ÇOMÜ Rektörü Laçiner’den Üniversite Öğrencilerine Çağrı
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü (ÇOMÜ) Prof. Dr. Sedat Laçiner, üniversitelerin bina, taş, toprak, labaratuar veya kütüphane olmadığını belirterek, “Üniversite öncelikle insandır. Bilim yapan ve bildiklerini öğrencilerine aktaran bilim insanlarının olduğu yere üniversite denir. Bu bağlamda bizim için sınavlar, binalar veya kampüsler detaydır. Esas olan insandır” dedi.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, üniversite tercihi yapacak adaylara neden Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ni tercih etmeleri gerektiğini yönelik açıklamalarda bulundu. Rektör Laçiner, üniversitelerin bina, taş, toprak, labaratuar veya kütüphane olmadığı belirterek, “Üniversite öncelikle insandır. Bilim yapan ve bildiklerini öğrencilerine aktaran bilim insanlarının olduğu yere üniversite denir. Bu bağlamda bizim için sınavlar, binalar veya kampüsler detaydır. Esas olan insandır. Bu açıdan bakıldığında öğrencilerimiz bizlerin varolma sebebidir. Bu nedenle bazı kötü örneklerin aksine onları işin küçük kısmı görmemiz, onlara yeterli zamanı ayırmamamız düşünülemez. Onların başarısı bizlerin başarısıdır. Bu nedenle hem Üniversitede, hem de mezun olduktan sonra başarılı olabilmeleri için özel bir çaba göstermekteyiz” dedi.
“BİZİM İÇİN ÖZGÜRLÜKÇÜ ÜNİVERSİTE ÖNEMLİ”
Rektör Laçiner, ÇOMÜ’nün en büyük farkının öğrenci ve öğretim üyesi için özgürlüğün zirvede olması olduğunu belirterek, “Çanakkale insanı öğrenci ve bilim insanlarına karşı metropollerde ve taşrada bulamayacağınız derin bir hoşgörüye sahiptir. Ne giyerseniz giyin, nasıl görünürseniz görünün. Fikriniz, siyasi duruşunuz ne olursa olsun. Çanakkale buna hoşgörüyle bakar, hatta bunları görmez bile. Gecenin herhangi bir vaktinde kız öğrencilerimiz tek başlarına dahi olsa evlerine dönebilirler. Şehirde asayiş olayları belki de Türkiye’nin en düşük seviyesindedir. Çanakkale sosyal faaliyetleri yüksek olmasına rağmen huzurlu bir şehirdir. Çanakkale halkı tabiri caizse Üniversite öğrencileri ve çalışanları üzerinde mahalle baskısı kurmaz, kurmamaktadır. Aynı şekilde bizler de Üniversite yönetimi olarak üniversiteyi binlerce farklı çiçeğin özgürce açtığı yer olarak görüyoruz. Farkları törpülemekten ziyade kendilerini ifade etmelerine uygun bir ortam sağlıyoruz. Kısacası Çanakkale üniversiteler içinde en özgürlükçü üniversitelerin başında geliyor diyebilirim. Şiddete bulaşmadığı sürece, kimseye hakaret edilmediği sürece Üniversitemiz öğrencileri her türlü görüşü dile getirebilmektedir. Üniversitemiz öğrencilerinin veya çalışanlarının kılık kıyafet veya fiziksel görünüşlerini ana işi saymamakta, onları yetişkin, Türkiye’ye örnek olacak bireyler olarak görmekte ve her türlü tercihlerine saygı duymaktadır” dedi.
