MÜZELER VE MASALLAR ÇANAKKALE’DE BULUŞTU!
9. Çanakkale Müzeler Buluşması 8-12 Mart 2017 tarihleri arasında yoğun katılım ile gerçekleşti.
İlk gün buluşmasında açılış konuşmasını yapan Çanakkale Kent Müzesi Koordinatörü Cevat İnce, “Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi’mizin 2009 yılında kuruluşundan bu yana her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen etkinliklerimiz kapsamında bu yıl dokuzuncusunu gerçekleştiriyoruz. Bu seneki Çanakkale Müzeler Buluşmasını, 2013 yılından bu yana Müzemiz ve Buğday Derneği ortaklığı ile sürdürdüğümüz masalcılar buluşması etkinlik dizimizdeki deneyimlerimizde müzeler ve masalların birbirlerini besleyecek önemli yapısal benzerliklerin varlığı üzerine değerlendirmelerimiz ile oluştu. Bu ön değerlendirmemiz üzerine “Müzeler ve Masallar” başlığı ile bu iki etkinliğimizi birleştirerek 8 – 12 Mart 2017 tarihleri arasında gerçekleştirmek üzere çalışmalarımızı başlattık ve konuya dair ulaşabildiğimiz ve program tarihinde ajandaları müsait olan bu başlıklara dair çalışmalarını bildiğimiz farklı disiplinlerden alan çalışanları, uzmanlar ve akademisyenlerin katkı ve katılımı ile dört günlük programı oluşturduk” ifadesi ardından tüm katılımcılara katılım ve katkıları için teşekkür etti. Buluşmanın “ilk gün buluşmasında” söz alan katılımcılar, buluşmanın kısa bir süre öncesine kadar özellikle kırsalın uzun geceleri ile çocuklara hoş zaman geçirtmenin bir aracı gibi algılanan masalın somut olmayan kültür mirası olarak sözlü kültür aktarımının önemli bir aracı haline geldiği belirtildi. Ayrıca masalın kırsalda olduğu kadar kent kültürünün de aktarımı ve inşasının önemli bir aracı olarak var olduğunun farkına yeniden varılmış olmanın da altı çizildi. Bu bağlamda “Masal Anlatıcılığı” ile ifade edilen çalışmalar ve canlı performans uygulamaları ile yeniden yaşama dahil olma sürecinin de görünür olmasının etkileri ve yarattıkları algının ve durumun buluşmanın bir alt başlığı olarak gündeme getirilmesinin önemi üzerinde duruldu. Bu tespite paralel olarak buluşmanın tasarım sürecinde de belirlenen hedefi olarak iki alana dair yeni sorular üreterek her iki kavramın uygulama alanlarında birbirlerinden nasıl beslenebileceğine dair yeni okuma ve incelemelere altlık oluşturmasının önemi üzerinde duruldu. Buluşmanın bir ihtisas müzesi olarak masal müzesi üzerine müzakere ortamı oluşmasından öte iki kavramın özellikle biriktirme, yeniden tasnif etme, aktarma ve en önemlisi eğitim konusundaki dil benzerliklerinin varlığına dair ipuçlarının daha geniş olarak sunuş ve tartışma bölümlerinde irdelenmesi üzerine görüşler bildirildi.
İkinci Gün de Dolu Dolu Geçti!
Buluşmanın ikinci gününde Haydar Demirtaş’a ait “Misafir” ve “Ülkemden Uzakta” belgeselleri seyredildi ve günümüz hikaye anlatıcılığı ile masallar arası ilişkiye dair göndermeler konuşuldu. Kısa aranın ardından Mimar – Gülhis Duygun “Masal Mekan” ilişkisi üzerine sunumunda masal mekanlarının tasarımı üzerine dünyadan tasarım örneklerini, ülkemizde masal ile ilişkilenmiş iki müze örneğinin mekan ve sergi dili ile Avrupa’dan müzelerden mekan sergi dili ilişkileri üzerine örnekler sundu.Deniz Soruklu Evren ,”Masal anlatımı ve Kardeş Masallar Projesi ve Mültecilerle Çalışmak” sunusu ile Suriye’deki savaş nedeni ile yurdumuz gelmiş sığınmacı çocuklar ve kadınlar ile yaptığı çalışmaları ve bu çalışmalarda masalın kullanımı, iletişimde ki ve sorunlar ile yüzleşme ve baş etmedeki pozitif katkılarını deneyimleri üzerinden paylaştı. Sezai Sarıoğlu ise “Masallarla Yeniden Tanışma” sunumu ile geleneksel masal anlatıcılığı ile günümüz masal anlatıcılığı üzerine kendi deneyimleri üzerinden sunulan, sunan ve alıcı profillerine dair izlenimlerini paylaştı.Tacettin Toparlı ise “Mezopotamya Masalları” sunumunda bir şahmeran ustası masal anlatıcısı olarak usta çırak ilişkisindeki etik yaklaşımları ve deneyimleri ve ustalıkta ve masallarda var olan sırlara/bilgiye ulaşmadaki kendi deneyimlerini aktardı.
