Sevgi Tohumları
İnsan ile toprak arasındaki ilişki yerini insan ile beton arasındaki ilişkiye bıraktığından beri toplumlarda çok büyük değişimler gerçekleşiyor. Metropollerin toprağa karşı yayılımcı hareketi bir neslin toprakla ilişkisini tamamen kesti. Atasözlerimizin bazılarında toprak-insan ilişkisine çok güzel değinilir. Ne ekersen onu biçersin, rüzgar eken fırtına biçer gibi. Bu atasözlerinde insan toprak gibidir. Tohumun ne olursa ürününde o olur. Peki biz günlük yaşantımızda hangi tohumları ekmeyi tercih ediyoruz. Sevgi tohumlarını mı yoksa nefret tohumlarını mı? Benim gözlemim nefret tohumlarının daha çok ekildiği yönünde. Ondandır meyvesini acı, üzüntü, şiddet olarak veriyor. Dünyanın birçok yerinde meyvesini veren bu nefret tohumlarının çoğu ne yazık ki Ortadoğu’da ekildi. Silahlanmanın kontrolsüzce olduğu bir tohumlanma sürecinin beraberinde şiddet olaylarının artmasını garipsememek lazım. Nefret tohumları ve onların meyvelerine daha fazla değinmeyeceğim. Çünkü nereye baksak birçok örnek verebiliriz.
Peki sevgi tohumları yeterince ekiliyor mu? Biz bazen ektiğimizi sanıyoruz ama bu sevgi tohumları genellikle hibrit( kısır) tohumlar. Yani sürdürülebilirliği yok. Sevgi tohumlarını doğru ekebilmek için önce sözcüklerden başlamamız gerekiyor. Bazı altın sözcüklerin daha çok kullanımı sevgi tohumlarının doğru ekimini sağlayacaktır. Bu altın sözcükler;“Seni Seviyorum”, “Teşekkür Ederim”, “Özür Dilerim” ve son olarak “Lütfen”. Bu sözcüklere günlük yaşantımızda daha çok yer verdiğimizde bazı şeylerin nasıl da değiştiğine inanamayacaksınız. Çünkü sevgi tohumları meyvesini çabuk verir. Tam olgunluğuna ulaşması biraz zaman alsa da geleceğe dönük çok verimlidir. İnsan-toprak ilişkisinin giderek yok olduğu toplumlarda yabancılaşmanın, ben merkezciliğin, umursamazlığın arttığını, toplum olma bilincinin(beraber yaşama bilincinin), dayanışmanında giderek yok olduğunu görmekteyiz. Daha iyi sen için, daha iyi ben için, daha iyi toplum için, daha iyi Dünya için sevgi tohumlarına daha çok ihtiyacımız var. Lütfen değişime sözcüklerimizle başlayalım. Hatam, yanlışım kesinlikle olmuştur. Bunun için sizlerden özür diliyorum. Bana iyiliğiniz, yardımınız kesinlikle olmuştur. Bunun için sizlere teşekkür ediyorum. Son olarak ta Sizi Seviyorum.
Bu yazı 20 Kasım 2015 tarihinde bozcaadahaber.net internet sitesinde yayınlanmış olup, yazarının izniyle ÇAnakkale İçinde sayfalarında da yer almıştır.
Fırat Tunabay Son Yazıları...
- 18/09/2017 Bana Evimi ve Komşularımı Geri Verin
- 31/07/2017 Bozcaada’ya Değer Kattım Demenin Dayanılmaz Küstahlığı
- 17/02/2017 #Hayır Sonrasına Hazır Mıyız?
- 19/08/2016 Resif ve Köpek Balıkları
- 09/05/2016 Doğaya İhtiyacımız Var
- 21/11/2015 Sevgi Tohumları
- 01/02/2015 Bozcaada ve Üniversite
- 09/06/2014 Yaraları Sarmak
- 08/04/2014 Yerel seçimler sonuçları ve Bozcaada
- 19/03/2014 Bozcaada’dan Defne’ye Selam
Yorumlar...
Henüz yorum yok...