“ÇOMÜ EN GÜZEL ÜNİVERSİTE”
Çanakkale’nin bilim, sanat, spor ve eğitim yapmak için olağanüstü bir yer olduğunu da belirten Rektör Laçiner, “Çanakkale, İstanbul’un bozulmamış hali gibi. İçinden deniz geçen iki kentimizden biri. Ana kampüslerimiz orman ve yeşillikler içinde. Denize nazır bu kampüsler Çanakkale Savaşları alanının hemen karşısında. Aynı şekilde Truva antik kentine ve diğer antik kentlere çok yakınız. Her mevsim pırıl pırıl bir hava, tarih ile iç içe geçmiş harika bir doğa, nitelikli Üniversite eğitimine ek olarak keyifli bir 4 yıl da vaadediyor. Üniversitemizin Dardanos Kampüsü çeşitli spor faaliyetleri için harika bir yerdir. Futbol sahası, tenis kortu, basketbol ve diğer spor aktiviteleri için salon ve alanlara ek olarak Dardanos Kampüsümüzün plajı sörf ve yüzme sporları için idealdir. Rüzgarın her mevsim güçlü olması sayesinde California sahillerini aratmayacak sörf sahneleri Üniversitemizde sıklıkla gözlenmektedir. Aynı zamanda tarihi bir orman şehri de olan Dardanos Kampüsü uzun yürüyüşler için de ideal” dedi.
Rektör Laçiner, tüm bunlara ilaveten Çanakkale’nin uluslararası bir şehir olduğunu da ifade ederek, “Kente ilgi Avustralya’dan Avrupa’ya dünyanın dört bir yanından yılın her mevsiminde canlı. Üniversitenin çeşitli bölümlerinde farklı ülkelerden öğrenciler okumakta, çok sayıda diğer ülke vatandaşı öğretim üyesi de Üniversite’nin akademik kadrolarında görev almakta. Örneğin, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Japon dili öğretiminde Türkiye’nin en iyilerindendir ve bununla gurur duyuyor. Üniversitemiz yıl boyunca çok sayıda konferans ve kongreye ev sahipliği yapıyor. Bu toplantılara yerli ve yabancı çok sayıda bilim insanı ve tanınmış kişi katılıyor. Böylece öğrenci ve öğretim kadromuz yeni bilgiler ile kendilerini, yenilemek fırsatını yakalıyor. Böylesine müthiş avantajlara 1.200’ü aşan nitelikli akademik personeli, 10 fakülte, 4 enstitü, 7 yüksekokulu, 11 meslek yüksekokulu, 26 araştırma ve uygulama merkezi, 1 araştırma ve uygulama hastanesi ile güçlü bir üniversite altyapısını eklediğinizde karşınıza Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biri çıkıyor. Örneğin iyi bir uzay fizikçisi olmak isterseniz diğer üniversitelerde bulamayacağınız Türkiye’nin en büyük teleskoplarından biri Üniversitemizin Ulupınar Gözlemevi’nde yer alıyor. Burada yıldızlardan gezegenlere pek çok gök olayı çok zengin bir uzay izleme parkı sayesinde takip edilmekte. Aynı şekilde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Ziraat’e, Su Ürünleri’nden Mühendislik Fakültesi’ne kadar bu tür istisnai araştırma ve uygulama olanaklarını bulabileceğiniz nadir üniversitelerimizden birisi özelliğini taşıyor. Tıpkı 30.000’e yaklaşan mevcut öğrencilerimiz gibi bu yıl da bizi tercih edenlerin bundan pişmanlık duymayacaklarını düşünüyoruz” dedi.
“HEDEF EN İYİSİ OLABİLMEK”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde iddialı bir akademik ve idari kadronun bulunduğunu da belirten Rektör Laçiner, “Son dönemde gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleştirmeye azmettiğimiz atılımlar ile önce Türkiye’nin, ardından da dünyanın en iyi üniersiteleri listelerinde en tepede olmaya kararlıyız. Hedefimiz kısa sürede Çanakkale’yi bir ?üniversite kenti’ (college town), yani hayatın üniversite etrafında şekillendiği bir şehir haline getirebilmek. Bu yolda hızla ilerleyen Üniversitemiz ailesinden sizleri de yanımızda görmek bizleri fazlasıyla mutlu edecektir” dedi.
