“!f²: İstanbul’dan Canlı” @ Yalı Hanı / Çanakkale

22 Şubat 2012

“!f2” için seçilen beş film, !f İstanbul’un son üç günü olan 24-25-26 Şubat 2012 tarihlerinde, İstanbul ile aynı zamanda Çanakkale Koza Gençlik Derneği, Ece Ayhan Sivil Girişimi, Düş Yola, Killilik Hat Tattoo, ÇABİSAK ve Çanakkale İçinde işbirliği ile Çanakkale Yalı Hanı’nda…

Bu sene !f2, !f İstanbul’un 2012 senesinde göstermeyi planladığı filmlerin ruhunu en iyi aktaran beş filmden, insan olarak var olmanın dayanılmaz yükünü ve tüm güzelliğini anlatan filmlerden bir seçki sunuyor.

“!f2: İstanbul’dan Canlı” projesi kapsamında If A Tree Falls: A Story Of The Earth Liberation Front, Terri, Tahrir 2011: The Good, the Bad and the Politician, El Lenguaje de los Machete, Li Vir isimli beş film izleyicilerle buluşacak.

!f2 filmleri üçüncü senesinde, Türkiye’de 24 şehrin yanı sıra, Ramallah, Beyrut ve Lefkoşa’da İstanbul ile eşzamanlı olarak gösterime girecek. Film gösterimlerinden sonra yönetmenlerle yapılacak sohbetler internet üzerinden canlı izlenebileceği gibi izleyicilere yönetmenlere sorularını iletme imkanı da sunulacak.

2012 Yılı !f2 Programı:
Yer: Yalı Hanı (Üst Kat)
24 Şubat Cuma Günü Saat 19:30: If A Tree Falls: A Story Of The Earth Liberation Front
25 Şubat Cumartesi Günü Saat 12:00: Terri
25 Şubat Cumartesi Günü Saat 15:30: Tahrir 2011: The Good, the Bad and the Politician
26 Şubat Pazar Günü Saat 15:30: El Lenguaje de los Machete
26 Şubat Pazar Günü Saat 17:45: Li Vir

Filmler Hakkında

If A Tree Falls: A Story Of The Earth Liberation Front
(Eğer Bir Ağaç Devrilirse: Yeryüzü Özgürlük Cephesi’nin Hikâyesi)
ABD – İngiltere – 2011 – 85′ – Renkli – HDCam – İngilizce


Fragman için tıklayınız

Daniel McGowan’ın, çevreciliği aşırı uçlara taşıyarak, nasıl Usame Bin Ladin ile aynı FBI listesinde yer aldığının hikâyesi. Eğer Bir Ağaç Devrilirse tarihimizin en radikal çevreci grubunun hikâyesini anlatıyor: Yeryüzü Özgürlük Cephesi ya da ELF ya da FBI’ın deyimiyle, “Amerika’nın bir numaralı iç terörist tehdidi.” Önce ELF’in kuruluşuna ve büyümesine göz atıyoruz, sonra Daniel McGowan’ın barışçıl bir aktivistten kundakçılık gibi terörist eylemlerle suçlanan birine dönüşmesini izliyoruz. Bu, bir pasifist olarak başlayıp, toplumun iyiliği için hayatların tehlikeye atılması gerektiğine inanmaya başlayan birinin hikâyesi. Yönetmen Curry’nin başarısı hem ELF’in davasını, hem de diğer çevreciler arasında yarattığı karşı duruşları ikna edici bir şekilde sunabilmesi. Sonuçta ortaya çıkan film, hem ortalığı kızıştırabilecek bir politik belgesel, hem de kişisel ve samimi bir yaşam öyküsü.

Terri
(Terri)
ABD – 2011 – 105′ – Renkli – 35mm – İngilizce


Fragman için tıklayınız

15 yaşında yetişkin sorumluluklarıyla boğuşan dışlanmış bir çocuğun hayatı çok zor olabilir ve yardım çok tuhaf şekillerde gelebilir. Azazel Jacobs, kendine özgü hafif çarpık tarzda büyüme temasıyla oynamaya devam ediyor. Annesinin Oğlu (!f 2009) filminde, büyümeye direnen bir yetişkinin dünyasını anlatmıştı. Şimdi Terri ile, ergen bir çocuğun yetişkin hayatını irdeliyor. Terri 15 yaşında, aşırı kilolu, okulda dışlanan bir çocuk. Okul arkadaşlarının takılmalarını umursamayacak kadar depresif ve bilinçli. Ona bakan bir ailesi yok ama onun bakmak zorunda olduğu yarı bunak bir dayısı var. Kısacası, hayatı daha başlamadan bitmiş gibi. Terri bu duruma kendince isyan ediyor. Okula her zaman geç ve pijamayla gidiyor. Tuhaflıkları okul psikoloğu tarafından farkedilince Terri için bir çıkış görünüyor. Psikologla yaşadığı sıradışı ilişkide ve dışlanmış çocukların dünyasına girdiği bu süreçte Terri yalnızlığın evrensel olduğunu öğreniyor.

Tahrir 2011: The Good, the Bad and the Politician
(Tahrir 2011: İyi, Kötü ve Politikacı)
Mısır – 2011 – 90′ – Renkli – DCP – Arapça


Fragman için tıklayınız

Akıllı ve gerçekçi bir film olan Tahrir 2011, zamanda bir anın ruhunu yakalıyor ve sonra, düşünceli bir tavırla, sözü tarihe bırakıyor.Mübarek’in iktidardan inişinden hemen sonra, Mısırlı üç yönetmen bir araya gelip kuşatmanın hikâyesini anlatmaya karar vermişler. Filmin yalnızca bir anlık bir zaferin hikâyesini anlatabileceğinin ve Mısır’ın geleceğine dair birşey söyleyemeyeceğinin bilincinde, üç bölümlü oyunbaz bir film yaratmışlar. ‘İyi’, Tahrir Meydanı’nda bulunanların söylediklerine odaklanıyor. Ayrı geçmişlerden gelen, farklı siyasi görüşlere sahip insanlar geçici ortak zeminlerin mümkün olabileceğini kanıtlıyor. ‘Kötü’, Mübarek’in güvenlik görevlisi olarak görevli dört kişiyle yapılmış söyleşilerden oluşuyor ve Mübarek’in baskı politikasını gözler önüne seriyor. ‘Politikacı’ ise, ‘On Adımda Diktatörlük’ dersi gibi, kolajlarla 30 yıl süren korku rejimini esprili bir yapıbozumuna uğratıyor. Zeki ve gerçekçi bir film çıkmış ortaya: Tahrir’deki günlerin ruhunu yakalıyor ve gerisini tarihe bırakıyor.

El Lenguaje de los Machete
(Machete Dili)
Meksika – 2011 – 85′ – Renkli – DCP – İspanyolca


Fragman için tıklayınız

Aşkın deliliği sistemi değiştirebilir, ya da tam tersi.
Gael Garcia Bernal ile Uçurum’daki (!f 2008) işbirliğinden tanıdığımız ve Meksika’dan çıkan çoğu bağımsız yapımda parmağı olan Kyzza Terrazas ilk uzun metrajı ile huzurlarınızda. Machete Dili vurucu bir aşk hikâyesi. Mexico City’li punk yıldızı Ramona ile soylu anarşist Ray’in tahrip gücü çok yüksek. Masum bir doygunluk arayışı, şiddetli bir isyankârlık, doğması muhtemel çocuklar ya da ölmek üzere olan aşıklar, hepsi bu birlikteliğin parçaları. Daha ilk sahnede, patlayıcılarla sarılı bir şekilde çıkıyorlar karşımıza. Onların romantizminin temelinde adaletsizliğe duydukları öfke var. Hayatta kalma konusundaki fanatizmlerini ise punk ve aktivizm tetikliyor. Bu, methiyeyle lanet arasında gidip gelen şiirsel terörizmin filmi.

Li Vir
(Burada)
İngiltere – 2011 – 72′ – Renkli – HDCam – Kürtçe, İngilizce


Fragman için tıklayınız

Musa ve Dingil Hüseyin uzun süredir İngiltere’de yaşayan arkadaşlardır. Hüseyin’in iltica başvurusu reddetilmiştir. Sınır dışı edilip Fransa’ya gönderildikten sonra, kaçak olarak İngiltere’ye geri dönmeyi başarmışıtr. Sahte evlilik yoluyla yeniden yasal statüsüne geri dönmek istese de işler istediği gibi gitmemiş, tek çaresi başka bir ‘yer’ hayal etmek olmuştur. Musa da uzun süredir mülteci olarak Londra’da yaşamakta ve askerlik nedeniyle Türkiye’ye geri dönememektedir. Haco Cheko, bu etkileyici ilk filminde, kendisinin de hikâye anlatıcısı olarak dahil olduğu ‘geri dönemeyenler’in öykülerini gözlemci, şiirsel belgeselle samimi yeniden canlandırmalar arasına inşa ediyor. Hakikatin belki de uzun, acılı bir yolculuk sonrasında başka bir ‘yer’ tahayyülü olarak geri dönebileceğini hatırlatıyor.

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir