“Bu Belalardan Halkın Örgütlü Gücü ile Kurtulunacaktır”

13 Mayıs 2014’de Soma Kömür İşletmeleri A.Ş’ye ait Eynez Maden Ocağı’nda 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği faciayı unutmuyor, unutturmuyor. Çanakkale Dayanışması, facianın 5’nci ayında, her ayın 13?ünde olduğu gibi eylemlerine devam etti.

13 Ekim Pazartesi günü saat 12:15’te Kepez Beldesi merkezinde Çay bahçesinde gezi merdivenlerinde bir araya gelen Çanakkale Dayanışması, madenci baretli eylem düzenledi ve basın açıklamasında bulundu. Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;

Rejimin Meşru Çocuğu Soma Holding ve gayri meşru çocuğu İŞİD…
Bugün günlerden Soma; hatırlıyoruz ki, tam beş ay önce 13 Mayıs 2014 günü Soma’da işçi katliamı yaşandı. Bu katliamda yaşamını yitirenlerin çoğu 25-30 yaşlarında genç insanlar ve yine çoğu daha düne kadar geçimini topraktan sağlamaya çalışan köylüler ve tarım işçileri idi. Yani maden kazasında kurban edilenlerin çoğu maden işçisi bile denemeyecek acemilikte madende çalışmaya zorunlu bırakılmış insanlardı.
301 işçinin yaşamını kaybettiği Soma Maden faciasının üzerinden beş ay geçmesine rağmen kasabada kara günler geçmek bilmiyor. Madenlerdeki bugünkü çalışma koşullarının 13 mayısdan öncesine göre hiçbir farkı olmadığı gibi, Soma holding denetimler nedeni ile kısıtlı kapasıte çalışan iki madeni daha kapattığını açıkladı. Bölge halkından ve madenlerde örgütlü sendikalardan alınan bilgilere göre, işverenin henüz net bir açıklama yapmadığı için bugüne kadar işsiz kalan yaklaşık 6 bin işçinin akıbetinin ne olacağı hala belli değil.
Yani işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almayan maden patronları ve hali hazırda çalışan ve denetim sonuçları dahi açıklanmamış madenlerdeki olumsuz ve çok riskli çalışma şartları devam ediyor. Diğer yandan başta Soma Holding olmak üzere diğer maden şirketleri madenleri kapatarak işçileri işsiz bırakıp hiçbir açıklama da yapmıyorlar.
Soma’da kara günler katlanarak devam ediyor.
Hatta öyle devam ediyor ki; bir gecede acale kamulaştırmalar ile zeytinlikler ve tarım alanları halkın ve üreticinin elinden alınıyor. Yeni madenler açmak ve yeni termik santraller kurmak üzere.
Peki işçiler ne istiyorlar?
İşçiler madenlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarının iyileştirilerek, yaşam odaları oluşturularak, taşeronluğa karşı güvenceli çalışma hakkını alarak, madenlerin yeniden kamulaştırılarak Türkiye Taşkömürü kurumu denetiminde çalışmak istiyorlar.
Soma’da yaşananlara ve yaşatılanlara karşı her ayın 13 ünde olduğu gibi bugün burada Kepez’de Kepez pazarında tarımsal üretimlerini pazarlayan yerel üreticiler ve Kepez halkı ile birlikte olmak istedik. Yeni Soma’lar olmasın diye, Çanakkale Dayanışması bugün burada adalet ve vicdan nöbetini yine bırakmıyarak hatırlatıyor ve Soma’yı unutturmuyor.
Gericilik insan sağlığına ve işçi sınıfına karşıdır. Tüm gerici mekanizmalar ortadan kaldırılmalıdır.
İnsan sağlığı, işçi sınıfının güvenceli çalışması, insanca hizmet ve üretim için tek seçenek kamulaştırmadır.
Taşeronluk insanın değersizleştirildiği bir sistemin ürünüdür.
Bu sistem ve bu rejim değişmedikçe yeni Soma’lar ve başka büyük belalar ülkenin ve halkların başından eksilmeyecektir.
Nehirlerimizi zehirleyen, ormanlarımızı dağlarımızı yok eden, tarihimizi yıkan, işçilerimizi öldüren “ucuz meta” üreticileri, şimdi bir de başımıza İŞİD çuvalını geçirdi. Paranın ütopyası fos çıktı. Her köşesinden ucuz meta akan bir memleketin medeniyete iki büyük katkısı oldu: dini imanı para olan rejimin meşru çocuğu Soma Holding ve gayri meşru çocuğu İŞİD’dir.
Bu belalardan halkın örgütlü gücü ile kurtulunacaktır.