ÇOMÜ, Çanakkale Savaşlarının 100. Yıldönümüne Hazırlanıyor

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Türkiye’nin siyasi başkentinin Ankara, ekonomi başkentinin İstanbul, manevi başkentinin de Çanakkale olduğunu belirterek, “Çanakkale Savaşları’nın 100. yıldönümü olan 2015 yılında, Çanakkale ruhunu bütün dünyaya yaymak ve yıldönümünden üniversite ve kent için en üst düzeyde fayda sağlayabilmek için çalışmalarımıza başladık” dedi.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner Çanakkale ruhunun Türkiye’nin en önemli birleştirici paydası olduğunun altını çizerek Çanakkale’de Kürt’e, Türk’e, Laz’a, Çerkez’e, kısacası Türkiye’yi oluşturan herkese yer olduğunu belirterek, “2015 yılı ülkede ve dünyada barışı hakim kılmak için çok özel ve anlamlı bir tarih. 2015 yılında bu iş şahikasına ulaşmalı, Çanakkale’nin birleştirici ve uzlaştırıcı özellikleri tüm ülkeyi sarmalı. 2023’e kadar ise Çanakkale ruhu tüm Türkiye’nin ruhu olmalı, hatta tüm Türk diasporasına da yaymak için kampanyalar yapılmalı, projeler üretilerek hayata geçirilmeli” dedi.

Üniversite olarak, 2015 yılındaki hedeflerinin, adlarını dünyaya duyuracak etkinliklere imza atmak olduğunu belirten Prof. Dr. Laçiner, “Mesela uluslararası kongreler düzenlemek, her birinde birkaç bin akademisyeni Çanakkale’ye getirmek gibi düşüncelerimiz var. Çanakkale Savaşları’nın 100. yılındaki en büyük hayalimizse dünya liderlerini burada bir araya getirebilmek. Zaten savaşa katılmış olan 12 ülkenin liderleri gelmiş olacak. Bunun yanı sıra mümkünse 50 veya 100 ülkenin devlet başkanlarını da toplayarak barış kongresi düzenlemek istiyoruz. Bu projemizi Ankara’da gerekli yerlere sunduk ve çok pozitif yaklaşımlar oldu. Tüm dünyaya hitap edecek büyük bir barış konferansının en çok yakıştığı il herhalde Çanakkale’dir” şeklinde konuştu.

2015’in, Türkiye’de “Çanakkale Yılı” olması gerektiğini de ifade eden Laçiner, “Kent merkezine baktığınızda boğazın karşı tarafının, savaşın meydana geldiği taraftan kopuklık yaşadığını hissediyorum. Çanakkale’de sosyal dokuda ciddi bir bölünmüşlük söz konusu. Şehir bütün olarak hareket etmekte zorlanıyor. Önce Çanakkale ruhunu, Gelibolu Yarımadası’ndan bu tarafa taşımak, ondan sonra da Türkiye’ye yaymak lazım. Burada yaşayanlar olarak önce Çanakkale diyebilmeliyiz. Bunu başardığımız zaman tüm Türkiye’ye örnek olma gücümüz de olacaktır. Bu, siyaset üstü bir hedef olmalı. Karşıya hafta sonları 200 ile 300 otobüs geliyor diye seviniyoruz, fakat burada üniversite, belediye, valilik kısacası Çanakkale kenti yeterince yok. Ziyaretçilerden, karşıdaki sadece lokantalar ve boğazı geçerken kullanılan bazı feribotlar yararlanabiliyor. Otelciler bile bu işin içinde yeterince yok. Çünkü ziyaretçileri bir gün bile burada tutamıyoruz. İnsanların bir günde gezip gitmesine tepki gösteriyoruz ama, onları konaklatmak için yeterli cazibe noktalarını oluşturamıyoruz. Üniversite olarak bu kapsamda bilim müzeleri yapmak istiyoruz. Mesela Çanakkale Boğazı’nda yaşayan deniz canlılarından oluşan su ürünleri müzemiz var. Başka alanlara da hitap eden müzeler yapmak için çalışmalarımıza başladık. Eğer önerimiz kabul edilirse 2015’e kadar Terzioğlu Kampüsü içinde büyük bir bilim ve teknoloji müzesi ile botanik bahçesi kurmayı düşünüyoruz. Böylece Çanakkale Savaşı için gelenlere farklı gezi noktaları da sunmuş olacağız. Bunlara ek olarak Savaşlar hakkında bilim insanlarımızın çalışmaları artarak devam ediyor. Ayrıca Anadolu yakasında savaşlar ile ilgili önemli, fakat ihmal edilmiş yerleri ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bunların en önemlisi şu an yerleşkemizde bulunan büyük Türk bayrağının altında yer alan Türk kumanda merkezini diriltme projesidir” dedi.

Çanakkale’nin ekonomisini ve turizmini canlandıracak adımlar atılmasında maddi destek sağlayacak bir ajans kurulması gerektiğini de kaydeden Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner, “Tıpkı İstanbul Kültür Başkenti Ajansı gibi bütçesi oldukça yüksek bir ajans kurulmasını istiyoruz. Bununla ilgili 15 sayfalık bir raporu Ankara’ya sunduk. Projemiz, son yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında dikkate alındı ve anladığımız kadarıyla gerekli çalışmalar başlatıldı. Savaşlar, sadece Gelibolu Yarımadası’nda yapılmadı. Anadolu yakasında da restore edilmesi gereken birçok yer var. Ajans olarak önce buralar ihya edilip turizme kazandırılmalıdır” dedi.

“ERMENİ PROPAGANDASINA DİKKAT EDİLMELİ”

Şehitlikleri, sadece ülke içindeki değil, dünya genelindeki sayıları milyonları bulan gurbetçi vatandaşların da görmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Sedat Laçiner, “Bugün Avrupa’da 5 milyondan fazla Türk yaşıyor. Tüm Türk diasporasına ulaşılmalı ve en azından yarısı, Çanakkale Savaşları’nın 100. yılında buraları görmeye gelmesi için teşvik edilmeli. Çanakkale’nin, Türk dünyasının da manevi başkenti olmasını istiyoruz. Sonra da buradan barış tohumlarının tüm dünyaya dağılmasını arzuluyoruz” diye konuştu.

2015’in, aynı zamanda Ermeni meselesinin de yıldönümü olduğunu hatırlatan Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner, bu yüzden olumsuz çalışmalar da yapılacağına dikkat çekti. Ermeni diasporasının o yılı kendi lehlerine çevirecek kampanyalar düzenleyeceğini belirten Laçiner, “Aynı yıl Çanakkale Savaşları’nı ve çektiğimiz acıları dünyaya doğru anlatmamız, bizim için çok önemli. Kurum olarak bu yönde projeler üretmeye başladık. Valilik bu anlamda üzerine düşeni yapıyor. Belediyeyle de görüşmelerimiz sürüyor. Ermenistan Cumhurbaşkanı 2015 yılında gelip bizim Şehitler Abidesi’ne, bizim Cumhurbaşkanımız da oradaki anıta çiçek koyarak, barış havasının oluşmasına neden zemin hazırlamasın? Çanakkale barış adına yeni mucizelere neden imza atmasın?” şeklinde konuştu.

İHA