ÇOMÜ Ziraat Fakültesi’nde Boğa Heykeli Açılışı Gerçekleşti
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi’nde boğa heykeli açılışı gerçekleştirildi. Açılış törenine ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, ÇOMÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Feyzi Uğur ve Prof. Dr. Mustafa Saçar ile İl Genel Meclisi Eski Başkanı Dr. Ali Rıza Tekin ile üniversite yöneticileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Prof. Dr. Feyzi Uğur yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Benim için hayaldi gerçek oldu denebildiğim anlardan bir tanesidir. Bizim mesleğimiz bu ve bunları icra ettiğimiz zaman çocuklar gibi seviniyoruz. Bize bu günü yaşatan çok değerli başkanıma, rektörüme ve vesile olan herkese teşekkür ediyorum. Bu hatıra burada inşallah sonsuza kadar yaşayacaktır. Biz Ziraat Fakültesi olarak tarımla ilgili bir takım objeleri burada sergilemek istiyoruz. Burada gördüğünüz objeler, araçlar, gereçler bu anlamda buraya konulmuş değerlerdir. Bunu da Çanakkale’yi temsil eden kurumlarla gerçekleştirmek istedik. Çanakkale’de de kapısını çaldığımız her kurum bu anlamda bize destek verdiler. Bunların tamamı sponsorluk ve bağışlarla ortaya konmuştur. Ben bu anlamda katkı sağlayan herkesi saygıyla, minnetler anmak istiyorum. Ben bu anlamda bu hatıranın burada yaşatılması, katkı sağlaması açısından değerli İsmail Emek, Feridun Şeker ve Vedat Tekin’e çok teşekkür ediyorum. Onlar emin olsunlar isimleri ve hatıraları burada yaşayacaktır. Bize bu anlamda koordinasyonu sağlama anlamında üniversitemize, fakültemize abilik, dostluk, kardeşlik, büyüklük yapan değerli Dr. Ali Rıza Tekin Bey’e şükran ve minnetlerimi söylemek istiyorum. Ahmet Elbi kardeşim çok emek verdi. Duygusunu, sevgisini her şeyi bu esere kattı. Ayrıca değerli dekanımız Abdullah Kelkit hocamıza burada teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Projenin bu noktaya gelmesinde yüreğini kattığını söylemek istiyorum. Emeği geçen herkese tekrardan minnet ve şükranlarımı sunuyorum.”
Heykeltraş Ahmet Elbi ise, sanat adına güzel bir yol kat ettiklerini, daha da güzel çalışmalar yapmak amacıyla bundan sonra da hareket edeceklerini söyledi.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner ise yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Eğitim, öğretim sadece sınıflarda olmuyor. Hayatın kendisi eğitim anlamına geliyor ve eğitiminde özünü bir bilincin oluşması meydana getirir. Dolayısıyla yaşadığımız sokakta, oturduğumuz parkta, baktığımız manzarada farkına varmadan eğitiliriz ve aslına bakarsanız sınıfta aldığımız eğitimden daha kuvvetlidir bu eğitim. Bilinçaltını şiddetli bir şekilde oluşturur. Bu şekilde baktığımızda bizim sokaklarımızın bizi olumlu yönde çok fazla eğitemediğini söyleyebiliriz. Heykel sanatı, diğer estetik sanatlar ne yazık ki istenilen düzeyde gelişmediği için biz sokaklarımıza baktığımızda çapraşık, karmaşık, kaotik, anarşik manzaralar görüyoruz ve bu da bizim konuşmalarımıza, diyaloglarımıza, insan ilişkilerimize hatta yaptığımız işlere de yansıyor. Yani iç huzurunu bulmuş, dinginleşmiş, kavramları oturmuş bir toplum olduğumuzu maalesef hala söyleyemeyiz. Bunun yolu mimarideki bir anlayışa göre yaşadığımız yerden geçiyor. Nasıl yaşarsanız, nerde yaşarsanız öyle düşünüyorsunuz. Hangi ortamda yaşarsanız beyin kıvrımları ona göre şekilleniyor. Dolayısıyla bir insan sürekli sanat eserleri ile olur ise daha farklı düşünüyor. Sürekli olarak ziraatla uğraşırsa, onunla ilgili sembolleri