Türkiye'nin Biyoteknolojisi Çanakkale'de Tartışılıyor

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Biyoteknoloji ve Gen Bilimleri Topluluğu tarafından düzenlenen ?Türkiye’de Biyoteknoloji Sektörü ve Kariyer Fırsatları Sempozyumu? Troia Kültür Merkezi’nde yapıldı.

Bu yıl ilki ÇOMÜ’de yapılan ?Türkiye’de Biyoteknoloji Sektörü ve Kariyer Fırsatları Sempozyumu? açılış töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşı?nın okunmasıyla başladı. Törende bir konuşma yapan BiyoGen Topluluğu Akademik Danışmanı Araştırma Görevlisi Onur Sinan Türkmen, biyoteknolojinin geleceğin en önemli meslekleri arasında yer alacağını belirterek, “Biyoteknoloji farklı bilim dallarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bir bilim dalı olarak biliniyor. Ayrıca biyoteknoloji ülkemiz için çok önemli dallardan bir tanesini oluşturuyor. Gelişmişlik kavramı günümüzde teknoloji üretmek, geliştirmek, ve bunu tüm dünyaya yaymakla paralel. Sempozyumda Türkiye’de biyoteknoloji sektöründe faaliyet gösteren dünyaca ünlü 7 firmanın üst düzey yöneticileri ve biri yurt dışından olmak üzere 6 üniversite’den 7 bilim insanının sunu ve görüşleri yer alacak. İlaç, maya, çevre ve tarımsal biyoteknoloji, moleküler biyoloji ve kök hücreler konularında Türkiye’deki durum ve kariyer fırsatları tartışılacak. Cumhuriyet döneminde biyoteknolojinin gelişim seyri, gelecek perspektifi, iyi bir yöneticide aranacak özellikler, firmaların misyon ve vizyonu tartışılacak” dedi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir ise ÇOMÜ?nün evrensel bilimin, evrensel insanlığın sorunlarına duyarlı kongre, sempozyum, çalıştay düzenlemeyi kendisine misyon edinmiş bir üniversite olduğunu belirterek, ?Üniversite yönetimi olarak öğrenci topluluklarına stratejik önem vermekteyiz. Son 2 yılda 60 olan topluluk sayımız 120’ye yükseldi. Sektörlerin gereksinim duyduğu yetkin, içerikli, derinlikli insan kaynaklarını, yöneticilerini, girişimcilerini ve liderlerini yetiştirmekle yükümlüyüz. Dolayısıyla bu bakış açımızın somut bir göstergesi tüm alanlara nüfuz eden bir sektörle ilgili bir sempozyum gerçekleştiriliyor. Toplulukları eğitim ve öğretimin bir parçası yapalım derken, bu sempozyumla birlikte biliminde bir parçası yapmış oluyoruz. Bu nedenle biyogen topluluğunun bu çabasının çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Başka topluluklarında bu sürece dahil olmasını diliyorum. Biyoteknoloji kendisinin bir sektör olmasının dışında, başka sektörlere de nüfuz eden bir sektör haline geldiğini görmekteyiz. Öğrencilerimizin yeni sektörlerde kariyer aramaları gerekiyor. Bu bakımından da bu sempozyumun anlamlı olduğunu düşünmekteyim” dedi.

İHA