karanlık içinde olan Dardanos Yerleşkesi bugün geç vakitlerde dahi ailelerin uğrak yeri haline geldi. Yerleşkenin kapısı tüm vatandaşlarımıza açıldı, plajımız doldu taştı. Spor sahalarında da ciddi iyileştirmelere gidildi, 2013’de bunlara devam edilecek. Özellikle kapalı spor salonu elden geçirilecek. Lojmanlar elden geçirildi. Okullarımıza ait uygulama alanlarında da bazı iyileştirmelere gidildi.
Terzioğlu Yerleşkesi’ne onlarca kamelya ve oturma grubu alındı. Bu yatırımları küçümsememek gerekir. Geçmişte yerleşkemizde oturacak bir bank dahi zor bulunurken Terzioğlu Yerleşkesi sadece 1,5 yıl içinde büyük bir parka dönüştü. Bu yöndeki yatırımlarımızı arttırarak devam ettireceğiz. Terzioğlu Yerleşkesi’ne gelen kişi buradan gitmek istemeyecek.
Yerleşkede sosyal hayatı geliştirme adına ÇOMÜ tarihinde bir ilk olarak ücretsiz servisler koyduk. Servislerimiz belli saat aralığında yerleşke içinde ring yapıyor. Buna ek olarak gece 01:30, 03:30 ve sabaha karşı 05:00’da 3 ayrı servisimiz şehir merkezine, Eğitim Fakültemizin olduğu bölgeye çalışıyor.
Yerleşkede bir market, kafe ve diğer işyerleri açıldı. 2013 başında bir de banka şubesi açılacak. Ziraat Bankası Çanakkale’deki üçüncü şubesini ÇOMÜ’de açıyor. Terzioğlu, Anafartalar ve Ağaköy’de çok sayıda bankamatik de öğrencilerimizin ve çalışanlarımızın hizmetine girdi, yenileri de gelecek.
Otobüs durakları yenilendi. Eski yıkık dökük duraklar modern duraklar ile değiştirildi. 2013’de bu tür yatırımlar da sürecek.
Yerleşkelerde çevre düzenlemesine özel bir önem verildi, binlerce yeni fidan dikildi. Yeşil alan miktarı arttırıldı. Bunların sulaması ise bazı haksız eleştirilerde iddia edildiği gibi içme suyu ile değil, doğal kaynaklar ile sağlanmaktadır. Üniversitenin geçmişte kullanmadığı kaynakları devreye soktuk. Yapılan havuzlar sayesinde yağmur suyu ve pınar suyu dahi sulamanın hizmetine girdi. Kaldı ki bunlar olmasaydı elbette New York’ta veya Berlin’de olduğu gibi hangi su var ise onunla yeşil alan çalışmaları yapılacaktı.
Terzioğlu Yerleşkesi’ndeki önemli yatırımlarımızdan biri de yol ve çevre aydınlatmalarıdır. Geçmişte Üniversite karanlıklar içindeydi. Neden böyleydi bilemiyorum. Ancak sokak aydınlatmasının olmaması trafik ve yaya güvenlik sorunlarına yol açıyordu. Hava karardıktan sonra öğrenciler ve çalışanlar yerleşkeye gelemiyordu. Oysa üniversiteler 7 gün 24 saat çalışan yerler olmak zorundadır. Üstelik ÇOMÜ’de yoğun bir ikinci öğretim programı var. Yani dersler akşam 21:00’a kadar devam ediyor. Tüm bu gerçekleri dikkate alarak sokak lambalarını çalıştırmaya başladık. Güvenlik sorunlarını ortadan kaldıracak şekilde çevre aydınlatmalarına gidildi. Bu bağlamda ÇOMÜ’de yanan bir tek lamba dahi israf edecek şekilde yakılmamaktadır. Medeniyet ışık demektir. Sokak lambalarına bile karşı çıkan, ÇOMÜ’de karanlık günleri özleyen eleştirileri anlamakta zorlanıyoruz. ÇOMÜ bugün olduğu gibi 2013’de de Çanakkale’nin üzerinde bir bilim güneşi olarak gece ve gündüz parlamaya devam edecektir.
