ÇOMÜ Eğitim Fakültesi Kütüphanesi Törenle Açıldı

14 Ocak 2015

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Kütüphanesi Anafartalar Yerleşkesinde törenle açıldı. Törene Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hasan Nihat Doğan, Belediye Başkan Vekili Rebiye Ünüvar, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, üniversite yöneticileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Törende sırasıyla ÇOMÜ Kütüphane Daire Başkanı Uzman İsmail İşleyen ile ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner birer konuşma yaptılar.

Kütüphane Daire Başkanı Uzman İsmail İşleyen konuşmasında şunları söyledi:

“Gerek sunduğu kütüphanecilik hizmetleri gerekse hızla büyüyen yayın koleksiyonu ile çok kısa bir süre içerisinde ülkemizin en iyi kütüphaneleri arasında yer alan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Kütüphanelerine, bugün bir önceki açılışımızdan yaklaşık bir buçuk ay kadar kısa bir süre sonra yeni bir uzmanlık kütüphanesi daha kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Uzmanlık kütüphaneleri ya da konu kütüphaneleri olarak da adlandırılan Şube Kütüphanelerimiz, bünyesinde yer aldığı birim ile ilgili disiplinlerde çalışma yapan akademik personel ve özellikle lisans, lisansüstü eğitim alan öğrencilerin çalışmalarında hayati önem taşıyan bir değerdir. Ve bizce Üniversite kütüphanelerinin sağlaması gereken imkânlar arasında ilk sırada yer almaktadır.
Nitekim Üniversitemiz de Şube Kütüphanelerini en az Merkez Kütüphane kadar önemsemektedir. 2013 yılında hizmete açılan Türkiye’nin en büyük fakülte kütüphanesi olan Biga Kütüphanesi, ardından İlahiyat Kütüphanesi, bu gün açılışını yaptığımız Eğitim Kütüphanesi ve yakın zamanda açmayı planladığımız Tıp kütüphanesi Üniversitemizin bu konuya verdiği önemi açıkça ortaya koymaktadır. Şube Kütüphanelerimiz hizmet verdiği birimlerin barındırdığı disiplinlerin ağırlıklı olduğu konu kütüphaneleridir. Ve yayın koleksiyonları da özel olarak oluşturulmaktadır.
Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı için ayrı bir önemi olan Eğitim Kütüphanesi; Üniversitemiz kütüphaneleri yayın koleksiyonunun çekirdeğinin atıldığı yerdir. Mekânsal sınırlılıklar nedeniyle burada genişleme ve büyüme fırsatı bulamayan Merkez Kütüphanemiz 2006 yılında Terzioğlu Yerleşkesindeki şu anki binasına taşınmıştı, buradaki kütüphane ise birim kütüphanesi şeklinde hizmet vermeye devam etmişti. Ve bugün yeni binasında 600 metrekarelik alanda 200 kişilik oturma kapasitesi ile yeni Eğitim kütüphanesi gelecek nesillerin öğretmenlerinin kullanımına sunulacaktır.
Eğitim Kütüphanesi kullanıcılarımız; ağırlıklı olarak eğitim ve ilgili disiplinlerdeki 20 binden fazla basılı kitabın yanı sıra ÇOMÜ kütüphaneler ağı, online kataloglarındaki 650 bin kitap ve kitap dışı materyalden, 80 farklı veritabanından ve 28 bin elektronik dergiden, 2 milyon elektronik tezden, 2200 adet günlük gazeteden ve tüm bunlara ek olarak 3 milyon elektronik kitaptan da faydalanabileceklerdir.
Biliyoruz ki ülkemizde kitaba ve kütüphaneye önem verildiğinde bunun toplumda mutlaka bir karşılığı olacaktır. Kütüphanelerimize 2011 yılı sonrası yapılan yatırımların ardından ÇOMÜ Kütüphaneleri kullanıcı sayısındaki dikkat çekici artış, bu karşılığa en güzel örnektir. 2014 yılında merkez ve şube kütüphanelerimizde 1 milyonu aşkın kullanıcıya fiziksel kütüphane hizmeti sunulmuştur.
Sözlerimi Türk kütüphaneciliğinin ilk profesörü olan merhum Prof. Dr. Osman Ersoy’un bugünden yaklaşık 45 yıl önce sarf ettiği cümlesiyle bitirmek istiyorum. Kütüphanesiz bir eğitim düşünebiliyorsak, gerçekte, eğitimi çok ciddiye almıyoruz demektir.”

Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner; Eğitim Fakültesi ek binasının temel atma töreninin yaklaşık bir yıl önce yapıldığını ve kısa bir sürede bitirileceğini ifade etiklerini belirterek hem kütüphanesi hem de ofisleri ile Anafartalar kampüsünün yenilenme projesinin ilk adımı olarak bu binanın ortaya çıktığını vurguladı.

