Başkan Gökhan’dan ÇOMÜ Sosyoloji Bölümü’nün Araştırmasındaki Sorulara Eleştiri

26 Ekim 2011

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nün ilin ekonomik, siyasal ve kültürel gündemi ile ilgili yaptığı kamuoyu araştırmasında en beğenilen kurumların açıklanmasına rağmen, beğenilmeyen kurumların açıklanmamasını bir tehdit olarak algıladığını söyledi.

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden 38 kişilik ekibin 397 kişi ile yüz yüze yaptığı anketin bilinen konuların tekrarı olduğunu belirterek, “Üniversite öğrencilerinin katılımı ile yapılan bu ankette sorular çok sığ görülüyor. Buradaki soruların cevaplarını zaten herkes biliyor. Basın önünde bunların çok çarpıcı sonuçlar gibi gösterilip açıklanmasını manidar buluyorum. Çanakkale’deki vatandaşa “Boğaz köprüsünü istiyor musunuz, istemiyor musunuz?” deseniz zaten bunun cevabını verir. Ayrıca yol kaldırım konusunu sorsanız onun cevabını zaten verir. Buradaki cevapları zaten biz biliyoruz. Bu anketin çok önemli sonuçlar çıkmış gibi basın önünde açıklanması gerçekten düşündürücü” dedi.

Başkan Gökhan, ankette en beğenilen kurumların açıklanmasına rağmen, beğenilmeyen kurumların isimlerinin boş bırakılmasına büyük tepki göstererek, “Ne demek beğenilmeyen kurum. Böyle bir soru olabilir mi? Beğenilen kurumu sorduğunda zaten en altta bulunanlar beğenilmeyenlerdir. Burada bu soruyu sormuşsanız bunun cevabını da açıklamanız gerekir. Bunun cevabının açıklanmayıp ileride bunu değişik amaçla kullanılacak gibi bir intiba uyandırmakta bir tehdittir. Ben bu sorunun cevabının açıklanmamasını tehdit olarak görüyorum” dedi.

Başkan Gökhan Çanakkale’de çok sayıda etnik gurup bulunduğunu da belirterek, “Üniversitemiz bu etnik guruplara yönelik bir araştırma yapabilirdi. Neden özellikle bu konu seçilmiş anlamış değilim. Ayrıca bu araştırmanın 2 yıl sonra yapılacak belediye başkanlığı seçimlerine yönelik bir araştırma olduğuna ise inanmıyorum” dedi.

YRD. DOÇ. DR. ÜNAL BİLİR’DEN ÇANAKKALE BELEDİYE BAŞKANI ÜLGÜR GÖKHAN’A CEVAP…
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü tarafından 397 kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen “Çanakkale Survey” adlı araştırmayı yöneten Sosyoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, hem araştırmayı hedef alan açıklamalarda bulunan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a yanıt verdi, hem de araştırmanın siyasi tartışmalara malzeme olabileceği kaygısı ile kamuoyuna açıklanmayan bölümünü açıkladı.

Başkan Gökhan’ın araştırma sonuçlarına ilişkin olarak “Buradaki cevapları zaten biz biliyoruz” şeklinde açıklamalarda bulunduğunu basından öğrendiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir “Sayın Başkan yol ve kaldırımların bozuk olduğunu, toplu taşıma sisteminin sorunlu olduğunu madem biliyordu, bugüne kadar gereğini neden yapmadı? Eğer kendisi basında yer aldığı gibi gerçekten “Buradaki soruların cevaplarını zaten herkes biliyor” dediyse, o zaman bizim suçumuz “kral çıplak” demek mi?” şeklinde konuştu.

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın Çanakkale’de çok sayıda etnik gurubun bulunduğunu da belirterek “Üniversitemiz etnik guruplara yönelik bir araştırma yapabilirdi” şeklindeki açıklamasına da değinen Sosyoloji Bölüm Başkanı Ünal Bilir, “Akademisyenler olarak neyi, nerede ne zaman araştıracağımıza sadece biz karar veririz” dedi.

