İrfan Sezer, Kent Müzesi’ne Konuk Oldu
10 Aralık 2014 Çarşamba günü Kent Müzesi’nin konuğu “Eski Dostlar” sohbet konusu ile İrfan Sezer oldu. İrfan Sezer, 1960 senesinde geldiği Çanakkale’ye olan sevgisini yazdığı şiirlere de yansıttığını söyleyerek şiirlerinden paylaşımda bulundu.
Dedesinin Sezer otobüslerinin sahibi olduğunu söyleyen İrfan Sezer, Sezai Adalı firması ile rekabet halinde oldukları için “bedava İzmir” “2.5 liraya İzmir” seferleri ile insanların yemek yemek için bile İzmir’e gidebildiklerini söyledi. 1981 senesinde başladığı yazıhanecilik mesleğinde 25 sene geçirdiğini, bu mesleğin kendisine bir üniversite gibi katkı sağladığını belirtti. Çalıştığı dönemlerden “yüz karası anılarım” dediği anılarını da paylaştı;
“Bir gün yazıhaneye turistler geldi, Atina’ya gidecekler benim de ertesi güne senedim var para lazım, sene 1971. O zamanlar Edirne arabası vardı ben o Edirne arabasına Atina’ya gidiyor diye biletleri verdim, paraları aldım ve taksiti çıkardım. Tabi araba Edirne’ye gidince şoför diyor ki son durak, turistler Atina diyor. Ben de bilete yazıyı doktor yazısı gibi yazdım, çözemiyorlar. Olay karakolluk oluyor. Yanlış anlamışlar diyoruz. O akşam eve geldim, evden bir koku geliyor, buzdolabının motoru yanmış, garantisi de bitmişti. Ben o turistlerden aldığım paranın üstüne para ekleyerek motoru yeniledim. Bana o paradan hayır gelmedi.”
Yazıhanecilik işinin o dönemlerde insanları kandırmanın üzerinden gittiğinin altını çizen İrfan Sezer, arabanın gecikmesinin bahanesi olarak müşterilerin hassas noktası “şoför namaz kılıyor” yalanına başvurduklarını da belirtti. Günümüzde ise rekabet ortamı ile birlikte ciddiyet geldiğini ve artık bu gibi durumların olmadığına değindi. Bunun yanı sıra futbol maçlarına çok önem verildiğine ve belli başlı mahallelerden maçlar için otobüs kaldırıldığına da değindi. Sohbette, İrfan Sezer’in beraber yaşadım dediği Çanakkale’nin eski simaları da anıldı. Madam Katy ile tanışmaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken iyilik meleği Aslan Abla’nın kadınların pantolon giymediği dönemlerde giydiği pantolonu ile hafızasında yer ettiğini söyledi. İrfan Sezer, çocukluğunda babasının palamut alması için onu balık haline Ali Dalyancı’ya yolladığını söyledi. Kalabalık bir ailede yaşadıkları için 5-6 tane palamut aldığını, o dönemlerde poşet olmadığı için palamutları kuyruklarından iple bağlı bir şekilde taşıdığını, elinde palamutlarla Çarşıda gezerken kentlilere “kovalaklık” yaparak hava attığını söyledi. Sohbet, gülümseten anılar ve eski dostların anılması ile sona erdi.
Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi’nde 17 Aralık 2014 Çarşamba saat 18.00’da “Yerel Tarih Kahramanları Belgeseli Üzerine” bir sohbet gerçekleştirilecek.
Yorumlar...
Henüz yorum yok...