Rektör Laçiner, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Burada gördüğünüz nispeten eski binaların tamamını ortadan kaldırıp Eğitim Fakültesine, ÇOMÜ’ye ve Çanakkale’ye yakışır bir Anafartalar kampüsü inşa etme projemizin ilk adımı olarak burada temelimizi atmıştık. O zaman planladıklarımız bugün hayata geçmiş oldu. Bugün planladıklarımızda hesaplamalarımıza göre 2016-2017 yılı içerisinde hayata geçecek ve Türkiye’nin en modern, en güzel alt yapıya sahip eğitim fakültelerinden birine kavuşmuş olacağız. Bugün kütüphanemizi açıyoruz. Daha doğrusu kütüphanelerimizin şubelerinden bir tanesi olan eğitim kütüphanesini açıyoruz. Birkaç hafta önce ilahiyat kütüphanesini açmıştık. Eğitim kütüphanesinden sonra hedefimiz tıp kütüphanesini açmak. Böylece sağlık bilimleri ve tıp alanında bir şube kütüphanesi daha açılmış olacak. Daha önce Biga da İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemizin Kütüphanesi açmıştık. Türkiye’nin en büyük fakülte kütüphanesi olmuştu orası.

Medeniyetler tesadüfen geri kalmaz
Medeniyetler tesadüfen geri kalmazlar. Medeniyetlerin ne kadar ileri oldukları ve ne kadar geri kaldıkları, ne kadar ilerleyeceklerini anlamanın kriterlerinden bir tanesi ilime, bilgiye ne kadar hürmet ettiklerini ölçmektir. Bunun en güzel ölçüldüğü yerlerden bir tanesi de kütüphaneler, bilgi merkezlerdir. Bizim kütüphanelerimize baktığınız zaman Milli Kütüphane’deki kitap sayısının 1 milyon 300 bin adet kadar olduğunu görüyoruz. İsrail’de bu rakam 5 milyona yaklaşıyor. Yani Türkiye’nin onda biri, nerdeyse yirmide biri olan bir ülkenin kütüphanesi Türkiye’nin Milli Kütüphanesi’nin üç mislinden daha büyük. İsrail karşısında İslam aleminin ve Türkiye’nin neden sıkıntıya düştüğünün çok açık çok net bir cevabıdır bu.
Kütüphanelerin raf uzunluğunu ölçtüğünüzde kütüphane zenginliğini de az buçuk bulabiliyorsunuz. İngiltere’nin tanınmış kütüphanelerinden British Library’de kitap raflarının uzunluğu 600 km’den fazladır. Yani İngiltere Milli Kütüphanesindeki kitapları yanyana dizdiğinizde buradan neredeyse Ankara’ya varırsınız. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Kütüphanesi’ndeki kitapları yanyana dizdiğinizde Lapseki’ye varamazsınız. İşte birinin Lapseki’ye varamaması, diğerinin Ankara’ya varması siyasette, iktisatta, askeri alanda, sosyal alanda hayatın her veçhesinde neden geri kaldığımızın açık göstergeleridir. ABD Kongre Kütüphanesindeki kitapların raf uzunluğu ise 1300 km’yi geçer. Bizim Meclis Kütüphanemizin raf uzunluğu 12 km’dir. En uzun üniversite kütüphanelerine baktığınız zamanda o civardadır. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi çok gerilerden geldi ama bugün 17,5 km’lik bir raf uzunluğuna ulaştık. Hedefimiz şu anda tek rakibimiz Milli Kütüphane. Eğer imkan olursa Milli Kütüphane’yi geçme yönünde de bir hedefimiz var. Maksat birini geçmek, birinin önüne geçmek değil elbette; ama diğer üniversitelere diğer kurumlara örnek olmak hatta kışkırtmak, bilim yarışında birbirimizi harekete geçirmek, provoke etmek. Bu anlamda ÇOMÜ 2011 yılında 80 bin kadar olan kitap sayısını bugün 650 binin üzerine çıkardı. En son ABD’den Türkiye’ye deniz yoluyla gelen ve şu an İstanbul’da gümrükte duran, birkaç güne kadar da elimize ulaşacak olan 50 bin kadar kitabı da eklediğimizde inşallah bir iki hafta içerisinde ÇOMÜ’de basılı kitap sayısı 700 bini aşmış olacak. Hedefimiz 2015 yılını 1 Milyon kitapla tamamlamak. 2016-2017 ve 2018’de önce kendi Milli Kütüphanemizi geçmek akabinde de dünyanın sayılı kütüphanelerinden bir tanesi haline gelebilmektir.