Çanakkale ve Masallar…
Buluşmanın üçüncü günü ise; Bengü Demiray günümüz masal anlatıcılığı üstüne bir masalın anlatımı ile kendi deneyimini paylaştı. Ardından Mardin Arkeoloji Müzesi Müdürü Nihat Erdoğan ,” Masal, Arkeoloji ve Müze” başlıklı sunumu ile müzecilikte hikaye anlatıcılığı ve arkeolojide masallardan faydalanması, somut olmayan kültürel mirasın aktarılması konusunda çağdaş müzecilik uygulamalarını da kullanarak Mardin Müzesi örneğini anlattı. Farklı disiplinlerden katılımcıların içinde özel bir örnek olarak heyecan uyandıran müze uygulamalarında tüm etkinliklerin çocuk ve kadınlara yönelik olarak tasarlandığını, her bir etkinlikte kültürel ve sanatsal değerlere erişim ve ulaşım önündeki finansman ve iletişim dilini aşmadaki uygulamaları paylaştı. Somut olmayan kültürel miras içinde varlığını hala koruyan ve yaşatan Masalın kendi değeri ile anlatılan masallar, objelerin masal kahramanları ve masal dilindeki basit ama güçlü aktarım zenginliğinden yararlanılarak aktarma gibi pek çok unsurun pratik uygulamalarındaki deneyimlerini paylaştı. Mustafa Fatih Bakır ise” Masalların Esbabı” başlıklı sunumu ile çağımızda özgürlüklere rağmen doğa ile olan ilişkilerdeki kopukluklar; masal anlatıcılığının doğanın örüntülerini aktarmadaki rolü, çağımızdaki önemi, atalarla bağlantı, doğa tasviri gibi kavram ve sözcüklerin etimolojik incelemeleri dilin daha geniş anlam dünyasından içeriğe dair bilgilere ulaşılabileceğini ifade etti. Diğer yandan bu gün bilimsel çalışmaların verdiği tüm bilimsel verilerin dışında kalan ve farkında olmadan yitirdiğimiz lakin daha önceki dönemlerde doğanın bilgisini çözümleyenlerin bilgilerinin de değerini görmeyi kolaylaştıracak teoriler üzerinden sunumunu gerçekleştirdi. Şeref Uluocak ise “Gerçekliğin Sosyal İnşası ve Masallar Üzerine” sunumu ile sosyoloji bilimi ile masal ve müzelerin ilişkisini müzakere edecek bilgi ve soru ve sorunlar ile interaktif bir sunum ile tüm katılımcıları sunumuna dahil etti. Günün son sunumunun ardından tüm katılımcı ve konuklar ile iki günün değerlendirilmesi yapıldı.
Buluşma Yeni Bir Yayına Dönüştürülecek!
Son gün ise sabah ile başlayan oturumlarda Yönetmen Fırat Emin Övür ” Hikaye anlatıcılığı ve Sinema” başlıklı sunumunda masal ile tanışması ve masalların aktarımının yanı sıra masal dilinin de sinemada kullanımına dair kendi deneyimleri üzerinden geliştirerek masalların aktarılmasında bir araç olarak sinema alt başlığını salon ile birlikte müzakere ederek irdeledi. Daha sonra Gülhis Duygun aynı zamanda proje ortağı olan balkan göçmeni Osman Gürkıvrak, Agah Eroğlu kendi yaşam serüvenlerinde masal ile olan ilişkileri ve balkan masalları üzerinden başlayan proje serüvenini “göç sonrası kültürel sürdürülebilirliğin sağlanması: sesli ve görsel aktarım” başlıklı sunum ile aktardılar. Psikolog Tolga Erdoğan, Masal ve Psikoloji ilişkisini “terapi sürecinde masal ve hikayelerin kullanımı” başlıklı sunumunda günlük pratik kullanımında ki deneyimler üzerinden sunmasının ardından Kültür Bakanlığı Somut Olmayan Kültür Mirası uzmanlarından (Halk bilimci) Hüseyin Demir , “Geleneksel Hikaye Anlatıcılığı ve Yeni Masalcılar” üzerinden geleneksel ile güncel masal anlatıcılığı üzerinden sorular ile masal ve masal anlatıcılığı üzerine bilgi ve eleştirilerini paylaşarak salonun da aktif katılımı ile yeni değerlendirmeler ile yeni soruların önünü açtı. Saat 17.00 da tamamlanan oturumların ardından başlayan müzakere bölümünde tüm sunumlar üzerinden ilk günkü hedefe uygun olarak sorular oluşturulmasına yönelik müzakere süreci Güneşin Aydemir’in kolaylaştırıcılığında gerçekleştirildi. Bu oturum sonunda katılımcılara teşekkür belgelerinin sunumu ve aile fotoğrafı çekimi ile buluşma son buldu. Buluşmanın sonunda bir teşekkür konuşması yapan Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi Koordinatörü Cevat İnce buluşmanın tamamının video kaydının yapıldığını ve bu kayıtların çözümlenmesinin ardından bir yayına dönüştürülerek paylaşılmasının planlandığını ifade etti.
Yorumlar...
Henüz yorum yok...