2011 ve 2012 icraatlarını sadece listelemek bile çok zaman alır. Örneğin ilçelerimizde sadece dört duvar şeklinde yapılmış binaları geliştirdik. Bayramiç ve Lapseki’deki MYO binalarının çatıları neredeyse yeniden yapıldı, pek çok oda tefriş edildi, çeşitli inşaat işleri yapıldı. Elbette okullara sadece bina yapmıyoruz. İlçelerimizdeki okullar da dahi olmak üzere ÇOMÜ’nün her birimine olağanüstü yatırım yapılıyor, özellikle idari ve akademik personel takviyeleri gerçekleştiriliyor. 2013 de bizim yılımız olacak.
ELEŞTİRİLER
Tüm bu iyileşmeler şüphesiz kendiliğinden gerçekleşmiyor. Devletin katkısını maksimumda tutabilmek ve Çanakkale’yi her daim Ankara’nın dikkatlerinde tutabilmek için haftanın en az 1 gününü Ankara’da geçiriyoruz. Ben ve diğer arkadaşlarımız YÖK, Kalkınma Bakanlığı, Maliye ve diğer devlet kuruluşlarını düzenli bir şekilde ziyaret ediyor, sorunlarımızdan haberdar ediyor. Aynı şekilde İstanbul’da da özel sektör ile temaslarımızı yakın tutmaya çalışıyoruz. Bu da oldukça yorucu bir iş. İlaveten 38 bin öğrenciye ve 3 bin personele yaklaşmış bir kurumu idare etmenin zorlukları var. En iyiyi hem Türkiye’de, hem de uluslararası alanda hedefleyince işler daha bir artıyor. Gecemizi gündüzümüze katıyoruz.
Bu çabalarımıza ve iyi niyetimize rağmen elbette ideale ulaştığımızı söyleyemeyiz. Mutlaka bir çok eksiklerimiz ve hatalarımız vardır. Bu bağlamda eleştirileri büyük bir katkı olarak görüyoruz. Olabildiğince şeffaf ve iletişime açık olma gayretindeyiz. Fakat bizler de insanız ve hatasız kul olmaz. Eleştiriler bizleri daha doğru olana yönlendirecektir.
Bu bağlamda her türlü eleştiriye açık olduğumuzu, hatta teşvik ettiğimizi belirtmek isterim.
Bu temel ilkemize rağmen yıkıcı ve art niyetli eleştirilerin, hatta saldırıların bizler için yorucu olduğunu da belirtmeliyim. Zaten sınırlı olan zamanımız ve enerjimiz ne yazık ki bazen mesnetsiz iddialara cevap yetiştirmeye gitmektedir. O kadar çok yanlış bilgi piyasada dolaşmaktadır ki ve o kadar ağır iftiralar atılmaktadır ki bizlerin cevapları çoğu zaman kirletilen zihinleri aydınlatmaya yeterli olmayabilmektedir. Yine de kamuoyunun, Çanakkalelilerin sağduyusuna ve insafına güveniyoruz.
Biz kendi işimize bakıyoruz. İşimizi en iyi şekilde yapmaya çaba gösteriyoruz. Halka ve Hakk’a hizmet düsturumuz. Bundan sonra da böyle olacak. Az sayıda kişinin çıkardığı büyük gürültüyü olabildiğince duymamaya çalışacağız, kendi işimize bakacağız. Bilim ve eğitim yapacağız. Birileri sadece konuşurken bizler Çanakkale’ye hizmet edeceğiz. Üstelik bunu sağa sola mavi boncuk dağıtarak değil, istihdam sağlayarak, Çanakkale’nin sosyo-ekonomik hayatına somut katkılar vererek yapacağız. Çanakkale’nin en büyük konferans salonunu, tek tiyatro salonunu yaparak gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birini Çanakkale’nin zirvesinde bir hale gibi yükselteceğiz.