Artık rakibimiz Milli Kütüphane
Dediğim gibi üniversiteler arası rekabette bir hayli öne geçtik. Artık rakibimiz Milli Kütüphane ve dünyanın sayılı diğer kütüphaneleri. Chicago Üniversitesinin ilk rektörlerinden biri derki, kütüphane üniversitenin kalbidir. Bizim üniversite geçmişimize baktığımızda, en çok kitap bulunduran, en köklü üniversitelerimize baktığımızda 300 bin, 400 bin, 500 bin kitap olduğunu görüyoruz. Diğer orta halli üniversitelerimize baktığımızda ise internet sayfalarında, konuşmalarda “30 bin kitabımız var, 50 bin kitabımız var, her istediğinizi araştırabilirsiniz arkadaşlar” diye övünen üniversiteler olduğunu görüyorsunuz. 50 bin kitabın olduğu yere kütüphane denmez, kitaplık denir. Eğer kütüphaneler üniversitelerin kalbiyse bizi üniversitelerin kalbi teklemiştir. Bu güne kadar aldığımız mesafenin sınırlı olmasının en önemli nedenlerinden bir tanesi bilgiye ve bilgiyi sunan kurumlara gösterdiğimiz hürmetteki sorundur. Türkiye bugün bu yanlıştan dönmez ise yani kitapsız üniversite, kitapsız ülke hatasından dönmez, bu konuda belli ataklar, ilerlemeler yapmaz ise istediğiniz kadar ekonominizi düzeltin, istediğiniz kadar altyapınıza yatırım yapın bunların hiçbirisi sürdürülebilir olamaz, kalıcı olamaz. Beş yıl boyunca çok ileri gittiğinizi düşünürsünüz altıncı yılda birileri, o 1300 km’yi geçen kitaplarıyla bir yenilik yapar ve birdenbire kendinizi yine geriye düşmüş görürsünüz. En son Paris saldırısında ortaya çıktı, İslam dünyası neden böyle, niye Müslümanlar bu kadar sorunla uğraşıyorlar, işte onun cevabı burada. İslam dünyasının güçlü olduğu dönemlere bakarsanız o dönemlerin sadece bir askeri başarıdan ibaret olmadığını, sadece bir hükümdarın, iyi bir kralın, iyi bir padişahın başarısı olmadığını görürsünüz. O altın dönemlere baktığınızda, mesela Gazali şehre indiğinde, kitapçıya girdiğinde, Endülüs’te basılmış bir kitabın üç ay sonra kendi bulunduğu mekana geldiğini görünce neredeyse ağlayacaktır. Çağının şartlarına isyan eder. Tam üç ay geçmiş ve üç ay boyunca ben bu kitabı görmemişim, ne kadar acı der. İslam dünyasının en önemli âlimlerinden İbn-i Teymiyye’ye baktığınız zaman saçlarını yerlere kadar uzattığını ve gece uyumamak için saçlarını çivi ile duvara bağladığını, başı her düştüğünde o acıyla kalkıp kitap okumaya devam ettiğini görürsünüz. Bu insanları bugün göremiyor isek hem İslam dünyasının hem ülkemizin haline şaşırmamak gerekir. Çünkü çıkış kapısı bellidir ve bu kapıda mucizevi bir hap yoktur. Kim laboratuvarlarda sabahlar, kim gecelerini kütüphanede ya da çalışma masasında geçirirse o ülke ilerler. Bu şekilde çalışmayan bir ülkenin de varabileceği hiçbir yer yoktur. Bu felsefeden hareketle Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 7 gün 24 saat; yılbaşı gecesi, Pazar gecesi, Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı fark etmez, her an açık olan bir kütüphaneyi Türkiye’ye hediye etti. Bugün gerçekten gurur duyacağımız bir tablo ile karşı karşıyayız. Gece saat 3’de gittiğiniz zamanda kütüphanede hatırı sayılır miktarda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğrencisini, hocasını ve Çanakkaleliyi görmek mümkün. Yılbaşı gecesi bile orada yüz civarında insan çalışıyordu. Bu gerçekten Türkiye’nin asıl yapması gereken, asıl başarması gereken alandır. Bunun İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Antalya’da her yerde tekrarlanması icap eder. Bizler Çanakkale’de yaptıklarımızdan daha ziyade diğer illere de örnek olabilir miyiz derdi ile dertleniyoruz. Bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bugün karşınızda bulunan Eğitim Fakültesi’nin Kütüphanesi, nezih bir çalışma ortamı sunuyor. Bu konuda Eğitim Fakültesi öğrencilerimizin özellikle talebi vardı. Kütüphanenin kampüsün içerisinde daha iyi bir yerde açılması sayesinde daha uzun çalışma saatleri de olacak. İçeride şu anda 25 bin kadar kitap var. Kapasitemiz ise 40 bin. Yaza kadar bu sayı tamamlanacak. Bu bir şube kütüphanesi. Biga Kütüphanesi’nde 60 bin kitap var. Bu gibi fakülte kütüphanelerimiz 50 -60 bin kitapla hizmet veriyor. Birçok üniversitede 40 bin kitap üniversitenin kütüphanesinin kitap sayısına eşit bir sayıdır. Ancak baktığınızda bunlar uzmanlık kitaplıklarıdır, kütüphane denemez. Biz kütüphane dedik ama alan, uzmanlık, eğitim kitapları olduğu için kütüphane dedik. Uluslararası standartlara baktığınızda 60 bin kitap olan yere kütüphane denemez, kitaplık denir. Biz de en yakın sürede kitap sayımızı zenginleştirerek daha da büyümeyi hedefliyoruz.

