Çanakkale’de LGBT Bireylere Yönelik Hak İhlalleri Tartışıldı
Çanakkale Bağımsız Kadın Kolektifi’nin (ÇABA) düzenlediği feminist atölyeler kapsamında 19 Nisan Cuma günü Yalı Hanı’nda Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Travesti ve Transseksüel (LGBT) bireylerin uğradığı hak ihlalleri, sosyal normlar nedeniyle ailelerinden ve çevrelerinden gördükleri her türden şiddet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik ayrımcı yasalar, LGBT bireylere yönelik nefret cinayetleri ve homofobi tartışıldı.
Atölyeye katılan kadınlar, LGBT birey olmanın hastalık sayıldığı, eşcinselliğin namussuzluk, ahlaksızlık olarak algılandığı bir ülkede yaşadıklarını, LGBT bireylere yönelik nefret, korku, hoşnutsuzluk ve ayrımcılık olarak tanımlanan homofobinin toplumun geneline hakim olduğunu, LGBT bireylerin düşmanca davranışlara maruz kalarak korku içinde gizlenerek ve baskı altında yaşamak zorunda kaldıklarını, nefret söylemi nedeniyle eğitim, sağlık, barınma haklarından mahrum bırakıldıklarını, çalışma yaşamında da ayrımcılığa maruz kalarak dışlandıklarını belirtti. Her 48 saatte bir eşcinsel kişinin, homofobiyle bağlantılı şiddete maruz kalarak öldürüldüğünün tahmin edildiğini, Uluslararası Af Örgütü’ne göre yaklaşık 70 ülkede LGBT bireylere zulmedildiğini belirten kadınlar; birçok ülkede eşcinsellere idam cezası verildiğinin altını çizdi.
Çevrelerinde homofobik davranışların, LGBT bireylere yönelik ayrımcılığın yaygın olduğunu gözlemlediklerini belirten kadınlar aslında birçok insanın lezbiyen, gay, biseksüel, travesti ve transseksüelliğin ne anlama geldiğini dahi bilmediklerini, ancak özellikle ana akım medyanın ürettiği nefret söyleminin de etkisiyle anormal ve hastalıklı saydıkları LGBT bireyleri dışlayıcı, aşağılayıcı, olumsuz tutumlar takındıklarını ifade etti.
Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle gerçekleşen tüm şiddet ve öldürme olaylarının vakit kaybedilmeden soruşturulması, cinsiyet kimliğinin yasal olarak tanınması gerektiğini belirten kadınlar Çanakkale’de de LGBT bireylerin yaşadıkları sorunlar ve hak mücadeleleriyle ile ilgili çalışmaların yapılmasının gerekli ve önemli olduğunu vurguladı.
Nefret söyleminin temelinde önyargıların, yabancı düşmanlığının, farklılıklardan duyulan korkunun,ırkçılığın, ayrımcılığın, cinsiyetçiliğin ve homofobinin yattığını söyleyen kadınlar, bu kapsamda Çanakkale’de homofobi karşıtı yerel bir buluşma için çalıştıklarını ifade ederek tüm duyarlı kesimleri LGBT bireylerin hakları ile ilgili olarak dayanışma içinde olmaya çağırdı.
Yorumlar...
Henüz yorum yok...