“!f² 2015: İstanbul’dan Canlı” @Çanakkale

17 Şubat 2015

“!f2” için seçilen beş film, festivalin son üç günü olan 20-21-22 Şubat 2015 tarihlerinde, İstanbul ile eş zamanlı olarak Ece Ayhan Sivil Girişimi’nin organizasyonuyla Çanakkale Yalı Hanı’nda…

2015’te Festivalin Ruhu
34 Şehirde 40 Farklı Noktada!

Türkiye’nin ilk ve tek bağımsız filmler festivali !f İstanbul, bu yıl altıncı kez gerçekleştirilen !f2‘yle İstanbul ile eş zamanlı olarak aralarında Çanakkale‘nin de bulunduğu 30’dan fazla şehirde ve 40 farklı noktada izleyicilerle buluşuyor. Bir festival tarafından dünyada ilk kez gerçekleştirilen ‘alternatif dağıtım ve paylaşım’ projesi !f2 kapsamında bu yıl; “Eggs”, “Water Easy Reach”, “Factotum” ve “O’ Horten” filmleriyle kendi takipçilerini yaratmış kült yönetmen Bent Hamer’ın o bildik kara mizahından bolca nasibini alan son filmi “1001 Grams/1001 Gram”; İsrailli Nadav Lapid’in Cannes’ın Eleştirmenler Haftası’nda dünya prömiyerini yapan, sarsıcı ve son derece rahatsız edici bir toplum eleştirisi sunan “Kindergarten Teacher/Yuva Öğretmeni”; 2003’te izlediğimiz The Yes Men’den beri aktivizme yepyeni bir soluk getiren, yaptıkları çılgın eylemleriyle bugün bile tartışılan Yes Men grubunun son beş yılına tanıklık eden “The Yes Men Are Revolting/Yes Men İsyanda”; Paris’te sürgünde yaşayan Suriyeli yönetmen Ossama Mohammed’in, Suriye’de yaşayan Kürt yönetmen Wiam Simav Bedirxan’ın internet yoluyla gizlice gönderdiği görüntülerle birlikte yönettikleri “Silvered Water, Syria Self-Portrait/Gümüş Suyu: Suriye Otoportresi”; Soma Yırcalı köylülerin zeytin ağaçlarının kesilmemesi için verdikleri mücadeleyi konu alan “Ölmez Ağaç: Yırca Direnişi Belgeseli” ve Validebağ korusunun hemen sınırında, yeşil alan olarak ayrılmış küçük bir toprak parçasına dini bir tesis inşa etme kararından sonraki direniş günlerinden seslenen “Validebağ Direnişi” gösterilecek.

20-21-22 Şubat 2015 tarihlerinde Ece Ayhan Sivil Girişimi’nin organizasyonuyla Yalı Hanı’nda gösterime sunulacak olan bu yılki !f2 seçkisi, !f İstanbul’un 2015 programının farklı bölümlerinden seçilen filmlerin konusu şöyle:

!f2 2015 Programı
20 Şubat 2015 Cuma
Saat: 19.001001 Gram (Bent Hamer)
Norveç, Almanya, Fransa – 2014 – 88′ – Renkli – DCP – Norveççe, Fransızca

“Konuyu daha felsefi bir yere çekecek olursak, kendinize şunu sorabilirsiniz: bir şiir bir kilogramdan daha tam mıdır?” Bent Hamer (Yönetmen)