görürse kendisini o istikamette daha kolay eğitiyor, şekillendirebiliyor. Bu bağlamda biz de üniversitemizde en azından kampüsümüzde bizleri eğitecek, baktığımızda bir bilinci geliştirecek semboller inşa etmeye çalıştık. Hemen fakültenin girişinde yer alan milli şair Mehmet Akif Ersoy’un heykeli de bu maksadı güdüyor. Her gün gelirken Mehmet Akif’i görmek, milli değerleri hatırlamak eğitimin kuvvetli bir parçası ve siz fark etmeden aslında bizi eğitmiş oluyor. Yine aynı şekilde üniversitemizin içerisinde yapılan Safiye Hüseyin Elbi heykeli var kendisi Türkiye’nin ilk hemşiresidir, Çanakkale savaşlarına da çok büyük katkısı olmuştur. Buradaki pek çok kişinin de ismini duyduğuna emin değilim. Türkiye değerlerini yaşatmada ciddi eksiklikleri olan bir ülke. Safiye Hüseyin Elbi’nin belki de Türkiye’de bu şekildeki ilk heykeli oldu. O da yine önünden geçen insanlara kimmiş bu kadın, ne yapmış, ne etmiş hissiyatını veriyor. Üniversitemizin en merkezi yerinde zaten Atatürk heykeli ve bilim anıtı olarak bir kompozisyon şeklinde bulunuyor. Hasan ve Mevsuf Subaylarının heykellerini de Çanakkale’de bir firmanın katkısıyla Öğrenci Sosyal Etkinlik Merkezi’nin (ÖSEM) önüne bir kaide üzerine yerleştireceğiz. Dolayısıyla Çanakkale Savaşlarının pek çok unsurunu kampüs içerisinde yaşatacağız. Ziraat Fakültesine baktığımız da aynı mantıkla Feyzi Uğur hoca ve arkadaşları, Ziraat Fakültesi Dekanlığı bunu Ziraat Fakültesi içinde ve dışında yaşatmak istediler. Mesela Fakülte bahçemizde duran eski bir traktör de bunun güzel bir örneğidir. Bence bu haliyle pek çok derste saatlerce sürebilecek bir anlatımı her gün sizlere fark ettirmeden vermektedir. Ziraat Fakültesi bahçemizde yer alan bir başka örnek harman makinesi de bence her haliyle sürekli olarak bir eğitim öğretimin devamı anlamına gelmektedir. Yanımızda yer alan boğa heykeli de yine buranın ne eğitimi verdiğini, nasıl bir eğitim verdiğini, hangi konularla ilgili olduğunu gösteriyor. Burada ziraat biliminin, eğitim, öğretiminin yapılması için bir atmosfer oluşturuyor. Atmosferde çok önemli çünkü onun içerisine girmezseniz, onun bir parçası olarak hissetmezseniz motivasyonunuz kaybolacaktır. Motivasyonu olmayan insanın ise hiçbir şeyi yoktur. İşi aşkla yapmıyorsa o işten hayır gelmez. O anlamda bir traktör, harman makinesi veya boğa heykeli deyip geçmeyin, bunlar bir atmosferin oluşturulması açısından önemlidir. Bunun da bir çabası vardır. Umarım bu sembollerin sayısı artar. Bunların dışında başka projelerde var. Önümüzde yılda bilim dünyasına hizmet etmiş Türk ve yabancı bilim insanlarının heykellerinin, büstlerinin yapılması ve yokuş boyunca çıkarken öğrencilerin bu bilim insanlarını seyrederek, hayatlarının parçası gibi işlerine, okula gelmeleri ve gitmelerini sağlamak adına bir projemiz var. O anlamda ben bu çabaya destek veren Çanakkale’nin Ziraat ailesine teşekkür etmek istiyorum. Fakülteyi sahiplendiler, yabancılık hissetmediler. Bunun da bize ciddi anlamda moral, motivasyon ve maddi anlamda katkısı oldu. Bu sebeple emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
Konuşmaların sonunda boğa heykelinin yapılmasına destek sunan Çanakkale İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı İsmail Emek, Biga Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Feridun Şeker ve Çanakkale Hayvancılık Kooperatifleri Birliği Başkanı Vedat Tekin’e Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner tarafından plaket takdim edildi.
[comu.edu.tr]
Yorumlar...
Henüz yorum yok...