Eleştirilerin, daha doğrusu saldırıların mühim bir kısmı cevap vermeyi dahi hak etmiyor. Gerçeklikten uzak, somut olmayan, daha ziyade ideolojik hezeyanlar bunlar.
Meseleyi daha iyi anlatmak için birkaç örnekle bu konuyu kapatmak isterim. Örneğin en son birkaç örgütün birlikte tertiplediği ideolojik saldırıda işçileri işten attığımız ve işçileri siyasi yollardan aldığımız iddia ediliyor. Bu tamamen yalandır. Bizim işçi atmak gibi bir yetkimiz yok. Siyasi yolla işçi alındığı da tamamen temelsiz bir iddiadır. Herhalde bu iddiada bulunanlar geçmiş yılları kastediyorlar. Geçmişte ÇOMÜ’ye gönderdikleri herkes belki işbaşı yapıyordu. Çalışanlar belki de belli sendikalara üye olmaya zorlanıyordu. ÇOMÜ bundan sonra hiçbir siyasi partinin veya görüşün arka bahçesi olmayacaktır. Siyasiler siyaset yapacaktır, bilim insanları bilim. Geçmişte bu tür hallerin yaşandığı günlerde sesleri dahi çıkmayan kişilerin bugün Rektörün değişmesinden dolayı mutsuz olmaları manidardır.
Aynı kişiler ÇOMÜ’nün sosyal tesislerinde alkolün yasakladığını iddia etmişlerdir. ÇOMÜ’nün tek başına böyle bir yetkisi yoktur. ÇOMÜ de diğer üniversiteler gibi değişen mevzuat nedeniyle ve yetkili kurumların talebiyle bahsi geçen uygulamaya zorunlu olarak geçmiştir. Bu kararı ÇOMÜ’nün aldığını düşünenler ya cahildir ya da art niyetli. Ne yazık ki bu tür dedikodular zaman zaman birileri tarafından üretilmektedir. ÇOMÜ, insanlarımızın yaşam biçimlerine ve inançlarına karışmaz, karışılmasına müsaade etmez. Tam aksine öğrencilerimizin ve çalışanlarımızın olduğu kadar ziyaretçilerimizin hayat biçimlerini diledikleri gibi yaşamaları birinci önceliğimizdir. Bunun pek çok örneği yıl boyu Üniversitemiz yerleşkelerinde yaşanmaktadır. Ancak hak verileceği üzere hiç kimse yazılı kuralları ihlal etmemizi de beklememelidir. Bu arada bahse konu olan Dardanos Yerleşkesi eğitim-öğretim ve uygulama yapılan ÇOMÜ’nün diğer alanları ile aynı statüdedir.
ÇOMÜ’ye hakaret ve saldırıları adet haline getirmiş aynı grup ÇOMÜ’de heyelan alanlarına inşaat yapıldığını da iddia etmektedir. Şu an ÇOMÜ’de süren projelerin neredeyse tamamı geçmişte yapılmış binaların yanına veya iki binanın arasına yapılmaktadır. O binalar yapılırken sesi çıkmayanların bugün en sert sözde eleştirileri getirmesi hayret vericidir. Ayrıca tüm binaların zemin etüdleri özenle gerçekleştirilmektedir. Bu konudaki eleştiriler haksız ve hayret vericidir.
Bu kişiler ÇOMÜ ile ilgili en ufak bir olumsuzluğu büyütmekte, en büyük iyileşmeleri ise yok saymaktadırlar. Burada iyi niyet aranamaz.