Çalışması ve vatandaşlara karşı yaklaşımı hiç beğenilmeyen resmi kurum veya kuruluşlara yönelik araştırma sonuçlarının açıklanmamasını “Tehdit” olarak niteleyen ve “Ben bu sorunun cevabının açıklanmamasını tehdit olarak görüyorum” diyen Başkan Ülgür Gökhan’ın bu değerlendirmesine bir anlam veremediğini belirten Ünal Bilir, “Başkan beyin açıklamalarını basından okudum. Eğer kendisi iyi niyetimiz ve sorumluluğumuz gereği, Çanakkale’de kurumlar arası bir çatışma çıkartmamak adına yaptığımız bir uygulamayı tehdit olarak görüyorsa buyursun açıklamadığımız sonuçları da görsün” dedi ve araştırmanın daha önce açıklanmayan bölümünü açıkladı. Araştırma kapsamında vatandaşlara “Çanakkale’deki, çalışmasını ve vatandaşlara karşı yaklaşımını hiç beğenmediğiniz resmi kurum veya kuruluş hangisidir” şeklinde açık uçlu bir soru yönelttiklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, “Verilen yanıtlara baktığımızda araştırmaya katılan vatandaşların yüzde 44’ü özetle araştırmanın yapıldığı bölgelerdeki belediye veya bu belediyelere bağlı kurumları, hizmetleri hiç beğenmediğini söylüyor” dedi. Aynı soruya verilen yanıtlar ışığında vatandaşların yüzde 14’ünün Valilik ve kurumlarını, yüzde 10’unun da hastaneleri çalışmasını ve vatandaşlara karşı yaklaşımını hiç beğenmedikleri kurum veya kuruluş olarak belirttiklerini ifade eden Ünal Bilir, “Araştırmanın sonuçlarını açıklarken her hangi bir belediye ismi zikretmedik. Ancak Sayın Gökhan’ın bu açıklamalarını basından okuyunca hayret ettik. Basın toplantımızda da ifade ettiğimiz gibi, “Eğer kurumlardan bir talep gelecek olursa kendileriyle bu sonuçları paylaşırız” dedik. Sayın Başkan talep etseydi, Çanakkale Belediyesi’ne yönelik somut sonuçları kendileriyle paylaşırdık, kendisi de dilerse bu sonuçları kamuoyu ile paylaşırdı” şeklinde konuştu.

Bazı basın-yayın organlarında Başkan Ülgür Gökhan’a atfedilen “Beğenilen kurumu sorduğunda zaten en altta bulunanlar beğenilmeyenlerdir” şeklindeki sözlere de bir anlam veremediğini belirten Ünal Bilir, “Bir ankette doğrudan neyi soruyorsanız onun yanıtını alırsınız. Bir sorudan sorulmayan başka hususları çıkartamazsınız. Böylesi varsayımlarda, çıkarımlarda bulunamazsınız. Zaten bizim araştırmada vatandaşlara açık uçlu olarak yönelttiğimiz “en çok beğenilen” ve “hiç beğenilmeyen kurum veya kuruluş” sorularının yanıtlarına baktığımızda vatandaşların bu iki soruda farklı şeyleri vurguladığını görüyoruz” dedi.

“Yaptığımız araştırmanın sonuna kadar arkasındayız” diyen Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, “Nitelik, objektiflik, tarafsızlık, konunun seçimi ve örneklemin başarısı konularında öğrencilerim tarafından yapılan bu araştırmanın sonuna kadar arkasındayım” dedi. Başkan Gökhan’ın “Üniversite öğrencilerinin katılımı ile yapılan bu ankette sorular çok sığ görülüyor” şeklindeki sözlerine de tepki gösteren Sosyoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir “Eğer Başkan beyin basında yer alan bu sözleri aynen kendisine ait ise, şunu ifade etmek isterim ki; öğrencilerimiz tarafından yürütülen bu araştırmalar derinleşerek ve kapsam olarak genişleyerek devam edecek. Umarım, o zaman kendisi arzu ettiği derinliği görür” dedi. Sonuçlarını kamuoyuna açıkladıkları araştırmanın “Uygulamalı Sosyoloji dersi kapsamında, mezun adayı öğrencileri iş ve kariyer yaşamına reel koşullarda hazırlamak amacıyla yapıldığını” ifade eden Ünal Bilir “Bir kez daha yinelemekte fayda görüyorum. Bu çalışma şahsım yönetiminde ve tamamen bilimsel amaçlar doğrultusunda öğrencilerimle planlanmış ve onlar tarafından gerçekleştirilmiş bir araştırmadır. Araştırmamızın farklı mülahaza ve amaçlar doğrultusunda yapıldığını ima ve iddia eden tüm yorum, söz ve yazıları esefle ve hayretle karşılıyoruz” dedi.

