“Elinde Belgesi Olan, Gelsin Komisyona Sunsun”
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer; “Ben açık çağrıda bulunuyorum. Bizim burada FETÖ soruşturmasını yürüten, 5 tane profesör hocamızdan oluşan tarafsız, oldukça nitelikli bir komisyonumuz var. Kimin elinde ne varsa yazılı olarak sunsun. Kim aklanırsa o zaman bize hesabı sorulsun.”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu 2016-17 Güz Dönemi Akademik Kurul Toplantısı Sosyal Bilimler MYO yeni binasındaki toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Sosyal Bilimler MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Enver Yolcu, okulun akademik ve idari durumu, yıl içerisinde gerçekleştirilen faaliyetler ile yapılması planlanan etkinliklerden bahsettiği bir konuşma yaptı.
Yolcu’nun konuşmasının ardından söz alan ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer ise okulun yeni binasında ilk toplantı olduğuna dikkat çekerek “Salon güzel ama burası bence konferans salonu haline getirilmeli. Bir araya gelmişken daha çok eksikliklerin konuşulmasında da şahsen mutlu oluyorum. Rektörlük yoğun bir yer, bazı şeyleri hiç duymuyoruz o da bizim bazı konuları dikkate almamızı zorlaştırıyor. O nedenledir ki ben bütün kurul toplantılarına katılmaya çalışıyorum” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
İlçelerdeki Okullarımızda Ciddi İyileştirmeler Yapıyoruz
Zamanımızın ciddi anlamda üniversite işleriyle geçtiğini görüyoruz ve bunun somut sonuçlarını da alıyoruz. Bu üniversitenin büyük projelerinin hemen hemen hepsini gerçekleştirebiliyor olmamız bunun en somut göstergeleri diye düşünüyorum. Biz üniversiteye bir bütün olarak baktık, şahsen bu üniversiteyi bir bütün olarak seven birisiyim. O yüzden hiçbir ayrım yapmadan her yere gereken önemi vermeye çalışıyoruz. Ben ilçelere de sık sık gidiyorum. Gökçeada’ya üç defa gittim. Oradaki fiziki ihtiyaçların giderilmeye başlanmış olması güzel. Somut birçok proje şu an devam ediyor. Yenice’de, Çan’da okullarımızı daha “üniversite” haline getiren çalışmalar somut olarak devam ediyor. Gökçeada’da Uygulamalı Yüksekokul binası bitmek üzere, Ayvacık’ta çok kötü bir eğitim öğretim ortamı vardı o tarihe karışmak üzere. İnşaatı altı yedi aydır devam ediyor . Meslek yüksekokullarını ayrı bir yere koymuyoruz. Ezine’nin mesela bir binası vardı ama başka bir şey de yoktu. Orayı spor salonu olan, çevre düzenlemesi yapılan bir kampüs haline getiriyoruz. Oradaki çalışmalar da devam ediyor. Bunlara temel atma törenleri yapmadığımız için sanki olmuyormuş gibi algılanabilir. Biraz da her şey sessiz sedasız gitsin istiyorum. Biz vicdanen rahat olalım, dışarıdakilerin ne düşündüğü bu anlamda çokta önemli değil. Çünkü dışarıdaki referanslarla hareket ettiğimiz zaman yönümüzü iki günde kaybedeceğimizden eminim.
Anafartalar Kampüsü’nün Yenilenmesi İhalesini Yaptık
Çanakkale merkez ile ilgili olarak büyük projeler oluşturmuştuk. Onlarla ilgili de ciddi mesafeler kat edildi. Anafartalar Kampüsü’nün baştan sona yenilenmesine ilişkin ihaleyi yaptık ve sonuçlandı. Dün itibariyle 26 bin metre kare inşaat için yaptığımız ihaleyi alan firma belli oldu. Çok yoğun bir talep vardı üstelik de çok iyi yapacak bir firma olsun diye yüzde yüz iş bitirme garantisi istedik, şartlardan birisi olarak. İhaleye çıktığımız kısmıyla 25 milyon TL’ye mal olacaksa devlete daha önce 25 milyon TL’lik iş yapmış firmaların başvurabileceği bir projeydi hatta bizim yaklaşık maliyetimiz daha yüksekti.
