“Çocukluk Döneminde Başlayan Ruhsal Sorunlara Erken Müdahale Çok Önemli”

Yakın zamanda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde hizmet vermeye başlayan Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nurullah Bolat, çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniklerine müracaatların hızla arttığının altını çizerek erken müdahalenin çok önemli olduğunu belirtti.

Çocukluk döneminde başlayan ruhsal sorunlar ve erken müdahale ile ilgili ÇOMÜ’den Eylem Tuna Çoban’a açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Nurullah Bolat, “Ailelerin çocuk psikiyatristine başvurması için çocuklarında derin belirtiler aramaması gerekiyor. Bazen onların yüzeysel olarak gördükleri, geçer dedikleri belirtilerin altında da sorunlar olabiliyor. 3 yaşına gelmiş çocuk henüz konuşmuyorsa bunun altından otizim, zihinsel gecikme ya da daha farklı bozukluklar çıkabilir. Bunlar çıkmayabilir de ama bir çocuk psikiyatrisinin görmesinde fayda vardır. Çocuğunuz da nedenini anlayamadığınız bir içe kapanma durumu gözlemlemeye mi başladınız? Üzerine düşmediğiniz, geçer dediğiniz bu durumun altında çocuğunuzun size anlatamadığı bir ihmal, istismar durumu olabilir. Örneğin çocuğunuz ilköğretime başladı. Birinci sınıfta çocuğunuz okuma, yazma öğrenme sırasında çok zorlanıyor. Çevreden olur falan derken altında yatan bir öğrenme bozukluğu, dikkat sorunu çıkabilir. Bunlar şımarıklık, tembellik olarak tanımlandığında ise çocuğun erken dönem de okula soğumasına neden olur. Yüzeysel olarak görülen tüm bu belirtilerin ihmal edilmesi ilerleyen dönemlerde daha büyük sorunları da beraberinde getiriyor. Bu nedenle erken müdahale büyük önem arz ediyor. Çünkü çocukluk döneminde başlayan ruhsal sorunların etkileri sadece çocukluk ve ergenlik dönemiyle sınırlı kalmıyor, erişkin dönemde de devam eden etkileri oluyor.” dedi.

Tek Tedavi Yöntimi İlaç Değil
Yrd. Doç. Dr. Bolat; çocuk ve ergen psikiyatri alanının başlıca ilgilendiği durumlar hakkında da bilgi vererek, tedavi yönteminin her zaman ilaç tedavisi şeklinde olmadığının altını çizdi. Bolat, sık karşılaşılan hastalıkların dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozuklukları, davranış, öğrenme, karşı olma karşı gelme, özgül öğrenme, otizm spektrum, duygudurum, kaygı bozuklukları olduğunu söyleyerek bu alandaki teşhisler ve tedavileri hakkında şunları söyledi:

“Okul öncesi dönemi yemek ve uyku problemleri, anne-bebek-çocuk ilişkileri ve problemleri, idrar ve dışkı alışkanlığı problemleri, tik bozuklukları, dil ve konuşma gelişimi problemleri, kardeş kıskançlığı, uyum ve davranış sorunları, entelektüel yetersizlik (Zeka geriliği) ve ilgili davranışsal sorunlar, ergenlik çağı sorunları ve ebeveyn-ergen çatışmaları, şiddet ve agresyona eğilimli çocuklar ve ergenler, kronik hastalığı olan çocukların, ergenlerin ruhsal sorunları bu alanda teşhis edilen hastalıklardır. Tedavide ise hastalar ve aileleri ile yapılan görüşmeler ve gerekli görülürse psikometrik incelemeler sonrası öncelikle tanı değerlendirmesi yapılıyor. Psikiyatrik bir bozukluk söz konusuysa, buna yönelik tedavi planlaması yapılırken, tedavi yöntemi her zaman ilaç tedavisi şeklinde olmuyor. Mevcut bozukluğa yönelik tedavi; aile terapisi, bireysel psikoterapi veya psikososyal destek şeklinde de olabiliyor.”

Tıp Fakültesi Öğrencileri ve Asistanlar Yerinde Eğitim Alacak
Poliklinik hizmetleri dışında, Tıp Fakültesi öğrencilerinin eğitimi ve asistan eğitimi hizmetlerinin de verileceği Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalının açılması ile daha önce bu eğitimi diğer şehirlerde almak zorunda olan psikiyatri, çocuk sağlığı ve hastalıkları asistanları yerinde eğitim alacaklar.