“Araştırma sonuçlarından duyulan rahatsızlığın araştırmanın doğruluğundan ve etkiliğinden kaynaklandığını” ifade eden Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, “Araştırma sonuçlarını basından öğrenen çoğu vatandaşımız, düşüncelerine doğrudan tercüman olduğumuz için bizi, öğrencilerimizi tebrik ediyor. Bu tepkiler bilim insanı olarak sosyal sorumluluğumuzu doğru noktada icra ettiğimizi, öğrencilerimizin iyi yetiştiğini gösteriyor” dedi.

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ’NDEN KONUYLA İLGİLİ KAMUOYU AÇIKLAMASI
“ÇOMÜ Bilim İnsanlarının Çalışmalarını Destekler, Onları Yönetmez. Üniversitemiz yerel siyasetteki tüm kişi, kurum ve kuruluşlara eşit mesafededir.”

25 Ekim 2011 Salı günü Fen-Edebiyat Fakültesi (FEF) Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir’in gerçekleştirmiş olduğu “Çanakkale Survey” adlı anket çalışması kamuoyunda maksadını aşan açıklamalara ve Üniversitemiz hakkında haksızlık boyutlarına ulaşan yorumlara neden olmuştur.

Öncelikle söz konusu anketin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ile kurumsal bir bağı bulunmamaktadır.

ÇOMÜ bir bilim yuvasıdır ve benzeri çalışmaların bu çatı altında yapılması son derece doğaldır. 1.500’e yaklaşan bilim insanının tezlerinden, makalelerinden, anketlerinden veya diğer çalışmalarından-açıklamalarından Üniversitemizin kurum olarak sorumlu tutulması üniversitelerin işlevini yeterince anlamamaktır.

ÇOMÜ bilim insanları Üniversitemizin kurum olarak katıldığı veya katılmadığı pek çok araştırmalar yapmaktadır. Bunlar İngilizce ve Türkçe başta olmak üzere çok sayıda bilimsel dergide ve yayında yayımlanmaktadır. Söz gelimi ABD hakkındaki eleştirel bir çalışma nedeniyle ÇOMÜ’nün ABD’ye art niyetli baktığı düşünülemeyeceği gibi, Sosyoloji Bölümü’nde bir öğretim üyemizin yerel sorunlar ile ilgili bir açıklamasından dolayı da kurumsal çıkarsamalarda bulunulması abesle iştigaldir.

ÇOMÜ Rektörlüğü söz konusu araştırmanın yapılması talimatını vermemiştir. Araştırma yapılırken çalışmanın içeriğinden haberdar olmamıştır ve anketin içeriğine vakıf değildir.

Çalışma açıklandıktan sonra Üniversitemizin söz konusu bilim insanını destekler veya karşı çıkar bir açıklaması olmamıştır. Olması da düşünülemez. Eğer kendisi veya başka bir bilim insanı aynı konuda veya başka bir konuda yeni bir anket yapmak isterse ÇOMÜ’ye düşen gerekli alt yapı desteğini sunmak, sonuçlarına ise karışmamaktır. ÇOMÜ bir üniversitedir, hiyerarşik yapıda, baskıcı, bilim insanlarını sıkı sıkıya kontrol ve takip eden bir yer değil. Bunun aksini düşünenler zihinlerindeki Üniversite kavramını tekrar gözden geçirmelidirler.

Anketi gerçekleştiren Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir’in anketinin başarılı olup olmadığı konusunda her kurum ve kişinin yorum yapma hakkı elbette vardır. Ancak Üniversite yönetiminin böyle bir hakkı bulunmamaktadır. Bu konuda bilimsel lisans diğer sosyologların ve ilgili bilim insanlarınındır.

