Sadece Ölüm Yolculuğunu Dünyaya Göstermek İstemişti!…

Nokta Dergisi foto muhabiri Güliz Vural, insan kaçakçılığını belgeleyen foto-röportaj için gittiği Midilli’de gözaltına alındı. Ölüm riskini göze alarak Çanakkale’den Midilli’ye geçen Vural, bugün mahkemeye çıkarıldı.

Gazeteci Güliz Vural, insan kaçakçılığını belgeleyen foto-röportaj için çıktığı yolculukta Midilli Adası’nda gözaltına alındı. Gazetecinin gözaltına alınışını, dün sosyal medyada gazeteci eşi Fatih Vural duyurdu. Bugün Midilli Adliyesi’nde gerçekleşen mahkeme hakkında bilgiler veren Fatih Vural, “Sorgu bitti. Güliz ve avukatımız Apostolos, iyi geçtiğini söylüyor. Bugün Türk medyasında çıkan haberler çok etkili olmuş. Kararı bekliyoruz” dedi.

Gözaltı Sürecini Böyle Duyurdu

Vural, gözaltı kararıyla ilgili gelişmeleri dün “Midilli Adliyesi’ndeyiz. Birazdan karar çıkacak. Dünden daha umutluyuz. Eşimi özlemiştim” mesajıyla aktarmıştı.
Gazeteci Güliz Vural’ın eşi Fatih Vural yaşananları ve duygularını ise şu sözlerle dile getirmişti:
“Foto muhabiri ve fotoğrafçı eşim Güliz Vural, 18 Ekim Pazar günü, öğle saatlerinde, Çanakkale’ye bağlı Sivrice Koyu’ndan bindiği, yaklaşık 50 mülteciyi taşıyan botla, ölüm riskini de göz alarak ulaştığı Midilli’de polis tarafından gözaltına alınmıştır.
Halen Midilli Deniz Polisi tarafından gözaltında tutulan Güliz Vural, 19 Ekim Pazartesi günü hâkim karşısına çıkarılmak üzere mahkemeye sevk edilse de Yunan Adliyesi’ndeki yoğunluk nedeniyle ifadesi ve muhtemel kararı, 21 Ekim Çarşamba gününe ertelenmiştir.
Foto muhabirliğinin yanı sıra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf bölümü son sınıf öğrencisi de olan Güliz Vural, yaklaşık iki yıldır Suriyeli mülteciler üzerine çalışmakta.
Suriye’deki iç savaşın başlamasının ardından Türkiye’ye göç edip İstanbul’a gelen ve yoğunlukla Sulukule’ye yerleşen mültecilerin hayatlarını fotoğraflayan Vural’ın eserleri, 24-28 Ekim tarihleri arasında yapılacak ve seçkin uluslararası fotoğraf festivalleri arasında da yer alan Bursa FotoFest’te (Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali) sergilenecek.
Suriyeli mültecileri konu eden Güliz Vural, bu projeyi genişleterek gazetecilik bağlamında Türkiye’de eşi olmayan büyük bir cesaret örneği sergilemiş, onların Türkiye’den Yunanistan’a yaptığı ‘umuda yolculuk’larını video ve fotoğraf olarak görüntülemeye karar vermiştir.
Bu çalışma, hocalarının da ‘büyük bir cesaret örneği’ sayarak kabul ettiği, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ndeki mezuniyet projesi olmasının yanı sıra uluslararası burs desteği almaya da hak kazanmıştır.
2013 yılında İngiltere BBC ve Danimarka’ya bağlı NIRAS tarafından kurulan ve DANİDA (Danimarka Dışişleri Bakanlığı) tarafından finanse edilen “Objective Araştırmacı Gazetecilik Programı” tarafından bursa layık görülen ‘Dalgaları Aşmak’ adlı bu proje, uluslararası anlamda da “büyük bir gazetecilik örneği” olarak övgüye ve desteğe layık görülmüştür.
Midilli’deki hukuki sürecin ardından kısa sürede Türkiye’ye dönmeyi umut eden Güliz Vural, çalışmasını dünyanın önde gelen haber ajansları ve basın kuruluşları ile de paylaşarak gizemlibir ‘ölüm botu’nda neler yaşandığını tüm çıplaklığıyla kamuoyuna göstermeyi amaç edinmiştir. Bu aynı zamanda bir farkındalık yaratma projesidir.
Pazartesi günü mahkemede yaptığımız görüşmede de bana çok sarsıcı kareler yakaladığını ve özellikle çocukların karaya varmak için ettikleri duaların kulağında hâlâ yankılandığını ifade etmiştir.
Böylesine önemli bir işe dair kaygımız ise fotoğraf ve videoların Yunan makamları tarafından silinmesidir…
16-24 kişilik kapasitelerine rağmen 50 hatta daha fazla mültecinin, kimi zaman zorla bindirildiği bu botlar, hiç deneyimi olmayan bir mülteci tarafından kullanıldığı içinde ‘ölüm botları’ şeklinde tarif ediliyor.
İç savaşın başlamasından bu yana Ege ve Akdeniz sularında binlerce insanın boğularak öldüğü bu yolculuklara dünyanın uyanması ise yazılan çizilen binlerce haber sayesinde değil, Bodrum’un kıyılarına cesedi vuran Aylan Kürdi adlı çocuğun fotoğrafı sayesinde olmuştur.
Bu gerçekten hareketle, fotoğrafın öneminin altını çizer; üç gündür yaşadığımız üzüntülü süreci de kamuoyuna saygıyla duyururuz…”