Kent Müzesi’nde Mualla Günay ile ‘Çeyizde Kırkyama’
Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi’nde 3 Eylül 2014 Çarşamba günü Mualla Günay ile “Çeyizde Kırkyama” sohbeti gerçekleştirildi.
Mualla Günay, kentte yeniden canlanmaya başlayan kırkyama işine çok önem verdiğini ve gerçekleştirilen kurslara katılmak için büyük çaba sarf ettiğini söyleyerek sohbete başladı. Hem yokluk hem de değerlerin bolluk yıllarıydı diye tarif ettiği yıllarda kırkyama geleneğinin en küçük parçayı bile değerlendirme anlayışından yola çıkılarak başladığını söyledi. Günümüzde konfeksiyon işlerinin artması ile birlikte çöpe giden kumaş parçalarını gördükçe o dönemlerdeki yokluk ve yokluktan varlık yaratma anlayışını aradığını üzülerek dile getirdi. Günay, yanında getirdiği kırkyama örneklerini de konuklar ile paylaştı. 50 sene öncesinde kendisinin giydiği bir jüpon eteği nasıl masa örtüsüne dönüştürdüğünü, masa örtüsüne dönüştürürken de annesinin eski elbisesinden, babasına pijama olsun diye alınmış kumaştan ve Sümerbank mağazası kapanmadan önceki son ürünlerinden birinden de yararlandığını söyledi. Örtüye eklediği her bir kumaş parçasının bir anısının olmasının kırkyamanın parçaları değerlendirmenin yanı sıra parçalarda kalan anıları da barındırması bakımından manevi değerinin çok büyük olduğunun da altını çizdi. Eskiden çeyizlerde kırkyama olarak seccadelerin sıklıkla yer aldığını, dokuma gömlekler, havlular, peşkirler, oyalar, çeyiz sermede ise mendilden yapılan tavşanların da çeyizlerin vazgeçilmezleri olduğuna değindi. Mualla Günay, yanında getirdiği parçaları tanıtırken çeyizlerde sıkça kullanılan erkek gömleklerinin de hikayesini konuklar ile paylaştı; “yakası açılmadık gömlek kavramı çok yaygın bir kavramdır ama hikayesi pek bilinmez. Erkek tarafı kız görmeye gittiklerinde yanlarında götürdükleri bohçaya yakası açılmadık gömlek koyarlar, kız tarafı bohçayı aldığında eğer gömleğin yakasını açıp da geri yollarsa o zaman bir daha gelebilirsiniz anlamı taşırken gömleğin yakasını açmadan gönderirlerse kibar bir red ediş anlamı taşır.” Mualla Günay, günümüzde beyaz olarak kullanılan gelinliklerin eskiden renkli olarak kullanıldığını ilk beyaz gelinlik modası ile birlikte beyaz gelinliklerin büyükler tarafından kefene benziyor itirazları ile uzun bir süre benimsenmediğini konuklar ile paylaştı. Sohbete katılan konukların da katılımı ile kadının görünmeyen bastırılmış gücü ve sessiz sözcükleri Kent Müzesi’nde bu defa somutlaştırıldı.
Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi’nde 10 Eylül 2014 Çarşamba saat 18.00’da Aysun Aksu ve Neşe Dinçel ile “Kentte Yeniden Kırkyama” sohbeti gerçekleştirilecek.
Yorumlar...
Henüz yorum yok...