Ankete ilişkin yerel basında çıkan eleştirilerin anlaşılması güç bir şekilde Rektörümüz Prof. Dr. Sedat Laçiner’e yönelmesi ise şaşırtıcıdır. Rektörlük seçimlerinden bu yana, ilgili ilgisiz her vesile ile ismi yerel siyasete bulaştırılmaya çalışılan Prof. Dr. Laçiner yerel siyasette hiçbir amacının bulunmadığını, ömrünün geri kalanında sadece ve sadece eğitim ve bilim ile uğraşmak istediğini ifade etmiştir. Sayın Laçiner’in adı üzerinde dar ve kente zarar verici çekişmelerin içine girmek kimseye fayda sağlamaz. Üniversitemiz yerel siyasetteki tüm kişi, kurum ve kuruluşlara eşit mesafededir.

Ayrıca bazılarının Üniversitemiz ile yerel kurumlar arasında çatışma çıkarma çabaları yeni değildir. Buna rağmen Üniversitemiz ile özellikle Çanakkale Belediyesi arasında herhangi bir sorun olmadığı gibi, şu ana kadar tam bir uyum söz konusudur. Sayın Başkan Ülgür Gökhan şu ana kadar Üniversitemiz’e yardımcı olabilmek için elinden gelen gayreti göstermiştir. Çünkü kendisi de bilmektedir ki bu Üniversite öncelikle bu kentin kurumudur ve onun iyi olması kentin ve insanlarının iyi olmasıdır. Aynı şekilde Sayın Başkan’ın kent içindeki yatırım çalışmalarını da takdir ediyoruz ve bir an önce sonuçlanmasını temenni ediyoruz.

Son olarak Sosyoloji Bölümü’nün anketinin kentte koparttığı fırtınanın bir nedeni art niyetli ajitasyonlarsa, diğer bir nedeni de bu boyutta bir anketin Çanakkale’de ilk kez deneniyor olmasıdır. Ümit ederiz ki bu konuda gelecek günlerde çok sayıda anket yapılabilir ve yerel kurumlara bu yolla katkı sağlanabilir.

YRD. DOÇ. DR. ÜNAL BİLİR’DEN ÇANAKKALE BELEDİYE BAŞKANI ÜLGÜR GÖKHAN’A HODRİ MEYDAN
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü son sınıf öğrencileri tarafından 397 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapılan “Çanakkale Survey” adlı araştırmayı yöneten Sosyoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın bazı basın organlarında yer alan iddialarına tepki göstererek, “Hodri meydan” dedi.

“Araştırmanın içeriğini ve sonuçlarını tartışma cesareti gösteremeyenlerin şahsına yönelik bazı iftiralarla hedef saptırmaya çalıştığını belirten Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, “Hiçbir yerde ve surette söylemediğim sözler şahsıma aitmiş gibi gösterilerek hedef gösteriliyorum” dedi.

Yerel bir basın organında Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a ait olduğu belirtilen “Anketör kızlara yönelik kent insanının onları taciz ettiğine, kent insanının onların cep telefonunu istediğine dayalı söylemlerini şiddetle kınıyorum” şeklindeki sözlerin yer aldığını ve bu sözlerin “Gökhan’ın Bilir’e yönelik yaptığı açıklama” olarak verildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, “Sayın Gökhan bu sözleri söylediyse, ya bu sözlerin şahsıma ait olduğunu tüm Çanakkale halkının önünde ispatlasın ya da şahsımdan halkın önünde özür dilesin. Ben 25 Ekim 2011 tarihinde yaptığım basın toplantısında veya daha sonra herhangi başka bir yerde böylesine sözler sarf etmedim” dedi.

“Öğrencilerim tarafından yapılan araştırma ile bugüne değin söylediğim tüm sözlerin sonuna kadar arkasındayım” diyen Ünal Bilir, “Sayın Gökhan bahsi geçen lafları gerçekten ettiyse, sözünün arkasında durmalı. Bunun yolu da belli. Ya bu sözlerin kendisine ait olduğunu kabul edip, bunları ispat edecek; ya da şahsımdan özür dileyip bu sözlerin kendisine ait olmadığını kamuoyuna deklare edecek” şeklinde konuştu.

