Kuzey Ege’deki Çevrecilerden Ortak İletişim Ağı
Çanakkale – Ayvalık hattında kalan 70’e yakın çevre platformu, “Birlikte Yeşil Enerjiye” projesi kapsamında “İklim için STK Ağı” kuruyor. Yüz yüze görüşmeler ile kuvvetlendirilecek ilişkiler sonrasında çevre mücadeleleri için irade oluşturacak bir yapının temelleri atılacak. Projenin ilk toplantısı dün Küçükkuyu’da yapıldı.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği öncülüğünde hazırlanan ve yaklaşık bir sene sürmesi planlanan “Birlikte Yeşil Enerjiye” projesi kapsamında bölgedeki çevre sorunlarına dikkat çekmek ve çevre platformları arasında bir köprü oluşturmak adına büyük bir adım atıldı. Çanakkale – Ayvalık arasında kalan bölgedeki yaklaşık 70 çevre hareketinin katkısıyla “İklim için STK Ağı” oluşturulup, bölgedeki mücadelelerin daha güçlü kılınması amaçlanıyor.
Proje kapsamındaki ilk yüz yüze buluşma Cumartesi günü Küçükkuyu’da gerçekleştirildi. Yüz yüze buluşmaların Nisan ortasına dek sürüp, sonrasında bir sonuç bildirgesi çıkartılması hedeflendiyor. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan proje hakkında, “Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu’nun desteğiyle projemizi yürütüyoruz. Bu projenin temel amacı Kazdağı ve yöresinde çevre konusunda çalışmalar yapan STK’lerin bir araya gelip iklim değişikliği için mücadele etmesinin önünü açmak. Bunun için STK’lerle çeşitli konularda, hepsi farklı bir platformun misafirliğinde ve yöresinde yapılacak altı toplantı düzenlenecek.” dedi.
Yüz yüze buluşmaların üç hedefi olduğunun altını çizen Süheyla Doğan, “Bu altı toplantı sonunda birinci hedef olarak sivil toplum örgütlerinin bölgedeki iklim değişikliği ile mücadelede ortak bir strateji oluşturmasını bekliyoruz. Projenin ikinci ara hedefi yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği konusunda kamuoyu oluşturmak istiyoruz. Bu konuda bir çalıştayımız olacak ve bir de derneğimizin bahçesine model olması açısından güneş enerji sistemi kuracağız. İnternet sitemiz olacak ve bu ağa dahil olan tüm STK’lerin iletişim bilgileri yer alacak. Projenin üçüncü ara hedefi de bu konuda enerji kooperatifçiliğini özendirmek, mevzuat hakkında ilgilenenleri bilgilendirmek ve uygulamaları inceleyip bölgede bir kooperatif kurmak. Projemizin yüz yüze buluşmaları Nisan ortasında tamamlanacak. Böylelikle ağın altyapısı ve haberleşme gruplarımız kurulmuş olacak. Bu proje kapsamında özellikle doğa koruma konusunda çalışan irili ufaklı 70’ün üzerinde STK ile bağlantıya geçtik. Bunların bir kısmı faal olmasa da 50’ye yakın STK’ye aktif bir şekilde ulaşmış durumdayız. Proje herkesin katılımına açık. Proje sonunda en az 20 STK ile birlikte çalışmayı hedefliyoruz.” dedi.
“Birlikte Yeşil Enerjiye” projesi kapsamında gerçekleştirilecek altı yüz yüze buluşmadan ilki Cumartesi günü Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği misafriliğinde Küçükkuyu’da gerçekleşti. Dernek bahçesinde toplantıya katılım gösteren çeşitli STK’lerden gelmiş yaklaşık 50 kişi tek tek kendini tanıtırken, çevre mücadelelerinde yıllarca bir araya gelmiş kişilerin hasret gidermesi de görülmeye değerdi.
Proje Koordinatörü Cemil Ortaç’ın kısa proje sunumunun sonrasında başlayan ve “Kazdağı ve Yöresinde İklim Değişikliği’ne Neden Olan Etmenler” konulu ilk toplantının konukları Ziraat Mühendisi Hicri Nalbant, Prof. Dr. Murat Türkeş ve Dr. İlhan Pirinçciler’di. Murat Türkeş’in moderatörlüğünde gerçekleşen toplantı yaklaşık 2,5 saat sürdü.
