Çanakkale’de Düzenlenen ‘Vatandaşlık Halleri’ Paneline Yoğun İlgi
Çanakkale’de, İnsanca Yaşama Derneği ile Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından ortaklaşa düzenlenen ‘Vatandaşlık Halleri’ paneli büyük ilgi gördü.
Yaklaşık 3 saat süren panelin açılış konuşmasını yapan TESEV Panel Yöneticisi Dilek Kurban, vakıflarının tanıtımını yaparken, geniş yelpazeden faaliyet gösterdiklerini, bu faaliyetlerine İstanbul’da başladıklarını zamanla diğer illere hatta Mardin’e kadar ulaşmış olmalarının gururunu yaşadıklarını ifade etti. Kurban, Türkiye’de en az tanınan gruplar arasında gayrimüslimlerin geldiğini, bunların zor koşullardaki bir çok haklarının kendilerine verilmediği belirterek, “Bu konuda Vakıflar Yasası çok önemli. Lozan ile birlikte ülkemiz bu gayrimüslim gruplara bir takım haklar vermeyi taahhüt etmesine rağmen bunları uygulamakta yetersiz kalmıştır” dedi.
Konuşmasına sıkça rastlanan azınlık kelimesinin açılımını da yapan Kurban, şöyle konuştu:
“Azınlık sayıca az olmak anlamına gelmemektedir. Azınlık diye nitelendirilen bazı gruplara dış ülkelerde kendi vatandaşlarının bir grubuna geçmişte haksızlık yapılmıştır diye bazı haklar taahhüt edilerek verilir ve hatta bu haklar uygulanır. Ancak bu ifade bizce çok kaba bir tabirdir. Türkiye’de bu gayrimüslim grupların yaşam koşullarına ve haklarına bakacak olursak, özellikle camiler, eğitim ve sağlığı ele alalım ve de birlikte inceleyelim. Hayatımız da önem taşıyan eğitimde bahsedilen haklar söylendiği gibi verilmiştir ama uygulanmamıştır. Cemaat vakıflarını inceleyecek olursak Osmanlı zamanından beri var olan Ermeni, Musevi, Rum hastanelerini yöneten, olmazsa olmazı konumunda ele alınması gereken vakıflar çok önemli konuyu teşkil etmektedir. Ancak zaman içerisinde vakıfların faaliyetini 1960’lar da neredeyse imkansız kılan yasalar koyulmuştur. Özellikle 1935 yıllarında Müslüman ve gayrimüslim vatandaşlar için çıkarılan vakıflar yasası gereğince hükümet duyarlı davranıp özellikle gayrimüslimlere çağrıda bulunarak kendilerine verilmek üzere bazı hakları için belgeler istemiştir. Bu çıkarttığı yasayı maalesef 1930’lardan 1960’lara kadar uygulayabilmiştir. Daha sonrasında bu çıkartılan yasayı Vakıflar Genel Müdürlüğü uygulamamış ve gayrimüslim gruplara zorluklar dahi çıkartmıştır”.
Panelin ikinci konuşmacısı Gazeteci yazar Etyen Mahçupyan ise Türkiye’de yaşanan sorunların mutlaka çözümünün olmasının gerektiğini belirterek, “Ancak ne yazık ki bizde öyle değil. İnsanların sorunları çözülmüyor, tam tersine sorunlaştırılıyor. Örneğin 500 yıldır ülkede Alevi, 200 yıldır Kürt, 150 yıldır da Ermeni sorunu var. Bunların hepside yapısal sorunlar. Bakınız Kürt ve Türk sorununu ele alalım. Bunlar yüzyıllardır beraberce her iki toplumda sorunsuz yaşıyor, evleniyor, arkadaşlık kuruyorlar. Bunların hiçbirisi toplumsal sorun olmuyor. Çatışmacı bir dil oluşturan ‘Ermeni’ meselesi ise nedense her yıl gündeme geliyor” Ortada bir devlet meselesi sorunu var da ondan. Toplumun her bölümü, devletle bir çok mesele yaşıyor. Cemaatçi bir toplum var ama modern çağa geçilse de cemaatçi toplum olmaya ne yazık ki devam ediliyor. Türkiye kendinden olmayan kimliklere farklı bakan bir ülke olmakta ısrarla hareket etmektedir. Herkes bu ülkede kendi cemaatlerinin içinden sorunlara bakıyor, farklı cemaatlerin sorunları ortaya çıktığında da bir anda devletin yanında yer alıyor. Bu şekilde olunca da hiçbir mesele çözüme ulaştırılamıyor” diye konuştu.
Seyircilerin sorularını cevaplandırılmasının ardından panel sona erdi. Yoğun ilgi gören panele Çanakkalelilerin yanı sıra AK Parti Çanakkale Belediye Başkan adayı Eski Baro Başkanı Murat Efe, AK Parti Çanakkale eski İl Başkanı Haluk Cihat Temiz, Çanakkale İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ayhan Gider, İl Kültür ve Turizm Müdürü Şinasi Haznedar, Yardımcısı Özcan Alaslan katıldı.
İHA
Yorumlar...
Henüz yorum yok...