5.5 milyon elektronik tez, makale, dergi ve diğer materyallere elektronik ortamdan ulaşmak mümkün
ÇOMÜ olarak dijital bir sistemde yaşadığımızın ve basılı kaynaklardan elektronik kaynaklara geçildiğinin farkındayız. İyi üniversiteler kaynaklarını ikiye bölüyorlar. Mesela Harvard Üniversitesi de basılı ve elektronik kaynaklar olarak ikiye ayırıyor. Bizimde bugün gelmiş olduğumuz noktada 5.5 milyon elektronik tez, makale, dergi ve diğer materyallere elektronik ortamdan ulaşmak mümkün. Bunu evinde de, başka şehirlerde de yapabilir. İngiltere’nin en büyük kütüphanesi London Schooll Of Economics’in kütüphanesidir. Tez yazarken orada bulunmuştum ve bana orada 1800 adet tam metin dergi olduğunu söylemişlerdi. İnanın başım döndü. Hangi dergiye uzansanız mest oluyordunuz. Burada bilim yapmayanı döverler diye düşünmüştüm. Türkiye’de ulaşamadığımız kaynaklara o kütüphanede ulaşabiliyorduk. Şu an ÇOMÜ’de 28 bin adet dergi var. Buna inanabiliyor musunuz?
Bugün 28.000’den fazla tam metin dergiye ulaşıyoruz ve en son aboneliklerle birlikte yakın zaman da 30.000’den fazla tam metin dergiye ulaşılacak. Bunların 19. yy’dan bu yana arşivlerine de ulaşıyorsunuz. Milyarlarca dolarlık kaynağa ücretsiz erişim imkânınız oluyor. Bunun ne demek olduğunu tez yazanlar, kitap yazanlar iyi bilirler. Bizim asıl bunları konuşmamız lazım, popülist yaklaşımlardan uzak kitabı, bilgisayarı konuşmamız lazım ve ne üretiyoruz ona bakmamız lazımdır. Şunu da sevinerek söylemek istiyorum ki bu yatırımlar bu planlamalar meyvesini veriyor. 2010 yılında uluslararası alanda Citation İndeksli dergilerde makale sayımız 299’du fakat bugün bu rakam 450’ye yaklaştı. Bu TÜBİTAK projelerine de yansıdı. Sadece TÜBİTAK’tan gelen kaynaklar 10 milyon liranın üzerine çıktı. Yine o anlamda da ÇOMÜ’lü bilim insanlarına teşekkür ediyorum. Ne kadar yatırım yaparsanız o kadar sonuç alıyorsunuz. Bu da zaten fiziğin temel kuralı, vermeden almak mümkün değildir. Dolayısıyla şu ana kadar yaptığımız planlamaların sonuçlarını çok güzel bir şekilde aldığımızı görüyorum. Ama eğitim, bilim uzun vadeli bir yatırımdır. Buraya yapılacak olan bir yatırım kendisini 10-20 yıl sonra ve hatta belki de 100 yıl sonra gösterecektir. Bir de şunu sevinerek söylemekteyim ki kütüphanelerimiz herkese açık ve kütüphanedeki okurlarımızın yüzde yirmi beşten fazlası ÇOMÜ öğrencisi ve bilim insanları dışındadır, Çanakkalelilerden oluşmaktadır. Gecede bu rakamlar değişmiyor. O anlamda Çanakkale’nin de hizmetine sunulmuş bir yatırım oluyor. Bu da bizleri gerçekten çok sevindiriyor.”

Konuşmaların ardından ÇOMÜ Eğitim Fakültesi Kütüphanesi törenle açıldı. Açılışın ardından ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner ve beraberindeki heyet kütüphanede incelemelerde bulundular.

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir