“Bunun adı diktatörlük değil de nedir?”

Büro Emekçileri Sendikası Çanakkale Şubesi Basın Açıklaması

“Profesör, doçent gibi akademik unvanlara sahip olanların bulunduğu 21 üniversite mensubunun, imzaladıkları bir yazılı metin nedeniyle gözaltına alınması, iktidarın bilime, insanlığa, ülkesine düşmanlığını bir kez daha ortaya koymaktadır. Ülkemizde gerçekleşen bu son olaylar, çıldırmış bir diktatörün ülkesini savaşa sürüklemesi. iç savaş ilan etmesi anlamına gelmektedir. “Gözaltına alın, tutuklarız, öldürürüz ama kimse bir imzayla dahi olsa tepki gösteremez. Bunun adı diktatörlük değil de nedir? İktidar tarafından estirilen terörün sonuçlan ülkemiz için acı olacaktır. Farklı düşünenlerin yok sayıldığı bir akademik eğitim sisteminde çocuklarımız tek tip yetiştirilecektir. Farklı görüşlere anlayış göstermeyen bir orta çağ toplumuna yol açılacaktır. Düşünmeyen, sorgulamayan ancak sadece ve sadece itaat eden bir nesil ortaya çıkacaktır. Yıllardır paketlerle, çözüm projeleriyle ortaya çıkan her sürecin ardından kan, gözyaşı, ölüm gördük. Sonrasında itaat emirleri ilan edildi. emirlere uymayanlar iktidarın şiddetine maruz kaldı. Biz çocuklar ölmesin dedikçe demokrasi denildi, vatan denildi, iman denildi… Tutuklanan gazeteciler yüzlerce kişiye ulaştıysa, avukatlar adliyelerde polislerce dövülüyorsa. evlere baskın düzenleyerek gencecik insanlar öldürülüyorsa, bir uçurumun kenarına geldiğimiz çoktan ilan edilmiş demektir. Bu böyle gitmez! Görüşü ya da düşüncesi ne olursa olsun akademisyenler üzerinde estirilen teröre Boyun eğmeyeceğiz, itaat etmeyeceğiz!”