Prof. Dr. Murat Türkeş, Kazdağı ve Biga yarımadasına projeksiyon tuttuğu sunumunu beş bölüme ayırarak katılımcılara aktardı. Türkeş sunumunda, bölgenin coğrafi öneminden, deprem ile ilgili yakın ilişkisinden, yağış ve buharlaşma endekslerinden, iklim sistemi ile değişikliğini etkileyen dış ve insan kaynaklı etkilerden, iklimin nasıl değiştiğinden bahsetti. Sunumun sonunda Murat Türkeş, “Günümüz iklim değişikliği ve değişkenlerine göre yöremizin iklim değişikliğinden etkilenebilirliği ve riski yüksek. Kazdağı ve yöresi tarıma açık. Bölge su kaynaklarına sahip. Atmosferin temiz olması, yeraltı sularının temiz olması çok önemli. İklim değişikliği bunları olumsuz etkiler. Mücadelemiz bunun için. Ekosistem kazanırsa, denge sağlanırsa ancak bu şekilde korunur” dedi.
Ziraat Mühendisi Hicri Nalbant da konuşmasında özellikle tarım konusuna ve devletin tarım politikalarına değindi. Özellikle zeytin konusuna atıfta bulunan Nalbant, “Buradaki herkes biliyor ama ben yine de hatırlatmak istiyorum. Zeytin kutsal bir ağaç. Barış, bereket ve sağlığın simgesi zeytin. Böyle bir bölgede yaşıyor olmak büyük mutluluk. Biz zeytini, zeytin de bizi koruyor. Birçok yerde santral kurmak istiyorlar ama zeytin buna müsade etmiyor. Çünkü yasa, zeytinin olduğu yerin yakınına bile santral kuramazsın, diyor. O yüzden yasayı değiştirmek istiyorlar zaten. Yasa değişirse bunu başarırlar. İzin vermemeliyiz.” dedi.
Bölgede süren mücadelelerden, altın madencileriyle 13 senedir devam eden davalaşmalardan ve yakında inşaatı başlayacak Çanakkale Köprüsü’nden bahseden Nalbant, Çanakkale Köprüsü için, “Lapseki’de üretilen nektarin Türkiye’nin en kalitelisidir. Yüzde 50’den fazlası bu ilçede üretiliyor. Ama son dönemde bölgedeki çiftçiler tarım arazilerini satmaya başladı. Sebep köprü. Esas tehlike budur. Tarım toprakları ne yazık ki el değiştirmektedir” dedi.
Son sözü alan doktor İlhan Pirinçciler de başkanı olduğu ve projenin destekçileri arasında yer alan İda Dayanışma Derneği’nden bahsederek başladığı konuşmasında, “Doktorum ama çevremizde yaşanan çevre problemleri sebebiyle inşaat, jeoloji, maden konularında da bayağı bilgi sahibi oldum. Temiz hava haktır, bunu savunmamız gerekiyor. Yenice’ye, Çan’a yapılmak istenen kömürlü termik santraller bize uzak diye kimse düşünmesin. Çanakkale yılın neredeyse tamamı rüzgar alan bir boğaz kenti. O küllerin en az 50 kilometre uçuşacağı ve santrallerde yılda 3,5 milyon ton kömür yakılacağı bir gerçek. Bu kirlilik kentte yaşayanlarda hipertansiyon, migren, kalp damar hastalıkları, kronik nefes hastalıkları ve psikolojik sorunlara sebep olacaktır. Raporlar Çan’da yaşayan insanların yılda en az 270 gün kötü hava soluduğunu söylüyor. Gözle göremezsiniz, bunlar partiküler maddeler” dedi.
Projenin ilk toplantısına katılmak için civar yörelerden gelenlerle çekilen hatıra fotoğrafının ardından ilk toplantı sona ermiş oldu. Proje kapsamında yapılacak ikinci toplantı 25 Şubat Cumartesi günü Çanakkale’de gerçekleştirilecek. “Savunuculuk, Örgütlülük ve Gönüllülük” konusunun işleneceği toplantının konuşmacısı Uygar Özesme olacak.
Yorumlar...
Henüz yorum yok...