Bozcaada İmar Planına İtiraz Dilekçeleri Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde!
Çanakkale ili Bozcaada İlçesi 2025 yılı 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın revize olmuş son haline tepki gösteren Bozcaada Forum, 35 itiraz dilekçesini Bozcaada Belediyesi’ne 60 itiraz dilekçesini de Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne verdi. İtiraz dilekçelerinin verilmesinin ardından Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesinde, Çanakkale Çevre Platformu, Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesi ve Bozcaada Forum ortak basın toplantısı gerçekleştirildi.
Aktif toplantılarına yerel seçim süreci sonlanana kadar ara veren fakat bu süre içerisinde mevcut çalışma gruplarının çalışmalarını sürdürmeye devam ettiği Bozcaada Forum katılımcıları, oldu bittiye getirilerek kimseye danışılmadan ve halkı yeterince bilgilendirmeden oluşturulduğunu iddia ettikleri planın Bozcaada’nın doğasını, tarihini, üzerinde yaşayan insanları ve bu insanların en doğal hakkı olan insanca ve özgürce yaşama hakkını tehlikeye atmakta olduğunu belirttiler.
Bursa Şehir Planlamacıları Odası temsilcilerinin katılımı ile organize ettikleri konferansla Bozcaada halkının yeni imar planıyla ilgili doğru olarak bilgilendirildiğini belirten Forum katılımcıları, endişelerinin Change.org da yer alan imza kampanyası ile yurt içi ve yurt dışında büyük ses getirdiğini, uzman bir heyet oluşturularak ilgili mercilerle görüşüldüğünü ve çalışmaları sonucunda Yeni İmar Planının onaylanmasının bir süre ertelenerek ve revize edildiğini ifade ettiler. Revize edilerek 26 Aralık 2013 tarihinde Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde askıya çıkan 1/25.000 ölçekli İmar Planının bir önceki plandan çokta farklı olmadığını söyleyen Bozcaada Forum katılımcıları 22 ve 23 Ocak tarihlerinde itiraz dilekçelerini 35’i Bozcaada Belediyesi’ne 60’ı da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne olmak üzere bireysel itirazlarını yaptılar.
“Bozcaada’nın bir ada olduğu unutulmamalıdır”
23 Ocak Perşembe günü Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne itiraz dilekçelerini veren Bozcaada forum daha sonra Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesinde Çevre Platformu ve Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesi ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında şu ifadelere yer verildi:
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 26.12.2013 tarihinde askıya çıkarılan 1/25.000 ölçekli İmar Planı, Bozcaada’nın doğasını, tarihini, üzerinde yaşayan insanları ve bu insanların en doğal hakkı olan insanca ve özgürce yaşama hakkını tehlikeye atmaktadır.
Hazırlanan imar planıyla; tarım alanları günübirlik tesislere açılmakta, kullanılmayacak hale getirilmekte, adanın bakir alanları yapılaşmaya açılmakta, adanın Gökçeada’ya bakan kısmında bulunan gayrimenkullerin sahiplerine haksız kazanç sağlanmakta, antik dönemden günümüze bir tarihi barındıran adamızın binlerce yıllık tarihi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmaktadır.
Bozcaada’nın bir ada olduğu unutulmamalıdır. Adalar kendi habitatlarını ve mikro ekolojisini yaratırlar. Adaların nüfusunu arttıracak her eylem bu habitatı ve ekolojik yapıyı, tehlikeye sokacaktır. Bir bölgedeki tek bir böcek türünün yok olmasının bile, bizler için kıtlık manasına gelebileceği bilinmelidir. Hal böyleyken Bozcaadanın nüfusunu arttıracak, her türlü eylem ve idari işlem cinayete ortak olmaktır.
Bizler ayrıca, hazırlanan imar planının ülkemizde bir süredir devam eden ve toprak rantına dayalı ve ekolojik hayatı ve İnsanı hiç gözetmeyen bir ekonomi politikasının parçası ve devamı niteliğinde olduğunu da biliyoruz. Bu sebeple, hemen karşı kıyımızda bulunan Kaz dağlarındaki altın aramalarının da, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar uzanan HES projelerinin de ne sebeplerle yapıldıklarını, kimlere kazandırdıklarını ve kimlere kaybettirdiklerini iyi biliyoruz.
Bozcaada halkı olarak, doğaya savaş açan kalkınmayı değil, doğayla ve insanla uyumlu ve sürdürülebilir kalkınma modellerinin uygulanmasını, bizleri yönetenlerden en doğal hakkımız olarak talep ediyoruz.
Bu İmar planına karşı bütün hukuki ve toplumsal mücadele yollarını sonuna kadar kullanacağımızı ve bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna ve yetkililere buradan bir kez daha duyurmak istiyoruz.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne verilen itiraz dilekçesinde şu maddeler yer alıyor:
1. SULUBAHÇE bölgesindeki Tarım Alanlarının Günübirlik Tesis Alanı olarak değiştirilmiştir.
2. TUZBURNU bölgesindeki Tarım Alanları Rekreasyon Alanı olarak değiştirilmiştir.
3. Kentsel Gelişme Alanlarında ön görülen minimum parsel büyüklükleri ve maksimum inşaat alanları daha önceki uygulamalara göre haksızlık yaratacaktır ve ada üzerindeki yapılaşma baskısını artıracaktır.
4. Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlar’da (Madde VII.6.1.3) öngörülen 250+250 m2 (H=6,50m) üretim tesisleri zaten kısıtlı olan tarımsal alanları yok edecektir. Bu tesisler ancak küçük sanayi bölgesinde yer almalıdır.
5. Turizm Tesis Alanları (Madde VII.4.1.1) öngörülen minimum parsel büyüklüğü 2.500 m2 çok düşük, E=0,30 çok yüksektir.
6. Günübirlik Tesis Alanları (Madde VII.4.2) olarak ayrılan alanlar, Tarımsal Alanlar aleyhine yapılaşma baskısı yaratacaktır. Bilhassa Gökçeada tarafında kalan, Dardanos kıyılarına bakan, kıyı bölgesine özel olarak tanınan pansiyon yapılması imkanı tam bir rant ayrıcalığı yaratmaktadır.
7. Plan Hükümlerinin VII.6.1.2.1. Nolu Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlar kısmında Bağ Evlerine ilişkin hükümler yeniden düzenlenmiştir. Bu yönüyle plan, hala 1.500 m2 ve üzerindeki parsellerde bağ evi yapımına izin vermektedir. Bu not ile adadaki tüm tarım alanları inşaatlara konu olacaktır.
8. Plan Hükümlerinin VII.7. No’lu Sit Alanları kısmında, Arkeolojik Sit Alanlarında Koruma Kurulu kararları doğrultusunda imar planları yapılabilir denmektedir. Bu olasılık adanın tarihsel zenginliğini yok edecektir.
Yorumlar...
Henüz yorum yok...