Marie her şeyin ölçülebilir, biçilebilir olmasını seviyor. Fakat mutluluk nasıl ölçülür? Bir yaşamın kaç kilo geldiği nasıl bilinebilir? Norveç’in sıra dışı komedi ustası Bent Hamer’dan insan olmanın tuhaflıklarına dair yepyeni bir film.
Bilim kadını olan Marie (Ane Dahl Torp) her şeyin fiziksel olarak ölçülebilir olmasına takıktır ve hem özel hem de iş hayatını aynı mesafeli tavırla idare etmektedir. Kendisi gibi bu konuda fanatik olan babası Ernst’le birlikte Norveç’in ağırlık ve ölçekler enstitüsünde çalışır. Ernst kalp krizi geçirince, Paris’te gerçekleşecek olan uluslararası kalibrasyon konferansına katılmak Marie’ye düşer. Yolculuk Marie için bir dönüm noktası, içsel değişiminin başlangıcı olacaktır. Orada tanıştığı Pi’nin farklı düşünceleri ve sıcaklığı Marie’ye kendi mutluluğunu ne kadar önemsediğini düşündürür. Sıra dışı komedinin ve absürt filmlerin ustası Bent Hamer bu kez bilim ile insan duyguları arasındaki gri alanda gezinirken, yine hafifliği elden bırakmayarak, birbirimize duyduğumuz ihtiyacı, insan olmanın tuhaflıklarını irdeliyor.

21 Şubat Cumartesi
Saat: 12:00Hayat Var! Yırca, Validebağ / Ölmez Ağaç: Yırca Direnişi (Kazım Kızıl), Validebağ Direnişi (Hakan Tosun)
Türkiye – 2014 – 80′ – Renkli – Dijital – Türkçe

“Bizi tanıyın. Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok. Gecekondularımız var ve sizin bize vurduğunuz kelepçeler, zincirler var. Tek kaybedeceğimiz o ve onu kaybetmekten korkmuyoruz.” (Ölmez Ağaç’tan)

Dünyanın her yerinde, yeşilin peşinde, özgür yaşam alanları için direnen, hayatın gücü için ilham veren insanlar var.

Ölmez Ağaç: Yırca Direnişi Belgeseli’nde Soma Yırca’nın köylüleri bir yandan zeytin ağaçları için direnirken, diğer yandan doğayla iç içe yaşamanın getirdiği sade bir bilme haline, bir sevme haline davet ediyorlar bizi.

Validebağ Direnişi ise bize İstanbul’un Anadolu yakasından, Üsküdar Belediyesi’nin 354.000 m2 alan içindeki Validebağ korusunun hemen sınırında, yeşil alan olarak ayrılmış küçük bir toprak parçasına dini bir tesis inşa etme kararından sonraki direniş günlerinden sesleniyor. Çadırlarda ve sokakta bilfiil 35 gün süren bir direniş. Kadınlar en önde. Unutulmasın diye, ilham olsun diye.

Saat: 14:00Yuva Öğretmeni (Haganenet) (Nadav Lapid)
Fransa, İsrail – 2014 – 119′ – Renkli – DCP – İbranice

“İyinin takdir edildiği, kötünün yerildiği, basitliğin şişirildiği hiyerarşik bir dünyada yaşıyor Nira. Şiir bu ütopik cennette var olabilen tek şey.” Nadav Lapid (Yönetmen)


Bir şiir hayatınızı kurtarabilir mi?
Nira bir gün yuvadaki öğrencilerinden olan beş yaşındaki Yoav’ın, amatör şiir kulübünde alkış toplayacak güzellikte dahiyane şiirler yazabildiğini keşfeder. Yoav’ı hemen kanatları altına almak, onun gelişimine katkıda bulunmak ister. Hatta daha da ileri giderek onu, sanatı kısıtlayan ve hassas ruhların barınmasına izin vermeyen bu acımasız dünyadan ve materyalist babasından uzaklaştırmaya çalışır. Bütün romantikliği ve idealistliği ile Nira, bir kadın Don Kişot mudur? Ya da bir çocuğun masumiyeti ve şiir ile kurtarılabilir mi dünya? Tabii bütün bunlar olurken ne Nira’nın kendi ailesi, ne Yoav’ın ailesi ne de bütün masum bakışlarına rağmen Yoav buna aldırış eder. Nadav Lapid, ikinci filmi Yuva Öğretmeni’nde sarsıcı ve hayli rahatsız edici bir toplum eleştirisi sunarken, bir yandan da soyut ve romantik fikirlerin etrafında ustaca kurduğu kışkırtıcı sinema dili ile çok konuşulacak ve uzun süre akıllardan çıkmayacak bir sinema deneyimi vadediyor.

22 Şubat Pazar
Saat: 12:00Gümüş Suyu: Suriye Otoportresi (Ossama Mohammed, Wiam Simav Bedirxan)
Suriye, Fransa – 2014 – 92′ – Renkli – DCP – Arapça

‘Simav, korktuğundan daha hızlı hareket et.’ (Filmden)


Bu yılın en yürek burkan filmi Gümüş Suyu: İnsanın hem en merhametsiz gerçeklerinde, hem de dayanma gücünün en uç coğrafyalarında dolaşıyor.
Mülteci yönetmen Ossama Mohammed ile Kürt aktivist Wiam Simav Bedirxan’ın işbirliği, Suriye’deki iç savaşa dair en kalp kıran filmi ortaya çıkarmış. Film projesi, Mohammed’in uzaktaki ülkesinden YouTube’a yüklenen şiddet görüntülerini toplamasıyla başlamış. Evinden uzakta, acıyla anlamlandırmaya çalıştığı bu görüntülerin üzerine, Simav’ın Humus’tan gönderdiği görüntüler eklemlenmiş. İlk gün, “Humus’tayım, kameram var, sen olsan ne çekerdin?” diye soran Simav, aslında ne çekeceğini bilen, cesaretle ve hayata dair şiirle dolu bir kadın. Kuşatma altındaki kentinde dolaşırken, bir yandan da hayata, acıya ve direnişe dair bilgece sorularıyla ilham veriyor. Bu yıl izleyeceğiniz en zor film olacak bu, ama savaşın antitezine dair bir o kadar güçlü ipuçları bulacaksınız: dehşete dair olduğu kadar, aşka, çocuklara, şiire, yaratıcılığa ve olan biten her şeye rağmen büyümeye devam edebilen çiçeklere dair bir belgesel bu.

Saat: 14:30Yes Men İsyanda (Laura Nix, The Yes Men Are Revolting)
ABD – 2014 – 90′ – Renkli – DCP – İngilizce

“İnsanların ortak hayal konusunda konuşmalarını sağlamanın bir yolu bu.” (Filmden)

Esprili ve yaratıcı eylemciler The Yes Men şirketleri ve hükümetleri küresel iklim değişikliği konusunda uyandırmaya niyetlenirken aktivist olmanın bedelini de sorgulamak zorunda kalıyor.
Evet, yeniden karşımızdalar. The Yes Men olarak bilinen ikili Andy Bichlbaum ve Mike Bonanno (gerçek isimleri değil) küresel sorunları gündeme taşımak için geliştirdikleri ilginç ve komik yöntemlerle tanınıyor. Yaratıcı ikili sık sık büyük şirketleri, hükümetleri ve uluslararası kuruluşları komik duruma düşüren eylemler gerçekleştiriyor. Bu serideki üçüncü film olan Yes Men İsyanda ikilinin son beş yılına eşlik ediyor. Zira artık genç sayılamayacak iki arkadaş, bir yandan hukuksal ve finansal zorluklarla uğraşırken diğer yandan öğretim görevlisi olarak çalışmak durumunda. Mike’ın ailesi, Andy’nin ise ilk defa hayatını beraber geçirmeyi düşünebileceği bir sevgilisi var. Her zamanki gibi dudak uçurtan yaratıcı eylemlerin (örneğin, filmin açılış sahnesinde iklim değişikliğine dikkat çekmek üzere tasarlanmış, şişme ‘hayatta kalma’ kıyafeti giyen onlarca insan New York nehrine dalıyor) yanı sıra can alıcı sorular da var.

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir