Film Festivali’nde Filiz Akın Rüzgarı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından bu yıl ilki gerçekleştirilen 1. Çanakkale Kısa Film Festivali; Onur Konuğu Filiz Akın’ın katılımıyla gerçekleştirilen ödül töreniyle sona erdi. Ödül töreninde festivalin onur konuğu olan Türk sinemasının yaşayan efsanesi Filiz Akın’a onur ödülü verildi.

Yarışmanın kazananları belli oldu!

Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yılı dolayısıyla ana teması ‘’Çanakkale Ruhu’’ olarak belirlenen festivalde, milli birlik – beraberlik, barış ve dostluk, vatan sevgisi gibi milli ve manevi değerleri konu alan pek çok kısa film arasından ön değerlendirmeyi geçen 15 film arasından; alanında uzman sinema sanatçısı ve akademisyenlerden oluşan jürinin değerlendirmesiyle 1.liği Doruk Can Akca’nın yönettiği “Dumlupınar Son Dalış”, 2.liği Erkan Özcan’ın yönettiği “Sonsuza Kadar Dumlupınar”, 3.lüğü Ali Kerem Gülermen’in yönettiği “Siper İçinde” filmleri üstlenirken, Jüri Özel Ödülü’nü ise Adem Akyol’un yönetmenliğini yaptığı “1915 Hafızalarda Kalanlar” isimli kısa film aldı.

Festivalde birinciye 10.000 TL, ikinciye 5.000 TL, üçüncüye ise 3.000 TL para ödülü ve festival plaketi verildi.
Festival etkinlikleri kapsamında yalnızca film gösterimleri değil, aynı zamanda, alanında uzman akademisyen ve sanatçılarla belgesel kısa film, sinemada kurgu, Türk Sineması üzerine çeşitli söyleşiler ve dereceye giren film yönetmenleriyle söyleşiler de gerçekleşti.

Festival Belli Periyotlarda Devam Edecek

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer yaptığı konuşmada Çanakkale’ye böyle güzel ve anlamlı bir etkinliği kazandırdıkları için “Kısa Film Festivali” projesini başarılı bir şekilde hayata geçiren Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu öğretim elemanlarına teşekkür etti. Ayrıca Çanakkale Kısa Film Festivali’nin bundan sonraki yıllarda da devam edeceği duyurusunu yaptı.

Rektör Acer konuşmasında şunları da ifade etti:

“Çanakkale ruhu gerçekten insana ait birçok güzel hasreti içinde barındırıyor; fedakârlığı, azmi, hasreti ve zaferi barındırıyor. 2015’te 100. yılını kutluyoruz. Bir taraftan da enteresan bir şekilde barışı barındırıyor. Sadece deniz savaşı değil, bir taraftan da dünyanın gördüğü en kanlı kara savaşı yaşandı Gelibolu’da. Bir yıla yakın bir süre boyunca aralarında yirmi metre mesafe olabilen siperlerden birbirlerine ateş eden ve bunu yaklaşık bir yıl devam ettiren kara savaşından bahsediyoruz. Buna rağmen gerçekten de bu kanlı savaş aynı zamanda barışın habercisi oldu. Çünkü biz böyle bir saldırganlığa karşı durmuş ve kendi evimizi korurken karşı tarafa da saygı göstermesini, insani davranmasını bilebilen bir milletiz. Aradan yüz yıl geçti, biz bunu bir barış vesilesi haline getirebilmiş bir toplum olduk. Çünkü her yıl bu savaşa katılmış ülkeleri burada toplamayı başarabilen buraya davet edip onları ağırlamayı başarabilen bir millet olduk. O anlamda Çanakkale ruhu gerçekten neresinden bakarsanız bakın her zaman yaşatılması gereken, özellikle de öğrencilerimize anlatılması gereken bir ruh.”

Çanakkale Belediye Başkan Vekili Bilge Şimşek ise yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Çanakkale Savaşlarının 100. Yılı nedeniyle, yıl boyunca şehrimiz birçok değerli etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bugün burada ÇOMÜ Rektörlüğü ve Belediye olarak kalıcı bir iz bırakmak istedik. Böylelikle 1. Kısa Film Festivali doğdu. Pek çok kısa film yarışmamıza başvuru yaptı. Çanakkale Zaferi’nin dünya üzerinde oluşturduğu birlik, beraberlik, dostluk, barış duygularını en iyi ve doğru şekilde izleyene yansıtmaya çalışan eserler ödüllendirilmeye layık bulundu. Yarışmamıza katılan tüm eserlerin ekiplerine, ödül almaya layık görülen filmlerin kamera önü ve arkasında büyük gayretler gösteren ekiplerine teşekkürlerimi sunar başarılarının devamını dilerim.”

Çanakkale Sosyal Bilimler MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Enver Yolcu da yaptığı konuşmada şunları ifade etti:

“Yıllarca sinemanın önemsiz bir kolu gibi görünen kısa filmler ancak yarışmalarda veya festivallerde kendini gösterebilmiş ve ödülleri de takdirler ve beğeniler olmuştur. Yine bilindiği gibi kısa filmler 10 dakikaya yakın süreler alan ve bu süre içinde anlatmak istediğini anlatmaya çalışan zor bir sanattır. Çünkü uzun metrajlı filmlerde hikâyenin bir başı ortası ve sonu vardır. Dolayısıyla anlatımı da kolaydır. Zira kısa filmler koca bir hikâyeyi anlatma sanatı olarak karşımıza çıkar. Bu zorluğu aşıp, kısa film festivalinin temasına uygun Çanakkale ruhunu bize anlatan filmler için şükranlarımı sunuyorum.”