Büyük Projelerimiz Birer Birer Hayata Geçiyor
Bu üniversitenin kendi enerjisini kendisi üreten bir üniversite olması projesi, benim hayalimdeki bir projeydi ve onu da hallettik. ÇOMÜ, rüzgardan kendi enerjisinin tamamını karşılayan bir üniversite olacak inşallah. Bakanlığın bize verdiği bir söz var .Resmen bize en geç Ocak ayında bildirilecek diye bekliyoruz. Kampüsün yaşanılır bir kampüs haline gelmesi bu ifadeyi tesadüfen kullanmıyorum, gerçekten spor anlamında, gezinti anlamında, zaman geçirilebilen bir kampüs olması için çalışıyoruz. Spor salonlarını daha fonksiyonel hala getiriyoruz. Açık spor alanlarıyla ilgili projeler bazı ihaleye çıktı, bazıları çıkmak üzere. Bu üniversitenin en atıl kalmış bölgesini en çok ziyaret edilmek istenen bir bölge haline getireceğiz. Orada müzeleriyle çok güzel bir ortam olacak. Çünkü onunla ilgili bütün unsurları tamamlıyoruz. Kendinizi hala kampüsün biraz dışında hissediyor olabilirsiniz. Enver Hoca söyledi; burayı bulmak zor. Bu zamanla aşılacak, kampüsün üç girişinden birisi burası olacak o anlamda herkes burayı tanıyacak. Çevre düzeni, yeşillik alanları da yapıldığı zaman burası çok daha farklı bir alan olacak.
FETÖ İle Mücadeleyi Adaletten Sapmadan Gerçekleştiriyoruz
Bu FETÖ meselesi maalesef bu ülkeye parayla ölçülebilecek olanından çok daha fazla zarar vermiş durumda. Mesela bugün TÜBİTAK’la ilgili yaptığımız sohbette devletin milyonlarca lirasını; nasıl ve nerelere kanalize ettiklerini içeriden bilenler anlatıyor. Üniversitemizde bu işlerin nasıl olduğunu ve bir FETÖ elit grubu oluşturulduğunu, bu üniversite içerisinde geriye kalanların da durumu idare etmek zorunda kaldığını hepimiz biliyoruz. Birilerinin buna dur demesi gerekirdi. Gelişen olaylar başta sayın Cumhurbaşkanının kararlılığı, kararlılığı diyorum tarihimiz kararlı olmamaktan kaynaklı birçok badireyle doludur. Eğer uygun kişi olmasaydı nasıl bir duruma gelebilirdik; seksenli yılların öncesine baktığımız zaman görebiliriz. Bu badireyi bu şekilde atlattığımız için doğrusu şahsım ve ülkemiz adına seviniyorum. Bunu adaletten sapmadan devamını getirmek lazım.
Elinde Belgesi Olan, Gelsin Komisyona Sunsun
Biz bu mücadeleyi bu üniversite içerisindekiler ne derse desin yürüteceğiz. Bazıları diyor ki, adaletsizlik yapılıyor, bazıları da diyor ki bazı insanlar atlanıyor bir şey yapılmıyor. Bunu diyenler bize demiyor. Bunu dışarıda, basında, facebook hesaplarında veya başka kurumlara gönderdikleri isimli ya da isimsiz şikayetlerde diyor. Bu insanlar iyi niyetten yoksun, yine FETÖ benzeri taktiklerle, üniversitemize yaklaşan veya üniversitemizin içerisinde bulunup da aynı taktikleri uygulayan kişiler. Bunların inançlarının, ideolojilerinin, adının ne olduğu beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren kısmı aynı yöntemleri uyguluyor olmaları. Ben açık çağrıda bulunuyorum. Bizim burada FETÖ soruşturmasını yürüten, 5 tane profesör hocamızdan oluşan tarafsız, oldukça nitelikli bir komisyonumuz var. Kimin elinde ne varsa yazılı olarak sunsun. Kim aklanırsa o zaman bize hesabı sorulsun. Çağrıda bulunuyorum; gerçek niyetiniz bu ülkeye zarar veren bir yapıyı bertaraf etmekse bunun kanalı belli, soruşturmayı ben yürütmüyorum şahsen. Hiçbir komisyonun soruşturmasına bakmak zorunda da değilim ben. Benim kanaatimde burada belirleyicidir. Buna rağmen ne yapmışız , hiç kimseyi aklamayalım ama adaletsizlikte yapmayalım diye bir komisyon kurmuşuz. Adam hayat hikayesini anlatıyor, kesseniz beni dinlemiyorsunuz diyecek, kesmediğiniz zaman da, zaman uzuyor. Uzasın varsın; kimseyi haksız yere atmayalım, ama kimseyi de atlamayalım. Bakın dışarıda bunun yaygarasını yapan tiplere sizler de söyleyin. Varsa ellerinde bir delil, herhangi bir çalışanımızla ilgili getirsinler. Bugüne kadar kiminle ilgili ne getirilmişte ilgilenilmemiş bu üniversitede. Bunu yapanların tamamını benzeri bir şekilde hainlik yapmakla suçlayabilirsiniz.
Rektör Prof. Dr. Yücel Acer’in konuşmasının ardından, toplantı soru cevap bölümüyle devem etti.
Yorumlar...
Henüz yorum yok...