Aynı küçük grup tarafından ortaya atılan ÇOMÜ’nün çalışanlarını öldürdüğü iddiası ise kalbi ve beyni olan hiçbir vicdan sahibi canlıdan çıkabilecek türden bir iddia değildir. Burada ÇOMÜ’nün yeni yönetimine karşı nasıl bir kin ve nefretin büyüdüğü açıkça anlaşılmaktadır. Ama kimse kusura bakmasın, ÇOMÜ’ye bilim ve eğitim dışında siyasi hesaplar giremez. ÇOMÜ bilim insanlarının ve öğrencilerimizindir. Hiç kimse kendi ideolojisine göre bir ÇOMÜ beklemesin. İyi üniversitenin evrensel standartları vardır ve bizler bu ilkeler doğrultusunda işimize bakıyoruz. ÇOMÜ’de adam öldürüldüğü veya insanların sakat bırakıldığı gibi öcü hikâyelerini çocuklar bile ciddiye almaz. Ama kendisine güvenen var ise Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve ÇOMÜ birçok kurum tarafından sürekli gözetim ve denetim altında tutulmaktadır.
DİSK ve benzeri örgütlerin hazırlattığı afişte “mahalle baskısını da aşan düzeyde toplumsal yaşama müdahale eden Üniversite istemiyoruz” deniyor. Bunu söyleyen kişi ve kurumlar geçmişte insanlar yaşam biçimleri ve inançları nedeniyle zulüm görürken, eziyet çekerken, hakları ve hukukları yenmekteyken nerelerdeydiler? Kılık kıyafeti nedeniyle insanlar sosyal tesislere, Üniversite oteline bile alınmazken bir tek açıklamada veya gösteride bulundular mı, hayır bulunmadılar. Ne DİSK; ne Tabibler Odası, ne TMMOB Çanakkale Şubesi ne de bugünlerde sureti Haktan görünen diğer dernek ve kuruluşlar o insanların hakların ı savunmadılar.
ÇOMÜ’de gördüğü zulüm nedeniyle Biga’da bir dekan hayatını kaybetti, insanlar hastalık sahibi oldu, pek çoğu burayı terk etmek zorunda kaldı. Annelerin çocuklarını kreşten almasına bile müsaade edilmedi. O zamanlar susanların, hatta zulme ortak olanların bugün konuşmaya hakkı var mıdır?Üstelik bugün herkese eşit durmaya çalışan bir yönetim işbaşındayken. Üstelik ÇOMÜ hiçbir dönemde olmadığı kadar şeffaf ve özgürlükçü iken. Yoksa bu kişiler sadece kendilerine mi demokrattırlar.
Ve sormak gerekir, ÇOMÜ Tıp Fakültesi’ne Kepez’de binbir eziyet yapılırken Çanakkale Tabip Odası ne yapmıştır, meslekdaşlarını nasıl savunmuştur? Öğretim üyesi doktorların üzerine bir siyasi yürürken bu odamız hangi açıklamada bulunmuştur? ÇOMÜ doktorlarına hakaret ve yıldırma kampanyaları düzenlenirken Çanakkale Tabipler Odası neden bir tek cümle dahi kurma gereğini duymamıştır? Eğer ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Kepez’de büyüyememişse, Çanakkale halkı bu durumdan dolayı mağdur olmuşsa bunda Çanakkale Tabipler Odası’nın da ihmali büyüktür. Bu odamız artık ideolojik ve kişisel dostluklarıyla değil, insan sağlığı ve tıp etiğiyle hareket etmek zorundadır.
Çanakkale Tabip Odası ÇOMÜ’deki doktorlarımızın haklarını savunmak yerine ÇOMÜ’ye bel altı ideolojik saldırıların bir parçası olmayı artık bırakmalıdır. Aksi takdirde elbette doktorlar kendi haklarını savunmayan, kenti ideolojik kamplaşmalara götürmeye çalışan odanın kendi temsilcileri olmadığı kanaatine varacaklardır.
Ne yazık ki bahsi geçen dernek ve kuruluşlar kendi alanlarında konuşmak yerine, başarısızlıklarını bir başka kuruma yükleyerek işin içinden sıyrılmaya çalışmaktadır. Üye sayısı rekor hızla düşen DİSK ve Eğitim-Sen gibi sendikalar, üyelerinin haklarını savun(a)mayan odalar Çanakkale’nin en önemli kuruluşlarının başında gelen ÇOMÜ’ye saldırarak başarısızlıklarını perdelemeye çalışmaktadırlar. Ama Çanakkale halkı ve ÇOMÜ insanları bunları göremeyecek kadar basiretsiz değildir. Art niyetler çok açık bir şekilde görülmektedir.