Aynı yayın organında yer alan ve yine Başkan Gökhan’a ait olduğu söylenen “Siyaset yapacaksa hoca çıkar siyaset yapar” şeklindeki sözlere de cevap veren Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, “Bir akademisyen olarak her türlü siyasi kurum, grup, süreç, hareket ve siyasi aktör hakkında araştırma yapmak akademik özgürlüğümün bir gereği. Biz de öğrencilerimizle bu özgürlüğümüzün bilincindeyiz ve bunun gereği olarak cesurca, kararlı bir şekilde bu araştırmaları yapıyoruz” dedi.
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın aynı yayın organındaki “Ben yaptıkları anketi azımsamıştım. Yeterli bulmadım. Dolayısıyla yaptığı anket sığ bir ankettir” şeklindeki sözlerini de hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, “Eğer Sayın Başkan sığ olmayan bir anket yapabileceği kanısındaysa ve bu işi bizim öğrencilerden iyi yapacağını düşünüyorsa o zaman siyaseti ve başkanlık koltuğunu bırakıp hemen gelsin. Ama unutmaması gereken şu ki, bizde de hocaların performansı öğrenci anketleri ile ölçülüyor, hem de her altı ayda bir düzenli olarak” şeklinde konuştu.

Geçen salı günü yapılan bir basın toplantısı ile sonuçları kamuoyuna özet olarak duyurulan “Çanakkale Survey” adlı araştırmaya ilişkin tepkileri de kısaca değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, “Araştırmanın başlıca iki amacı vardı. İlki öğrencilerimizle kamuoyu önünde, şeffaf, reel koşullarda bir araştırma yapmak ve bu araştırmanın başarısını yine kamuoyu önünde tartışmak. İkincisi ise kentteki sorun ve tartışmalarla ilgili olarak halkın düşüncesini bir nebze olsun doğrudan kamuoyuna aktarabilmek. Araştırmanın kent ve ülke gündeminde oluşturduğu etkiye baktığımızda, son sınıf öğrencilerimiz tarafından yapılan bu araştırmanın başarısı oldukça aşikâr. Öyle ki, araştırmamıza hücum eden kesimler bile söylemlerini anket bulgularına dayandırıyorlar. Biz araştırmada “Çanakkalelilerin yüzde 76’sının kentte yaşamaktan memnun olduğunu, vatandaşların yüzde 69’unun da imkanı olsa bile Çanakkale’den taşınıp başka bir yerde yaşamak istemediğini” bulmuştuk. Bulgulara göre araştırmaya katılan vatandaşların yüzde 44’ünün özetle araştırmanın yapıldığı bölgelerdeki belediye veya bu belediyelere bağlı kurumları, hizmetleri hiç beğenmediğini söylemesini hazmedemeyen kesimler bile “İşte bakın Çanakkaleliler kentten memnun, imkânları olsa bile buradan gitmek istemiyor, o zaman Belediye’den neden memnun olmasınlar” tarzında tutarsız, dayanaksız bir çıkarsama yapma gereği duyuyorlar. Oysa ki, araştırma sonuçlarını toptan bir analize tabi tuttuğumuzda ortaya çıkan gerçek şu: Çanakkaleli kentini, kentin doğasını, denizini, kültürel değerlerini çok seviyor ve onlara bağlı. Ancak bazı kamu kurumlarının yaklaşım ve hizmetini yeterli görmüyor ya da onları beğenmiyor” dedi.

“Halkına hizmet etmek isteyen siyasetçi bizimle polemiğe girmek yerine iyi niyetle, kimseden tek kuruş almadan, özgür ve tarafsız bir yaklaşımla yapılmış olan bu araştırmadan ders çıkarır” diyen Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, “Araştırmanın içeriğini, niteliğini tartışmak yerine, “Belediye elden gidiyor” refleksi diye tanımlayabileceğim bir yaklaşım içinde araştırmamıza hücum eden kimselerin tavrına anlam veremiyoruz. Ancak bu yaklaşımları bize çok gülünç, hatta eğlenceli geliyor. Daha mezun bile olmayan 38 genç insanın özveriyle, cesurca yaptıkları bu araştırmanın ardında bir güç aramak, sonuçları üzerinden komplo teorileri kurmak gerçekten çok gülünç” dedi.

Araştırmanın bulgularına ilişkin kapsamlı analiz süreci tamamlandıktan sonra araştırma sonuçlarından üretilecek bilimsel yayının bilim dünyasının eleştiri ve görüşlerine sunulacağını da ifade eden Bilir, araştırmaya ilişkin olarak düzeyli ve tutarlı eleştiri yapan herkese, özellikle de yerel ve ulusal basın kuruluşlarına teşekkür ettiklerini belirtti.

ÇANAKKALE BELEDİYESİ’NDEN KONUYLA İLGİLİ KAMUOYU BİLGİLENDİRİLMESİ
ÇOMÜ FEF Sosyoloji Bölümü tarafından “Çanakkale’nin ekonomik, siyasal ve kültürel gündemini konu alan “Çanakkale Survey” adlı araştırma sonuçları terör ve Van ilimizde yaşanan depremin gerçek gündemimizi oluşturması gereken günlerde, gereksizce kent gündemini meşgul etmektedir.

Üniversitemizin ilgili bölümünün, kentimizin gündemi hakkında araştırmalar yapması ve bunları paylaşmasında yadırganacak hiçbir durum söz konusu değildir, bu gereklidir.

Çanakkale bir üniversite kenti olmak gibi bir projeksiyona sahipse, üniversitenin ilgilileri de uzmanlık alanlarında kentin gelişme eksenlerini, gelişmeyi tehdit eden sorunlarını tespit etmeli ve giderilmesi adına ürettikleri çözümler ve çıkış yolları önerileriyle yol gösterici olmalıdır.

Araştırma ile Çanakkale’de bugüne dek hiç bilinmeyen bir durum tespit edilmiş değildir. Araştırma ayrıca Çanakkale’de yaşıyor olmanın memnuniyet verici sonuçlarını da göstermektedir. Bu durum bizi de ayrıca memnun etmiştir. Kurum olarak dönem dönem yaptığımız kamuoyu araştırmalarında eksik yanlarımızı tespit eder, beklentileri ölçer proje önceliklerimizi bu araştırmalardan da beslenerek hazırlarız.

Araştırma sonuçlarında kurumumuzu işaret eden her sorun bilinmekte ve giderilmesi adına çalışmalar da durmaksızın sürdürülmektedir. Kordonda, Çarşı Caddesinde, Esenlerde, Barbarosta ve daha pek çok alanda yapılan gözle görülür çalışmalar için ayrıca bir şey söylemeyi de gereksiz buluyoruz.

Bir kentte yaşayan herkesin yerel yönetim çalışmalarından % 100 memnun olabilmesi zaten beklenemez. Beklentiler, ihtiyaçlar, zamanlama sürekli aynı doğrultuda olamaz. Kısacası yapılan araştırmanın sonuçları bizim nazarımızda hiç de şaşırtıcı değildir.

Asıl şaşırtıcı olan araştırmanın kamuoyuyla paylaşım biçimidir. Üniversitemizde bu güne dek pek çok araştırma yapılmıştır, peki neden bu güne dek araştırmayı yapan öğrencilerimiz ve üniversite yetkilileri basını karşılarına alıp araştırmalarını kamuoyuna açıklama ihtiyacı duymamıştır. Bu oldukça düşündürücüdür. Daha önce araştırmalar yapan, buna emek sarf eden öğrenci ve öğretim üyelerinin çalışmaları paylaşılmaya değer bulunmamış mıdır?

Şaşırtıcı olan bir başka nokta ise “Çanakkale’de çalışmasını ve vatandaşlara karşı yaklaşımını hiç beğenmediğiniz resmi kurum veya kuruluş hangidir” sorusuna verilen cevapların, siyasi tartışmalara malzeme olabileceği kaygısıyla kamuoyuna açıklanmama kararıdır. Ve özrün kabahatinden büyük yanı da ” talep gelmesi halinde sonuçların ilgili kurum yetkilileri ile paylaşılabileceği” talihsiz ifadesi ve bunun bir sorumluluk olarak addedilmesidir.

Bu araştırma sonuçlarının ardından galiba, valilik dışında ki diğer kurumların üniversitenin ilgili bölümünü arayarak, “en beğenilmeyen kurum biz miyiz? ” diye sorması beklendi. Oysa yapılması gereken araştırmayı değerlendirenlerin ilgili kurumu arayarak ya da bir rapor halinde sunarak “bir çalışma yaptık, sizi yakından ilgilendiren sonuçları değerlendirmenizin faydanıza olacağını düşünüyoruz” demek değil midir? Nitekim basın önünde yapılan bu açıklama ters etki yaratmış ve kamuoyunda oluşması beklenen muhtemel sonucu yaratamamıştır.

