Karadağ ve Kocayayla Köylerinden Altına Karşı Güç Birliği

04 Eylül 2014

Köylerine sondaj makinaları kurulduğu günden bu yana altın madenciliğine karşı büyük bir direniş sürdüren Karadağlılara, komşu köy Kocayayla’dan da destek geldi. