Doç. Dr. Erhan Öztepe: “Alexandria Troas İçin 200 Yılı Aşkın Bir Süre Gerekli”

25 Eylül 2013

Çanakkale’nin Ezine ilçesi Dalyan Köyü’nde bulunan ve Türkiye’nin en büyük antik kentlerinden biri olarak kabul edilen Alexandria Troas’da 2013 dönemi kazı çalışmaları sona erdi. 2011 yılından beri Alexandria Troas’daki kazı çalışmalarına başkanlık eden Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Öztepe kazı çalışmalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Bu yıl yapılan kazı çalışmalarının antik kentin Helenistik dönem geçmişine ilişkin önemli bulguları gün yüzüne çıkardığını belirten Öztepe, çalışmaların kentin Roma ve Helenistik dönemlerine ilişkin iki ayrı noktasında yoğunlaştırıldığını ifade etti. “Bu iki alanda yürüttüğümüz çalışmalar kentin bu bölgedeki Helenistik dönem dediğimiz M.Ö. 3. yüzyıl dönemine ait buluntuları ortaya çıkarması bakımından önemliydi. Bu iki noktada Helenistik tabakalara kadar inebildik” diyen Öztepe, “Hatta M.Ö. 5. yüzyıla kadar inen malzemeler ele geçmeye başladı. Bu da bize M.Ö. 4. yüzyıl sonundan öncesinde de burada yerleşim anlamında bazı izlerin olabileceği konusunda fikir verdi” dedi.

“Alexandria Troas’ın araştırılması için iki yüz yılı aşkın bir süre gerekli”
Antik kentin sekiz kilometreyi aşan bir sur uzunluğuna ve takriben beş bin dönümlük bir alana sahip olduğu bilgisini veren Öztepe, “İçerideki arazimiz yaklaşık beş bin dönüm. Bu kadar büyük ölçekteki bir kentin senede 3 aylık gibi bir sürede, yaklaşık 25-30 kişilik bir bilimsel heyetle araştırılması nereden baksanız 200 yılı aşkın bir süre gerektirir” dedi. Alexandria Troas’a ilişkin çalışmaları tamamlamak için kuşaklara ihtiyaç olduğunu söyleyen Öztepe, “Biz burada çalışan üçüncü ekibiz. Bizden sonra 4-5 kuşak daha burada çalışmak durumunda. Kentin anlaşılabilmesi için bu süreye ihtiyaç var diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Sadece kazıp ortaya çıkarmak yetmez, korumak da önemli”
Kazılan bölgelerin restorasyon ve korumasının da önemli bir husus olduğunu vurgulayan Erhan Öztepe, Alexandria Troas’ın korunmasına ilişkin çalışmaların da başladığı bilgisini verdi. “Sadece kazıp ortaya çıkarmak değil, en sağlıklı bir biçimde gelecek kuşaklara da bulunanların aktarılması gerekiyor. Arkeologlar olarak koruyamayacağımız yeri kazmayı çok arzu etmeyiz. Çünkü kazıp gün ışığına çıkarmak daha sonra da doğanın ve insanın tahribatına maruz bırakmak çok doğru bir yaklaşım değil” diyen Öztepe; kazılan alanlara ilişkin yapı duvarlarının sağlamlaştırılması, duvar sıvalarının orijinal yerlerinde sağlamlaştırılarak korunması gibi çalışmalara başlandığını söyledi. Doç. Dr. Erhan Öztepe ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da koruma ve restorasyon işlerine çok büyük önem ve destek verdiğini sözlerine ekledi.

[comu.edu.tr]

Filtreler:
Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir