Gökçeada Bir Başka İmroz
Bu kış günlerinde Adaların sıkıcı hatta çekilmez olacağını düşünerek iki günlüğüne İmroz’a gittik. Ben Bozcada ile karıştırmışım, meğer bizim büyük olan adamız Gökçeada kışları da hiç sıkıcı değilmiş. Müthiş bir farklılıklar zenginliğinin, yaşam derinliği olan ve her şeyi sorgulayan bir “adalı” kitlesinin kışları da buralarda dinamik yaşamlarını sürdürdüğüne tanık oldum. Hatta hiç bir şekilde ada’da yaşayamam diyen kanaatim İmroz’da neden olmasına doğru evrilmeye başladı.
Gökçeada’da kışları her şey var velhasıl…
Bizim iki günlük gidiş sebebimiz ise; “Gökçeada Kentsel Tasarım Rehberi Oluşturulması Çalıştayı” adlı etkinliğe bir bildiri ile katılmam dolayısıyladır. Belirtmeliyim ki iki gün süren etkinlikte salon hiç boşalmadı, bu denli çok katılımlı etkinlikleri biz Çanakkale dahil bir çok yerde artık göremiyoruz. Katılımın çokluğunun yanı sıra dinamikliği, soran ve sorgulayan adalıların aktifliği çok daha şaşırtıcı ve sevindiricidir.
Genel kanaat, eğer bu katılım çokluğu ve nitelikli katılım iyi koordine edilebilirse, üretken enerjiye dönüştürülebilirse bizim Gökçeada’nın önüne geçilmez…
Tüm bu sinerji yaratan olumlulukların oluşmasında, yeni heyecanlar yaratmış, açık ve şeffaf olduğu kadar katılımcılığı tercih eden, bir o kadar da dobra dobra ve samimi ifade tarzı olan Gökçeada Belediye başkanı Ünal Çetin’in doğrudan katkısı bulunuyor. Bence ekibi de Başkan’a çok inanmış.
Bu kadar olumlu durumu 2-3 sene sonra tekrar irdelemeliyiz. Eğer niyet, süreç ve sonuçlar devam ediyorsa, takdirimizi sunarız, tıpkı şimdi olduğu gibi katkımızı da esirgemeyiz.
Evet iktidarlar önden samimi olarak ilerlediğinde, yanında nitelikli çoğunluğu bulabiliyor. Bu etkinlikte de öyle olmuş. Çanakkale’nin bütün kurum ve kuruluşları Gökçeada Kentsel Tasarım Rehberi’ni desteklemek ve katkı vermek üzere salondaydı. Hiç bir görev, beklenti içinde olmayan akademisyen, uzman, duyarlı yurttaşlar salondaydı. Bildiri sunan akademisyen ve uzmanlar İstanbul ve diğer şehir dışı kentlerden, “kendi masrafları kendilerine ait olmak” üzere Gökçeada’ya gelmişler.
Ben bu durumu 20 yıl kadar önce Çanakkale’de de görmüştüm. Şimdi artık bu heyecan yok, yandaş ve feodal tekçi yapıya sahip siyasi iktidar örgütlenmesi, Çanakkale’de heyecansız ve tek renkli olarak iktidarını sürdürüyor. Feodal cemaat türü örgütlenmeyle kendileri çalıp, kendileri oynuyor.
Gökçeada beni heyecanlandırdı… Zaten dünya harikası bir coğrafya… Velhasıl İmroz yeni kültürel ve sosyal değerler yaratarak yaşamları renklendiriyor, nitelikli arayışlarla birlikte…
Mimar İsmail Erten Son Yazıları...
- 25/12/2019 Cumhuriyetin İktidarı ve Yıkımlar
- 17/12/2019 Geleneksel Çarşıda Değişim…
- 10/12/2019 Otopark, Trafik ve Politika, Planlama…
- 22/11/2019 Görmeyen Tuttuğunu Öpüyor… Schliemann Hırsız Mı?
- 13/11/2019 Kamusal Yaşam Alanlarında Eşitlikçi, Kişisel Yaşam Alanlarında Özgürlükçü…
- 01/11/2019 Kentin Kuzeyi…
- 23/10/2019 Behramkale – Assos Koruma Planı…
- 08/10/2019 “Mimarlık… herkes için konut” “Architecture… housing for all”
- 13/09/2019 Siyasi Rol Çalma…
- 09/09/2019 İnşaatın Kendisi Zaten Kriz…
Yorumlar...
Henüz yorum yok...