Meryem Güçlüol: “Kadın Girişimcilere Olan Destek Arttırılmalı”
Çanakkale Dibek Sokak’ta 2011 yılında açılan Cafe Sürpriz, farklı konseptiyle dikkat çekmeyi başardı. Mezeler, günlük çıkan sıcak yemekler, özel şaraplar ve ceviz soslu mantısıyla müşterilerinin beğenisini kazanan kafe sahibi Meryem Güçlüol, zorluklarla dolu hayatında kazandığı başarılar ile de adından sıkça söz ettiriyor. En son Kolin Hotel’de düzenlenen Master Chef Yemek yarışmasında birinci olan Güçlüol; “Kadınlar istedikten sonra her şeyi başarabilir. Önemli olan yaptığınız işten keyif alabilmenizdir. Malta’da yaşadığım yıllarda daha fazla güçlü olmayı, tek başına ayakta durabilmeyi öğrendim. Bu yüzden Türkiye’de eksik bulduğum nokta, kadın girişimcilere olan desteklerdir. Eğer destekler artarsa kadın daha özgür olur. Ve kadın isterse dünyayı değiştirebilir.”
Cafe Sürpriz’in sahibi Meryem Güçlüol, zorluklar ve başarılarla dolu hayatının kapısını bizler için araladı. 1954 Kilis doğumlu Meryem Güçlüol, 1975 yılında yaptığı evlilik sonrasında iki erkek çocuk annesi oluyor. Çocuklarının eğitimi için 80’li yılların sonunda Malta’ya giden ve burada düzenlenen bir yarışmada yaptığı “kapuska” yemeği ile ilk ödülünü kazanan Güçlüol, 18 yıl sonra çocukluğun geçtiği Çanakkale’ye tek başına geri dönüyor. 2011 yılında Dibek Sokak’ta açtığı Cafe Sürpriz ile hayatını yeniden şekillendiren Meryem Güçlüol, kadınların istedikten sonra her şeyi yapabileceğine inanıyor. İşte Meryem Güçlüol ile yaptığımız o çok özel röportaj:
– Cafe Sürpriz’i neden açtınız? İnsanlar bu mekanı sizce nasıl hatırlamalı?
Çanakkale’ye geldikten sonra kendi ayaklarım üzerinde durabileceğim, güzel bir yer açmak istedim. Sonra bu yeri buldum. Çalışırken keyif alabildiğim hoş bir mekan oldu. Buraya gelen misafirlerimin de keyif alabilmesi benim için önemli. Onlara ev ortamında, eşleriyle dostlarıyla zaman geçirebileceği küçük samimi bir yer oluşturdum. Gelen tepkilerde çoğunlukla bu yönde.
– Malta’da ilk yemek ödülünüzü kazandığınızı söylediniz. Bizlere Malta hakkındaki düşüncelerinizi anlatabilir misiniz?
80’li yılların sonunda çocuklarımın eğitimi için Malta’ya gittim. Orası bana çok şey kattı. Öncelikle güçlü olmayı ve tek başıma ayakta durabilmeyi öğretti. Ve daha korkusuz oldum. Sonra orada düzenlenen bir yemek yarışmasına katıldım. Yarışmaya da bizim mutfağımızda erkeklerin çok fazla sevmediği kapuska yemeği ile girdim. Onlar da bunu çok beğendi, ben mutfaklarına yeni bir şey katmış oldum. Ayrıca eklemem gerekirse, Malta kadın girişimcilere çok değer veren bir yerdi. Türkiye bu konuda hala çok geride sayılır. Daha sonra İtalya’da katıldığım yemek yarışmasında jüri özel ödülünü kazandım. İstanbul’da katıldığım yarışmada da aynı şekilde jüri özel ödülü kazanmış oldum. Son olarak Çanakkale Kolin Hotel’de katıldığım Master Chef yarışmasında birinci oldum. Bu ödüllere layık görüldüğüm için çok mutluyum. Yemeklerimde her zaman sevgi ve emek var.
– Bir kadın girişimci olarak iş hayatına atılmak isteyen kadınlara ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?
Ben hep Çanakkale’de çocukluğumu yaşamak istediğim yere geri dönmek istedim. Eşimden ayrıldıktan sonra çocuklarım için her şeyi göze aldım. Korkmadım ve ayakta durdum.İş hayatına atılmak isteyen kadınların bence korkusuz olması gerekiyor. Hayatta kazanmakta var kaybetmekte. Her şey birer tecrübedir. Kadınlarımız güçlü olmalı. Türkiye’de kadın girişimcilere yönelik çalışmalarında arttırılması gerekiyor. Çalışan kadın ülkeye değer katar.
– Bir kadın olarak çocuklarınızı tek başına yetiştirmek zor olmadı mı? Oğullarınız sizin çalışmalarınızı nasıl değerlendiriyor?
Oğullarım her zaman bana destek oldu. Her şeyin zor yönü vardır, önemli olan onlarla başa çıkabilmektir. Ben onların hep yanında oldum, onlar da benim yanımda oldu. Onların manevi sevgisi şuanda benim ayakta durabilmem için en önemli destek oldu. Çalışma hayatıma çok genç yaşta başladım, ama onların her zaman yanında olmam lazımdı. Ben geleceğime Oğulcan ve Atacan’ın mutlulukları ile yatırım yaptım. Bu yüzden şuanda çok mutluyum
– Güçlüol, soyadı sizin hayat mücadelesini özetliyor gibi. Soyadınızın bir hikayesi var mı?
Evet, bu benim kendi soyadım değil. Eşimden ayrıldıktan sonra ben bu soyadını kullanmaya devam ettim. Çünkü çok güzel bir hikayesi var. Kayınpederim Poyraz Hüseyin Güçlüol, 14 yaşındayken Bolu Gerede’ye gelen Mustafa Kemal Atatürk’ün önüne kırmızı halı seriyor. Soyadı kanunun yeni çıktığı zamanlarda Atatürk, kayınpederimin soyadını soruyor, soyadı olmadığını öğrenince de kendisine Güçlüol soyadını veriyor. Bu yüzden ben hala bu soyadını kullanıyorum, hayatımı kısaca özetleyen bu soyadını kullanmaya devam edeceğim.
– Cafe Sürpriz’e gelen müşterilerinize neler sunuyorsunuz? Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Günlük yaptığımız çeşitli mezelerimiz bulunuyor. Günlük çıkan sıcak yemeklerimiz de mevcut. Güveçte köfte ve güveçte günlük taze mezeler en çok tercih edilenler arasında. Soya soslu hamsi topları yemeği, Zeytinyağlı yaprak sarmaları ve günlük olarak çıkan özel ceviz soslu mantılarımız bulunuyor. Burada müşterilerimize sıcak bir ev ortamı sunuyoruz. Herkesi Cafe Sürpriz’e davet diyorum.
Yorumlar...
Henüz yorum yok...