Anlaşılamayan başka bir nokta ise yine üniversitenin yetkili bir ağzının, toplantı salonuna yan yana ayakta dizilmiş, araştırmayı yürüten bayan öğrencilerin bu süreçte karşılaşmış olabilecekleri tacizi çağrıştıran ifadeleri ile ne güç şartlar altında bu araştırmanın yürütüldüğünü söylemesidir. Bu öncelikle kahvaltılı toplantı boyunca karşılarında ayakta bıraktıkları öğrenci kızlarımıza yapılmış bir ayıptır.

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür GÖKHAN konu ile ilgili özel bir açıklama yapma gereği duymamış, araştırmanın ertesi günü basınla bir araya geldiği etkinlikte gelişmelerle ilgili basın mensuplarının sorularını cevaplamış ve kendilerinin araştırma hakkında yaptıkları yorumları dinlemiştir.

Kentin belediye başkanının kentle ilgili yorumlarına sessiz kalamamak gibi bir misyon edinen ilgili, ardı ardına açıklamalarını sürdürmüş, hodri meydan gibi, belediye elden gidiyor refleksi gibi, bir bilim insanına yakışmayacak ifadelerle kamuoyunu meşgul etmeye devam etmiştir.

Kentin iki dönemdir seçilmiş belediye başkanının yorumlarına da gülünç ve eğlenceli gibi yakıştırmalar yapan bir bilim insanın ruh halini de kamuoyunun takdirine sunuyoruz.

Sayın ilgilinin unutmaması gereken bir konu da; nasıl ki üniversitede hocaların performansı öğrenci anketleri ile her altı ayda bir düzenli olarak ölçülüyorsa, kent halkı da her beş yılda bir yerel yönetimin performansını ölçüyor, iradesini o yönde kullanıyor. Çanakkale’de 2004 ve 2009 yerel seçimlerinde bu irade Cumhuriyet Halk Partisi adayı Ülgür GÖKHAN’ dan yana kullanılmıştır.

Çanakkale Belediyesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi bu kentin bir birleriyle daima iyi, geliştirici, motive edici ilişkiler içinde olması gereken iki kurumudur. Bu durum ve barış ortamı geçmişten bugüne dek böyle süregelmiş ve bundan böyle de aynı şekilde devam edecektir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün de aynı görüşte olduğuna ve uzun yıllardır büyük emeklerle gelişerek sağlamlaşan ilişkilerin böyle anlamsız tartışmalarla zedelenmesine izin vermeyeceğine olan inancımız tamdır.