Bizler ÇOMÜ olarak Çanakkale halkı ile kucaklaşıyoruz. Bundan rahatsız olanlar olabilir. Geçmişi özleyenler olabilir. Mevlana’nın dediği gibi, artık yeni şeyler söylemek lazım. ÇOMÜ artık Çanakkale’nin gelişme lokomotifi olmuştur. Bu lokomotifi hiç kimse durduramaz.
Üç kişinin bir araya gelerek kurduğu dernekler veya siyasi yelpazenin en uç noktasında kendisine militan roller benimseyen başarısız yapılar Çanakkale’nin çıkarlarına zarar vermek pahasına kentin kalkınma ve gelişme motoru olan ÇOMÜ’ye saldırmaktan bir an önce vazgeçmelidirler. Korkunun ecele faydası yoktur. Çanakkale parlak bir geleceğe doğru yol alırken ya çözümün ve gelişmenin parçası olacağız, ya da rüzgâra karşı yol almaya çalışan yelkenli gibi sadece kendimizi kandıracağız.
BİZLER HİZMETKARIZ
Bizler bulunduğumuz makamın sonsuz olmadığının bilincindeyiz.
Burası emanettir. Saltanat makamı değil, hizmet makamıdır. Bizler devlet memuruyuz. Devletimizin ve halkımızın memuruyuz.
Hizmet etmek tek görevimiz. Yani bilimin, eğitimin ve milletin hizmetindeyiz.
Hizmetkarız. Bundan daha fazlası değiliz.
19 ay boyunca Çanakkale’ye ve ÇOMÜ’ye hizmet ettim, arkadaşlarımla hizmet ettik. Bundan sonraki 29 ayda da aynı bilinç ve hassasiyetle görevime devam edeceğim. Hiçbir baskı ve saldırı bu kararlılığımızdan bir adım dahi geri adım attıramaz.
Görevden kaçmak gibi bir huyum yoktur. Gerekirse daha az uyuruz, özel hayatımıza daha az vakit harcarız, ama emanete asla hıyanet etmeyiz, işimize bakarız.
Kim ne derse desin, bu kervan yürüyecektir. Bundan sonra ÇOMÜ asla siyasileştirildiği günlerine geri dönmeyecektir. ÇOMÜ’de sadece kuruma, bilime ve daha iyi bir eğitime sadakat ve liyakat olacaktır.
Bizim için kin ve nefretini sokaklara taşıyan, şahsımıza iftira atan, hakaret edenler değil, ÇOMÜ’lü öğrencilerin gözlerindeki pırıltı önemlidir. Laboratuvarda deneylerini başarıyla tamamlayan meslektaşlarımızın mutluluk ve huzuru önemlidir.
Bizim için küçük bir azınlığın değil, ÇOMÜ’nün ve Çanakkale’nin huzuru önemlidir. Allah’a bin şükürler olsun ki bu konuda içimiz rahattır.
ÇOMÜ Yöneticileri olarak bizler kindar değiliz, hiç kimse ile kişisel sorunumuz olamaz. Biz hizmet adamıyız. İyiliğin yok olmayacağına inanırız. Bugüne kadar çok küfür ve hakaret yedik. Ancak halka ve Hakk’a hizmet yolunda bunlar ne yazık ki Türkiyemizde sıradan karşılanıyor. Eğer hezimet etmenin bedeli aşağılanmak, eziyet edilmek, hakaret edilmek ve iftiralara uğramaksa buna da göğüs gereceğiz. Hakkı tutup kaldıracağız. Çünkü Çanakkale ve ÇOMÜ en iyisine layık.
Saygılarımla
Prof. Dr. Sedat LAÇİNER
ÇOMÜ Rektörü
Yorumlar...
Henüz yorum yok...