Çanakkale’nin Parlayan Yıldızı: “Ayberk Yılmaz”

1989 yılında Çanakkale’de doğan Ayberk Yılmaz, ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu günden güne daha fazla kanıtlıyor. 2006 yılında sektöre adım atan Yılmaz, bu yıl şöhretini TV 8’de her gün yayınlanan ‘Aşkların En Güzeli’ dizisi ile taçlandırdı. Dizide ‘Fırat’ adlı rolünü oynayan ve sevenleri tarafından yakından takip edilen Ayberk Yılmaz bu zorlu sektörü ise şöyle tanımlıyor: “Oyunculuk, her rolün altından başarıyla kalkabilme sanatıdır…”

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni kazandıktan sonra Çanakkale’den İstanbul’a taşınan Ayberk Yılmaz, yaklaşık 10 yıldır İstanbul’da yaşamakta. Oyunculuk eğitimlerini ve üniversiteyi eş zamanlı olarak yürüten yakışıklı oyuncuyu, ilk olarak 2006 yılında BASE yapımın ATV’de yayınlandığı “Duvar” adlı dizide “Şafak” karakteri olarak tanıdık. O günleri genç oyuncu şöyle anlatıyor: “İlk dizi projemdi.18 yaşındaydım, çok fazla deneyimim yoktu ve sektöre hakim olmadığım için tatlı bir heyecan duyuyordum. Mutluluk yaşadım, ancak proje çok uzun soluklu olmadı. 10 bölüm kadar yayında kaldı.Benim için dizi anlamında yer aldığım ilk projeydi.”

Dizi “Aşkların En Güzeli’ni” Yaşatmayı Hedefliyor
Ayberk Yılmaz çok fazla söyleşi vermediği için, hayranları onu ancak yer aldığı projelerde görebiliyor. Bu projeleri hatırlamanız çok zor olmaz:

2013 yılında Braun tıraş makinesi reklamı. 2007 yılı ATV Duvar dizisi, 2008 yılında Show TV’de ekrana gelen ‘Karamel’ dizisi ,2012 yılı ATV Kapalıçarşı ve son olarak TRT 1’de yayınlanan “Beni Böyle Sev” dizisi.Şu an ise TV8’de yayınlanan “Aşkların En Güzeli” adlı dizide ‘Fırat’ karakteri olarak yer alıyor. Dizinin kadrosunda yeni oyuncular dikkat çekmekte.’Yusuf’ rolünde Hakan Latifoğlu, aşık olduğu ‘Müjgan’ rolünde Cemre Burcu Tosun, ‘Zeyno’ rolünde Ümit Beste Kargın, aşık olduğu adam ‘Fırat’ rolünde Ayberk Yılmaz gibi genç isimler kamera karşısına geçiyor. Dizide rol alan diğer oyuncular ise Ebru Nil Aydın, Şahin Ergüney, Pelin Dikmenoğlu, Münir Canar, Ebru Uysal, Özlem Danacı, Cüneyt Mete, Gülizar Oltulu, Serkan Ekşioğlu, Serkan Melikoğlu, Elif Yoldaş, Ezgi Aytaç, Burçin Sezen Kılıç ve Deniz Demirel. Adana’dan Ankara’ya göç eden Güneş ailesini ve aile fertlerinin hikayesini anlatan dizi, her gün Ankara’da çekiliyor. Unutma Beni, Deniz Yıldızı ve Beni Affet gibi uzun soluklu dizilerin yapımcısı MGA’nın üstlendiği, “Aşkların En Güzeli” adlı dizi hafta içi her gün saat 19:00’da TV8 ekranlarında izleyici karşısına çıkıyor.

“Tüm Duygular Önemlidir, Çıkarsız ve Samimi Olduğu Sürece…”
Yer aldığı proje ve “Aşk” hakkındaki düşüncelerini samimi bir şekilde ifade eden Ayberk Yılmaz, öncelikle son dizi projesi hakkında “Aşkların En Güzeli dizisi; yer aldığım ilk günlük dizi projesidir. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, sürükleyiciliği olan sıcak ve samimi. Aşkın çok iyi harmanlandığı , aile ve gençlik dizisi… Oyunculukta en önemli olan şey canlandırdığın karakteri benimseyebilmek. Ve “O” olabilmektir. Bunun içinde zamanla, o karakter üzerine sistemli bir çalışma gerekir. Belirli bir zamandan sonra, zaten o karakter olursunuz. Ancak olduğunuz zaman seyirciye o duyguyu geçirebilirsiniz. “Fırat” karakteri oynamaktan keyif aldığım bir karakter… Çekimlerimiz Ankara’da yapıldığından, önceleri İstanbul’dan Ankara’ya gitmekte tereddütlerim vardı. Alışabilecek miyim, beni ne gibi zorluklar bekliyor gibi… Fakat Beni affet,Unutma beni,Deniz yıldızı gibi yıllardır devam eden dizilerin yapımcılığına sahip, köklü bir şirket olan MGA’da tam bir aile ortamı vardı. Çok değerli insanlarla çalışıyorum. Bu nedenle Ankara’ya alışma sürecini çabuk atlattım diyebilirim… Günlük dizi olduğu için, diğer dizilere göre daha yoğun çalışıyoruz. Çünkü her gün bir bölüm çekmek durumundayız. Yeri geldiğinde her gün 3-4 saatlik uykuyla sette kalabiliyoruz. Ama sevdiğim işi yaptığımdan, bu beni fazla etkilemiyor. Bir zamandan sonra da tempoya alışıyorsun” diyor ve söz duygulara gelince ise aşkı şöyle tanımlıyor;

“Aşk konusu tartışılabilir. Bence hissettiğin hangi duyguya, aşk adını verdiğinle, neyi ne kadar yoğun,uzun süreli hissettiğinle alakalı diyebiliriz. Günümüzde aşığım demek çok kolay diye düşünüyorum. Bazı değerlerin yavaş yavaş kaybolmaya basladığını, arka planda tutulması gereken bir çok şeyin günümüzde öncelikli yer aldığını görüyorum. Bu şartlar altında aşktan çok fazla konuşup yorum yapmak, bana çok mantıklı gelmiyor.Sadece aşk değil, insana kendini iyi hissettiren bütün duygular önemlidir, çıkarsız ve samimi olduğu sürece…”

Oyunculuk Hakkında Kısa Bir Söyleşi…

“Oyunculuk zamanla gelişen ve şekillendirilen bir meslek. Her yeni gün bir şey öğreniyorsunuz.Tam oldum demek zaten sakıncalı. Kişinin kendini geliştirebilmesi için, ben oldum dememesi gerekmektedir ki eksiklerini görebilsin. Ben daha yolun çok başında olduğumu düşünüyorum. Güzel, kaliteli projelerde yer almanın izleyicinin beni izlerken keyif aldığı ve aynı zamanda hitap ettiği kitleye her anlamda bir şeyler katan, alt yapısı iyi projelerde bir çocuk oyuncunun olduğu gibi, içinde bulunmaktan keyif alacağım projeler olduğunu biliyorum.Her oyuncunun muhakkak oynamaktan keyif aldığı roller vardır. Bence bir oyuncu, önüne gelen her rolü oynayabilmeli.Çok fazla seçim yapma eyleminde bulunmamalıdır diye düşünüyorum.Oyunculuk her rolün altından başarıyla kalkabilme sanatıdır.”

Egolarından bu kadar sıyrılarak, emin adımlarla ilerlemeyi tercih eden Ayberk Yılmaz’ın sevdiği ve izlemekten keyif aldığı dünyaca ünlü yıldızlar ise; “Johnny Deep, Bradley Cooper , Al Pacino, Robert De Niro ve Morgan Freeman.”

Sosyal ve Spontane Yaşayan Dürüst Bir Adam
Çekimlerde iki aşk arasında kalan Ayberk Yılmaz, günlük hayatında neler ile ilgilendiğini ve gelecek hakkındaki düşüncelerini yine mütevazi bir şekilde açıklıyor. Oyunculara ulaşmak genelde zordur. Fakat Çanakkale’de doğan bu yıldız olabildiğince dürüst ve cana yakın. Bize fırsat buldukça spor yaptığını belirtiyor ve yeni çıkan kaliteli sinema projelerini elinden geldiğince takip ettiğini söylüyor. Ve ekliyor;

“Arkadaşlarımla zaman geçirmekten keyif alıyorum. Çok fazla planlı programlı yasayan biri değilim. Aslında bir çok şey spontane gelişir hayatımda. Türkiye de Sinema-TV sektörü ve oyunculuk her geçen gün daha da gelişmekte. Yapılan işlere bakılırsa, tabi biraz bu işler prodüksiyon işidir. Yurt dışında geniş kitlelere ulaşan bir çok yapım, uzun süreli çalışmalar ve maddi yatırımlar sonucu ortaya çıkıyor.Buna çok fazla bütçe harcandığını yada harcanabildiğini düşünmüyorum. Yoksa ülkemizde çok değerli oyuncular ve yönetmenler olduğu kesin.”

Çanakkale Yılları ve Bir Şeytan Tüyü…
Ayberk Yılmaz, Çanakkale’de aslında Sarı Hüseyin olarak tanınan Hüseyin Yılmaz ve öğretmen eşi Selma Yılmaz’ın tek oğlu. Yönetmenliğini Zeki Ökten’in üstlendiği senaryosunu ise Yılmaz Güney’in yazdığı 1979 yapımı Türk filmi olan “Düşman” filminde, baba Hüseyin Yılmaz küçük bir rol alıyor. Çanakkale’nin eski yıllarını ve çehresini gösteren bu filmde babasından belli ki bir şeytan tüyü kapan Ayberk Yılmaz, ileride oyunculukta hak ettiği yerlere kısa bir zamanda gelebilecek. Çanakkale’ye fırsat buldukça geldiğini söyleyen Yılmaz, memleketi hakkında ise şunları söylüyor:

“İlk ve ortaokulu Cumhuriyet İlköğretim okulunda, daha sonra liseyi Çanakkale Lisesi ve İbrahim Bodur Lisesi’nde okudum. Ortaokul ve lise yıllarım okul ve kulüp takımlarında basketbol oynayarak geçti. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesini kazandım. Yaklaşık 10 yıldır İstanbul’dayım. Çanakkale’ye fırsat buldukça gelmeye çalışıyorum. Ailem Çanakkale’de yaşıyor. Ancak yılda bir ya da iki sefer gelebiliyorum. Çanakkale her geçen gün biraz daha gelişen büyüyen bir şehir. Belirli aralıklarla gelen biri olarak bunu çok daha iyi görebiliyorum ve bu beni mutlu ediyor. Çanakkale huzurlu bir şehir, yaşadığım yılları özlemiyor değilim. Herkes çocukluk zamanlarını özler. Çünkü yaş ilerleyip, hayatın sorumluluklarıyla karşı karşıya kaldıkça buruk bir özlem oluyor içinde. Çok değerli bir ailem var, çok güzel bir 18 yıl geçirdik.O yılları özlememek mümkün değil.Hayat bir zaman sonra farklı yerlere sürükleyebiliyor insanı. Ve özlemekten başka bir şey gelmiyor elinizden…”

Çanakkale İçinde ailesi olarak, Çanakkaleli genç oyuncuya başarılar diliyoruz…