Şehirde başta ESBAV ve Terzioğlu Vakfı olmak üzere çeşitli vakıf, oda, şirket ve kuruluşlar Üniversite öğrencilerine çeşitli burslar verdiğinden de bahseden Rektör Laçiner, ” Geçtiğimiz yıl yüzlerce öğrencimiz bu burslardan yararlandı. Bu yıl geçmişten farklı olarak ilk 50’ye giren 3 öğrencimize profesör maaşına denk burslar vermeyi de planlamış bulunuyoruz. Ayrıca çok sayıda kalacak yer ve ücretsiz öğle yemekleri bursları da verilmektedir. Üniversite halihazırda öğle yemeklerine çok ciddi sübvansiyonlar uygulayarak bu alanda çok büyük destekler sağlamakta, yüzlerce ihtiyaç sahibi öğrencimize ise ücretsiz öğle yemeği temin etmektedir. Kalacak yer konusunda son yıllarda Çanakkale’de çok ciddi atılımlar yapılmakta. Kredi Yurtlar Kurumu’nun binlerce kişilik kapasitesine ek olarak neredeyse tüm şehir öğrencilere yer temin edebilmek için örgütlenmiş durumda. Özel yurtların yanısıra arkadaşlarınız ile ayrı evlere de çıkabilirsiniz. Çanakkale halkı öğrenci evlerine sıcak bakmakta, bu konuda önyargılı davranmamaktadır. Bunların dışında halen devam eden yurt sayısı dikkate alındığında önümüzdeki 1-1,5 yıl içerisinde yurt kapasitesine en az 3.000 öğrencilik bir ilavenin geleceği anlaşılmaktadır. Tüm bunlara rağmen kalacak yer konusunda elbette bazı sıkıntılar vardır ve olacaktır. Ancak bu sıkıntılar diğer illerle kıyaslandığında kabul edilebilir bir düzeyde” dedi.
“ŞEHİTLER DİYARINDA ÖĞRENİM GÖRMEK BİR AYRICALIK OLACAK”
Çanakkale’yi özel kılan en önemli özelliğin Çanakkale Savaşları’na şahitlik etmiş bir mekan olmasına da bağlayan Rektör Laçiner, “Üniversite ana kampüsü savaş alanlarının hemen karşısındadır. Her gün savaşların yaşandığı boğazı ve kara savaşlarının yaşandığı karşı tepeleri görerek dersinize başlarsınız. Tarihin en önemli olaylarının yaşandığı yerlerde olmak şüphesiz başlı başına büyük bir ders ve tecrübedir. Bu nedenle bizler Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi mezunlarının sadece bu mekanı yaşamaktan dolayı ilave bir diplomayı hak ettiğine inanırız. Atalarımız geçmişte bu ülke için büyük fedakârlıklar yapmış, canlarını bu ülke için armağan etmişlerdir. Onların kanları Çanakkale’nin her bir karışını kutsal hale getirmiştir. İşte Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi bu bilinç içerisinde ülkesi için gerekirse canını verebilecek, gerkirse bu vatan için ölebileek öğrenciler yetiştirir. Fakat bundan daha önemlisi Üniversitemiz bu ülke için yaşayacak, onu yaşatacak mezunlar vermenin derdindedir. Hayatın her gün çetin savaşlarla dolu olduğunun farkında olarak fizikten kimyaya, tarihten iktisata tüm bölümlerde Türkiye’nin yeni yeni Çanakkale Savaşları vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Yeni dünya düzeninde asıl savaşlar bilim ve bilgi alanında veriliyor. Bilgiye hükmeden dünyaya da hükmediyor. Beyinlerimiz, gelecek nesillerimiz işgal edilmesin istiyorsak Çanakkale ruhuna bilim ve eğitimde de ihtiyacımız var. Çanakkale ruhunu soluyacağınız en iyi üniversite ise elbette Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi. Değerli Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğrenci adayları, sizleri aramızda görmek bizleri fazlasıyla mutlu eder. Türkiye’nin, belki de dünyanın en güzel üniversitesinde, ülkemizin en özgürlükçü üniversitelerinden birinde geleceği inşa edecek kadroyu kurarken bizlerle olmanızı canı gönülden dileriz” dedi.
İHA
Yorumlar...
Henüz yorum yok...