İklim Dostu Kentler Bildirisi – Kentler için Harekete Geçme Çağrısı
Geçtiğimiz hafta içinde İstanbul’da “Sürdürülebilir Kentler” toplantısı gerçekleştirildi. Çanakkale kenti de, ilk eylem planını hazırlayan kent olarak burada anıldı ve plandan örnekler verildi. Ne yazık ki Çanakkale’den toplantıya kimse katılmadı. Fakat toplantı sonrasında, katılan Belediye Başkanları öncülüğünde bir bildiri imzaya açıldı. Tam üç ay boyunca imzaya açık kalacak olan bu metini aşağıda olduğu gibi yayınlıyorum ve Çanakkale’den bu metni imzalayacak olan belediyeleri de buradan duyuracağımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Evet, şimdi belediye başkanlarını imzaya davet ediyoruz. Birlikte.
Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı kentlerde yaşıyor. Birleşmiş Milletler Habitat verilerine göre kentler, dünyadaki enerji tüketiminin yaklaşık %75’inden, küresel sera gazı salımlarının da %80’ininden sorumlu. 2030 yılında dünya nüfusunun yaklaşık %70’i kentlerde yaşayacak.
Türkiye’nin nüfusu 2010 yılında 73 milyona ulaştı ve bu nüfusun yaklaşık %80’ini kentlerde yaşıyor. Türk Belediyelerinin hizmet vermiş olduğu alanların büyüklüğü, nüfus yoğunlukları, her bir bölgedeki ekonomik sektörler ve iklimsel koşullar büyük farklılık gösteriyor. Kent nüfusundaki ve iklim değişikliğinden kaynaklı risklerin sayısındaki artış bir arada düşünülürse, kentler de bu risklerden olumsuz bir şekilde etkileniyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü aracılığıyla hükümetler ölçeğinde, karbondioksit başta olmak üzere, küresel sera gazı salımlarının tehlikeli seviyelere ulaşmaması için farklı çözümler ortaya koyuluyor. Bu çözümler, sera gazı salımlarının azaltılması, iklim değişikliğinden kaynaklanan risklere karşı direncin arttırılması ve bunlara karşı önlem alınması amacıyla kurgulandı ve uygulamaya kondu.
Kyoto Protokolü’nün 2012 sonrasında devamının nasıl sağlanacağına dair tartışmalar devam ediyor. Bu yıl Aralık ayında Güney Afrika’nın Durban kentinde düzenlenecek olan 17. Taraflar Konferansı’nda da iklim müzakerelerinin kaderi ile ilgili önemli kararların alınması bekleniyor. Yerel yönetimler de bu müzakerelerin şekillenmesinde aktif olarak yer alıyor. Bu süreçler, 2012 sonrasında atılacak somut adımlar için büyük bir altyapı oluşturuyor. Bundan sonra atılacak adımlar için net bir çerçevenin belirlenebilmesi amacıyla iklim müzakerelerinin acilen başarılı bir şekilde sonuçlandırılması gerekiyor. Kentlerin daha yaşanabilir, çevreyle uyumlu, daha sağlıklı, olumsuz risklere karşı dirençli ve daha karbon dostu olmasını sağlayacak adımlar ile bizler de üzerimize düşen sorumluluğu şimdiden yerine getirmemiz gerektiğine inanıyoruz.
Biz Türkiye’nin öncü Belediye Başkan’ları olarak;
? Bilimsel veriler ışığında, iklim değişikliği tehdidine karşı etkin bir çözüm için zamanın çok kısa olduğunun bilincindeyiz.
? Hükümetlerin başta karbondioksit olmak üzere iklim değişikliğine neden olan sera gaz salımlarının ve iklim değişikliğinden kaynaklanan risklerin azaltımında önemli bir rolü olduğunu düşünüyoruz.
? Türkiye’deki kentler arasında da iklim dostu uygulamaların yaygınlaşması için farklı kentler arasındaki deneyim paylaşımına büyük önem veriyoruz. Türkiye’deki kentlerin hem birbirleriyle hem de dünyanın farklı bölgelerinden diğer kentler ile deneyim paylaşımında bulunmalarının atılacak adımlara hız kazandıracağı inancındayız.
? Küresel sorunların çözümü için yerel uygulamaların yaratacağı büyük etkinin farkındayız.
? İklim değişikliği sorununun çözümünün, kentsel planlama ve arazi kullanımı, toplu ulaşımın desteklenmesi, temiz yakıtların teşvik edilmesi, trafik yoğunluğunun azaltılması, alternatif ulaşım araçlarının desteklenmesi, sürdürülebilir su ve atık yönetim stratejilerinin uygulanması gibi sürdürülebilir kalkınma stratejileri ile mümkün olabileceği düşüncesindeyiz.
? Kentler için hazırlanan stratejik planlama süreçlerine yerel iklim eylem planlarının entegre edilmesinin önemine inanıyoruz. Bu bütünleşik planlama sürecinin finansman akışındaki sürekliliği sağlayacağının bilincindeyiz.
? Eylem planlarının hayata geçirilmesiyle elde edilecek sonuçların kamuoyu ile paylaşılmasının şeffaf bir süreci yaratılabileceği kanaatindeyiz.
? İklim Değişikliği Eylem Planlarının, bilinçlendirme çalışmaları, ulaşım, atık yönetimi, binalar ve enerji sektörlerinde uygulanacak geniş yelpazede birçok örnek proje ile hayata geçirilebileceği düşüncesindeyiz. Bu plan ve uygulamaların, küresel olarak yürütülen mevcut çabalara önemli derecede katkı sağlayacağının farkındayız.
? Yerel yönetimlerin belirtilen hedeflere ulaşabilmesi ve uzun dönemli yenilikçi projelere yatırım yapabilmesi için sürdürülebilir ve uzun vadeli finansal kaynaklara ihtiyacı vardır. Kamu-özel sektör ortaklıklarının geliştirilmesi, piyasa mekanizmalarının hayata geçirilmesi, teşvikler ve karbon piyasaları gibi yenilikçi finansal kaynaklar, bu ihtiyacı karşılayabilir.
‘ÇANAKKALE İÇİNDE’ Notu: Bu yazı Oral Kaya’nın izniyle, http://oralkaya.blogspot.com adresli blogundan alınmıştır.
Oral Kaya Son Yazıları...
- 21/09/2020 Yeni bir süreçte yaşadığımız kentleri ve kendi geleceğimizi tekrar düşünmek ve yaratmak
- 15/05/2019 Bir Resmi Gazete Kararı ve Yok Edilen Enerji Kooperatifleri
- 29/11/2017 Neden Yenilenebilir Enerji Kooperatifleri?
- 14/11/2017 COP23 Zirvesinde Ülkemizdeki Yerel Girişimleri Anlattık
- 28/06/2016 (Tüm Zorluklara Rağmen) Enerji Değişimi Yaşayan Ülkem
- 16/05/2016 Yenilenebilir Enerji Kooperatifleri ile kırsaldan başlayan enerji devrimi
- 17/01/2016 Yenilenebilir Enerjide En Önde Yer Almak
- 31/12/2015 Sular Yükselince
- 19/11/2015 İklim Forumunda dert Dünyamızın geleceği idi
- 23/12/2014 Yenilenebilir Enerji Devrimi
Yorumlar...
Henüz yorum yok...