Kent Konseyi Hilton Kararı Raporunu Açıkladı
Çanakkale Kent Konseyi, Belediye Meclisi’nin Barbaros Mahallesi’ne Hilton otelleri yapılması kararına ilişkin raporu yayınladı.
Kent Konseyi tarafından yapılan açıklamada; “Belediye Meclisi’nin 14.07.2015 tarihli toplantısında “Hilton Oteli” projesiyle ilgili vermiş olduğu karar, kentte tartışmalara yol açmıştır.
Çanakkale Kent Konseyi, “Sahiller Hepimizin Çalışma Grubu”, Belediye Meclisi’nin kararını farklı uzmanlıklar ve bilimin öncülüğünde değerlendirmiş ve bir rapor oluşturmuştur.
Bu rapor, Kent Konseyi’nin 27 Ağustos’ta yapılacak Genel Kurul toplantısında kentliler tarafından tartışılarak değerlendirilecek ve karar oluşturulacaktır. Kent Konseyi’nden çıkan karar Belediye Meclisi’nin Eylül ayında yapacağı toplantıya sunulacaktır” denildi.
ÇANAKKALE KENT KONSEYİ “SAHİLLER HEPİMİZİN ÇALIŞMA GRUBU”NUN
BELEDİYE MECLİSİ’NİN “HİLTON PROJESİ KARARI”YLA İLGİLİ RAPORU
Giriş
Günümüzde, kentler “ortak çıkarları olan insan topluluklarının bir araya geldiği, özerk idari birimler ve düzenli yapılaşmış, kamu hizmetleri sunan ve kendi kendini yönetebilen” yaşam merkezleridir.
Kentler karmaşık yapılara sahiptir. Kimlikleri her ne kadar geçmişe dayansa da, sürekli değişmektedir. Zamanla, birçok kent ve yerleşim, farklı gereksinimler, idealler, yaşam biçimleri, yaşam seviyeleri ve yeni yaşam kaliteleri doğrultusunda gelişmiş ve yayılmışlardır. Politikacı, yönetici ve halkın birlikte paylaşarak aydınlatıldığı ve katılımın sağlandığı kentlerde, olumlu gelişmeler; bunun sağlanamadığı koşullarda ise olumsuz değişimler, huzursuzluklar yaşandığı gözlenmiştir. Kentlerimizde, halen ‘büyüme”nin beraberinde getirdiği acı reçeteler kent sakinlerine yaşamı zehir etmekte, toplumsal sıkıntılar ve kentsel problemler her geçen gün kentleri çözümsüzlüğe sokmaktadır. Yok olan tarihi dokular; aşırı trafik yükü ve yarattığı sorunlar; hava, toprak, su, deniz, çevre ve ses kirliği; birçok sosyal sorun ve sağlık sorunları; işsizlik (özellikle genç nüfusta); uyuşturucu kullanımı; şiddet ve güvenlik sorunları; etnik-kültürel gruplar arası çatışma, ayrışma; konut sıkıntısı ve eğitim sorunları vb. kentleri kuşatan ve çözüm bekleyen ortak sorunlar olarak sıralanmaktadır.
Çanakkale’nin rehber niteliğinde iki önemli belgesi vardır. Birincisi, 2014 Yerel Yönetim Seçimi öncesinde “Geleceğin kentlerinin yaşanabilir, uyumlu, güzel ve sağlıklı olabilmesi için gerekli kararların bugünden verilmesi gerektiğini bilerek; kentli haklarını koruyarak en iyi yaşam koşullarını sağlayan; halka daha iyi bir yaşam biçimi sunan birçok sektör ve aktiviteyi birarada uyum içinde barındıran bir Çanakkale” beklentisiyle hazırlanan ve Kent Konseyi’nin oybirliğiyle kabul ettiği “Çanakkale Kenti Seçmen Beyannamesi”ne sahip olması; diğeri de bu beyannameye seçim öncesinde “uyacağını” açıklayan ve seçilen “belediye başkanının taahhüdü”dür.
Değerlendirme
Konumuz Hilton Otelinin yapılması isteği ile ilgilidir ve birinci olarak doğal ortam özelliklerinin uygunluğu, ikinci olarak ise kentlinin bu konudaki görüşü yönünden ele alınacaktır.
Doğal Ortam Özellikleri:
Çanakkale kenti ve özellikle kıyılarının doğal ortam özelliklerinde 2 husus öne çıkar:
1)Kıyılar kara-deniz melteminin etkili olduğu alanlardır. Kıyılardaki aşırı yapılaşma kıyılardaki hava akımını bozarak ısıtma ve soğutma ihtiyacının artışına neden olur. Buna ek olarak kıyılardaki aşırı yapılaşma hava dolaşımını engelleyeceğinden hava kirliliğine de neden olur.
2)Çanakkale kıyıları halkın yoğun ilgisini çekmekte ve aktif bir şekilde kullanılmaktadır. Bu nedenle doğal özellikleri dikkate alınarak plânlanmalıdır.
Sosyal Ortam Özellikleri
- Çanakkale Kenti “Mevcut Durum Raporu”nu hazırlamıştır. Bu raporda su kaynakları ile ilgili olarak “Sürdürülebilir su politikası oluşturulmalıdır.” denilmektedir ve bu plânın yapılmasına kentin bütün bileşenleri katılmıştır.
- Kent, Çanakkale KEP’de nasıl bir kent olmak istediğini; “Kentsel değerlerini sürdürülebilir gelişme anlayışıyla bütünleştiren ve plânlayan; evrensel değerlerden hareketle katılımcı yerel demokrasi anlayışını benimseyen; geleneğindeki toplumsal çoğulculuk ve barış anlayışını geleceğe taşıyan; ticaret ve hizmet konularında öncü; yerel değerleri geliştiren; üniversite ve bölgesel değerleri destekleyen bir kültür ve turizm kenti.” olarak tanımlamıştır.
- Çanakkale KEP çalışmasında kıyılar ayrı bir çalışma grubunda ele alınmıştır. Çanakkale KEP’te, “Deniz ve Kıyı Yönetimi Eylem Plânı” iki temel politika üzerine oturmuştur; a) Kıyı şeridini toplumun tüm kesimlerinin kullanmasını sağlamak. b) Deniz ve kıyıların kullanımını çeşitlendirmek ve kentlinin daha etkin yararlanmasını sağlamak.
- Çanakkale KEP Kent Konseyi genel kurulunda ve Çanakkale Belediye Meclisinde görüşülerek kabul edilmiştir. Bu durumda Çanakkale KEP, Çanakkale Belediye Meclisinin karar alırken dikkat etmesi gereken bir belge niteliğindedir.
Çanakkale Kenti Seçmen Beyannamesi
13 Haziran 2013’te Kent Konseyi genel kurulunda görüşülerek, oy birliği ile kabul edilen “Çanakkale Kenti Seçmen Beyannamesi”, seçilen Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi olarak tüm adayların hem seçim öncesi çalışmalarında hem de seçildikten sonraki çalışmalarında temel alabileceği ve kentlilerin bu prensipler çerçevesinde uygulamaları takip edebileceği, denetleyebileceği, yerel yönetim ile halk arasında imzalanmış bir sözleşmedir.
Sözleşme, kentsel gelişmenin demokratik sürecine dikkat çeken maddeler içermektedir:
- Bütünleşik kıyı kullanımı çalışması yapılarak kent-kıyı etkileşiminin dengeli ve toplum yararına en etkin bir biçimde kullanımının sağlanması,
- Kentin gelişme alanlarının bilimsel verileri dikkate alınarak ve katılımcı bir anlayışla belirlenerek kentsel kaynaklı sorunların oluşmadan önlenmesi,
- Uygulanacak tüm kararlardan halkın haberdar olmasını, karar oluşturulmadan önce Kent Konseyi yoluyla halkla birlikte, demokratik katılımcı bir anlayış ve tarafsız bir şekilde kararların alınması,
- Kent ve çevresini etkileyecek tüm projelerin seçilmiş temsilciler, hak ve ihtiyaç sahipleri ve halk tarafından inceleme ve denetlemeye açılması.
Anayasa
Anayasasının, 43. Maddesinde “deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetileceği”, 56. Maddesinde ise “herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu” belirtilmiştir.
Avrupa Kentsel Şartı
Kentsel gelişmenin temelini, “Özerk ve mali bağımsızlığı olan yerel yönetimlerde halkın doğrudan katılımının sağlanması” olarak ifade eden Avrupa Kentsel Şartı, bu ilkenin aynı zamanda insan haklarının güvencesi anlamına geldiğini, ilkenin uygulanmamasını ise insan haklarına karşı bir tehdit olarak değerlendirmektedir.
Avrupa Kentsel Şartı’nda ideal kent şöyle tanımlanır: “Kentli haklarını koruyarak; en iyi yaşam koşullarını sağlayarak; halkına iyi bir yaşam biçimi sunarak; değerini orada yaşayan, ziyaret eden, çalışan ve ticaret yapan, eğlence, kültür ve bilgiyi orada arayan ve eğitim görenlerden alarak; birçok sektör ve aktiviteyi (trafik, yaşam, çalışma, dinlence gereksinimleri) bir arada uyum içinde barındıran yaşam yeridir. Bir kent, aynı zamanda modern gelişmeyle tarihi mirasın korunması arasında dengeyi kurmalı, eskiyi tahrip etmeden yeniyle bütünleştirmeli ve sürdürülebilir kalkınma ilkelerini sağlayabilmelidir.”
Öneri ve Sonuç olarak
Kentsel politikalar toplumu tümden, bireyleri ise özel yaşamları açısından etkiler. Kentsel koşullar bireyin sosyal, kültürel, ahlâki ve ruhsal gelişiminin yanısıra kişisel refahına da çok yakından etkide bulunur. Parçacı plânlama yaklaşımları yerine bütüncül, demokratik, katılımcı plânlama için 4 ana politika belirleyicidir ve şu başlıklardan oluşur.
- Fiziki kentsel çevrenin iyileştirilmesi;
- Konut stoklarının iyileştirilmesi;
- Kentlerde sosyal ve kültürel olanakların yaratılması;
- Toplumsal kalkınma ve halk katılımının özendirilmesi;
Bu başlıkları kapsayan “kent politikaları”, hem toplumun tümünü hem de bireyleri olumlu yönde etkiler, kentleri dönüştürülebilir ve geleceğe taşıyabilir.
Bu temel yaklaşım ve anlayışla;
İl Özel İdaresi yerine yapılmak istenen “Hilton Oteli projesi”nin, müştereklerimiz olan “Çanakkale KEP” içeriğine, “Çanakkale Kent Seçmen Beyannamesi” ilkelerine, “Anayasa”ya ve “Avrupa Kentsel Şartı”na uygun bir proje olmadığını belirtiyoruz. Bu gerekçelerle talebimizi ve yapılması gerekenleri açıklıyoruz:
- İl Özel İdaresi tarafından kamu malı olan arazi üzerine yaptırılmak istenen Hilton Oteli projesine izin verilmemelidir. Belediye Meclisi ve İl Özel İdaresi, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.(Bunun için İskele Meydanı’nın dönüşüm örneği çok yakın bir geçmişte yaşandı. Uygulama durdurulabildi. Sonuçları itibariyle de İskele Meydanı bu haliyle, kent için yeni bir değer oldu.)
- Çanakkale “turizm kenti” olarak vizyonunu belirlemiştir demek eksik bir açıklamadır. “Turizm kenti”nden önce vizyon metninde “Kentsel değerlerini sürdürülebilir gelişme anlayışıyla bütünleştiren ve plânlayan; evrensel değerlerden hareketle katılımcı yerel demokrasi anlayışını benimseyen” cümleleri gelmektedir ki, bu önemli 2 ilke, Hilton Kararı’nda dikkate alınmamıştır.
3.Çanakkale merkezden Sarıçay üzerindeki 3 köprüyü geçerek Kepez-İzmir yönüne giden bütün araçların yolu, Hilton yapılması düşünülen kavşakta birleşmektedir. Çevresiyle birlikte düşünüldüğünde, bir afet anında ve günlük yaşamın yoğunluğunda ortaya çıkacak trafik, çok yakın gelecekte ciddi problemler yaratacaktır.
- Söz konusu alan ve yakın çevresini kapsayan alanlarda imar uygulamaları askıya alınarak Kent Eylem Plânı’na(KEP) uygun düzenlemeler yapılmalıdır. Konu, kentte yaşayanların görüşleri alınarak bilimsel yaklaşımlarla geniş bir perspektifte tartışılmalıdır.
- Temel kent ilkelerine bağlı kalarak Çanakkale kentinde, kıyılar başta olmak üzere bütün mücavir alanda yapılaşmalar durdurulmalıdır.
- Halen yerleşmeye açık olan alanlar dışında kentsel gelişim alanları da yeniden, katılımcı ve mutlaka sağlıklı bir bilimsel altyapıdan hareketle yürütülecek süreçlerle ele alınmalıdır.
- Çanakkale’nin daha iyi yaşanabilir bir kente dönüştürülebilmesi için, yerel idareler başta olmak üzere, deneyimli uzmanlar ve bilim insanlarıyla birlikte dikkatli bir analiz, çalışma, bilgi ve sorumlulukla kent imar plânlarının gözden geçirilerek, yenilenmesi sürecinin başlatılması için hemen harekete geçilmelidir.
“Sahiller Hepimizin Çalışma Grubu”;
Kamu arazisi üzerine yapılmasına izin verilen projenin, kent sakinlerinin ortak çıkarlarını ne düzeyde etkileyeceğinin, çok yönlü olarak değerlendirilmediğini,
Kararın ortak çıkarlar üzerinde yaratacağı etkilerin farkında olunabileceği bir tartışma-değerlendirme sürecinin de kentte yaşanmadığını bilerek,
Bütüncül ve ayrıntıları düşünülmeden verilen kararlar yerine, bilimin öncülüğünde kentlilerin de haberdar ve bilgi sahibi olduğu katılımcı süreçlerle kararların verildiği demokrasisi güçlü bir kent yönetimi ve Çanakkale talebiyle “Hilton kararına” itiraz ediyoruz.
Kent Konseyi Sahiller Hepimizin Çalışma Grubu
Yorumlar...
Henüz yorum yok...