Çanakkale’de 1 Kasım Dünya Kobani ile Dayanışma Günü

Kobani’ye destek vermek amacıyla ilan edilen 1 Kasım Dünya Kobani ile Dayanışma Günü nedeniyle Türkiye’nin birçok ilinde yürüyüşler düzenlendi. Çanakkale’de, İskele Meydanı’nda toplanan grup, ‘Kobani ile barışa ışık yakalım’ pankartı açarak, basın açıklaması yaptı. Grubun, basın açıklamasının ardından polisin oluşturduğu güvenlik çemberi içinde yaptığı oturma eylemi alkışlarla son buldu.

Eyleme katılanların grup halinde ayrılmasının ardından Biga ilçesinden gelen grup kaldı. Bu sırada polis çemberinin dışında bir kişi bağırarak ‘Burası Türkiye’ diyerek tepki gösterdi. Bu kişi polis ekipleri tarafından uzaklaştırıldığı sırada, saat kulesi yönünden’Şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganı atarak bir grup yürümeye başladı. Polis ekipleri, grupları bir birine yaklaştırmamak için çaba gösterdi. Polis, Biga’dan gelen grubu bir minibüse bindirerek şehir dışına çıkarttı.

Grup adına açıklama yapan Mehmet Dağaşmaz dünyanın pek çok ülkesinde aralarında Noam Chomsky ve Nobel Barış Ödülü sahibi Adolfo Perez Esquıvel’in de aralarında bulunduğu aydınların ‘İnsanlık İçin, Kobane İçin’ 1 Kasım’da küresel eylem çağrısı yaptığını belirterek, IŞİD’e karşı Kobane halkının 15 Eylül 2014 tarihinden beri 48 gündür süren direnişinin dünya tarafından desteklendiğini ifade etti. Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri olarak direnişe ve küresel eyleme güç verdiklerini söyleyen ve yaşam koridorunun derhal açılması gerektiğini belirten Dağaşmaz açıklamasının devamında ise, “‘İnsanlık İçin, Kobani İçin 1 Kasım’da Küresel Eylem’ adı altında sokağa çıkma çağrımız AK Parti Hükümeti ve Başbakan tarafından akıllanmadığımız ve uslanmadığımız ithamları ile yasadışı ilan edildi” dedi. Soma’daki maden kazasının üzerinden 5,5 ay geçmeden Karaman Ermenek’te meydana gelen maden faciasının ise madendeki ilkel şartlardan kaynaklandığını ifade eden Dağaşmaz, “Bunun sorumlusu hükümettir” dedi. Aynı şekilde Biga Yarımadası ve Çanakkale’deki yaşam alanlarının da AK Partinin kalkınmacı ve sanayileşmeci politikaları nedeniyle tehdit altında olduğunu öne süren Dağaşmaz, “Her yeni güne yeni bir termik santral, yeni bir altın madeni başvurusu ile uyanıyoruz. Yaşam hakkımızın açık ihlali olan bu girişimler yakında bölgemizi de insandan arındıracak boyutlara gelecektir. Daha yaşanılabilir, daha güzel ve aydınlık bir gelecek ancak eşitlik, özgürlük, demokrasi ve dayanışma dolu, ekolojik bir Türkiye’de mümkündür” dedi.

[haberler.com & canakkalehabercisi.com]