YRD. DOÇ. DR. ÜNAL BİLİR’DEN ÇANAKKALE BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NA SON YANIT
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü son sınıf öğrencileri tarafından gerçekleştirilen “Çanakkale Survey” adlı araştırmayı yöneten Sosyoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, Çanakkale Belediye Başkanlığı tarafından 01.11.2011 tarihinde yapılan açıklamaya yanıt verirken; “Belediyenin açıklaması, şahsıma yönelik olarak yürütülen siyasi nitelikli linç kampanyasının başarısızlığa uğradığının teyidinden başka bir şey değil” dedi. “Gerek Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın daha önce şahsına yönelik sarf ettiği “o hoca” şeklindeki sözün gerekse Belediye açıklamasındaki genel üslubun diplomatik nezaketsizliğin timsali olduğunu” belirten Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, araştırma sonuçlarının kamuoyuna açıklanmasını eleştiren Belediye Açıklamasına “Böylesine kamuoyu araştırmaları kamuoyu ile paylaşılmak üzere yapılır. Biz de bir kamuoyu araştırması yaptık, kamuoyu ile paylaştık, paylaşmaya da devam edeceğiz. Araştırma sonuçlarını koltuğumuzun altına alıp, Belediye’nin kapısına koşacak değildik” dedi. “Söz konusu Belediye Açıklaması’nın aslı astarı olmayan bazı varsayımlar üzerinden kendisini yıpratmak amacıyla kurgulanmış bir metin olduğunu” belirten Ünal Bilir “Araştırmanın sonuçları da benim söylediklerim de ortada. Bunlara bir itirazı olan varsa, meydana çıksın ve benimle demokratik koşullarda kozunu paylaşsın” dedi. Çanakkale Belediyesi tarafından yapılan açıklamanın zorlama ve kamuoyunun dikkatini başka yere çekme amacıyla yapılmış bir açıklama olduğunu belirten Ünal Bilir “Artık bundan sonra zorunlu olmadıkça, bu tür mesnetsiz açıklama ve yorumlara yanıt verme zahmetine katlanmayacağım. Onlar bizi tartışadursun, biz araştırmalarımızı yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Çanakkale Belediye Başkanlığı’nın açıklamasında geçen, “kent halkı da her beş yılda bir yerel yönetimin performansını ölçüyor, iradesini o yönde kullanıyor. Çanakkale’de 2004 ve 2009 yerel seçimlerinde bu irade Cumhuriyet Halk Partisi adayı Ülgür GÖKHAN’ dan yana kullanılmıştır” şeklindeki ifadelere de değinen Sosyoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir “Katılımcı ve çoğulcu demokrasilerde halkın iradesi sadece dört beş yılda bir yapılan seçimlerde değil, her gün tecelli eder. Halk belirli aralıklarla seçtiği yöneticileri her gün denetleme ve eleştirme hakkına sahiptir” şeklinde konuştu. Söz konusu açıklamadaki “Üniversitemizin ilgili bölümünün, kentimizin gündemi hakkında araştırmalar yapması ve bunları paylaşmasında yadırganacak hiçbir durum söz konusu değildir, bu gereklidir” şeklindeki sözlere dikkati çeken Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir “Araştırmamıza yönelik başlangıçta adeta topyekûn bir taarruz başlatanların geç de olsa bu gerçeğin farkına varmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Bizim duruşumuzda ise başlangıçtan beri milim sapma veya değişiklik olmadı” dedi.

Araştırma sonuçlarını kamuoyuna duyururken yaptığı açıklamada “Eleştirinin varlığından değil, tam tersine yokluğundan kaygı duyarım” dediğini anımsatan Sosyoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir “Sözlerimizi çarpıtmadan, bize iftira atmadan yapılan her türlü eleştiri için bu eleştiri sahiplerine teşekkür ediyoruz. Zaten biz eleştirilsin diye, bu araştırmayı kamuoyu ile paylaştık. Ancak araştırmamızla ilgili kamuoyunda yanlış algı oluşturmak amacıyla, profesyonel şekilde hazırlandığı aşikâr olan bir kampanyaya da tanık olduk. Araştırmamızı siyasi bir renge boyamak için elinden gelen çabayı gösterenlerin, bize bilimsel etik dersi vermeye kalkanların bilmesi gereken şu: Bilimsel araştırma sonuçlarına gösterilen bu tahammülsüzlük, Homeros’a esin kaynağı olmuş; Aristo’yu bağrına basmış bu topraklara, bu aydınlık iklime hiç yakışmıyor” şeklinde konuştu. “Gencecik insanların özveriyle, harçlıklarını son kuruşuna kadar harcayarak yaptıkları bir anketin tarafsız sonuçlarına gösterilen tahammülsüzlük çağdaşlık ve modernlik çabası içinde olan bir kente hiç yakışmıyor” diyen Sosyoloji Bölümü Başkanı, “Araştırmalarımız sürecek ve tabu olarak gördüğümüz bir konu da yok. Saygıdeğer ve mümtaz Çanakkale halkının sorunlarını belirlemeye, düşüncelerine tercüman olmaya devam edeceğiz ” dedi. Son olarak Çanakkale Belediye Başkanlığı’na ait söz konusu açıklamada geçen “gülünç ve eğlenceli gibi yakıştırmalar yapan bir bilim insanın ruh halini de kamuoyunun takdirine sunuyoruz” şeklindeki ifadelere değinen Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir, “Allaha şükür, ruh halimiz de keyfimiz de yerinde. Kamuoyuna havale edilecek bir şey varsa, o da benim ruh halim değil bu tür lafları edenlerin yakışıksız ve nezaketsiz üslubudur” dedi.

Ç! & İHA (Son Güncelleme: 02 Kasım 2011 Salı)

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir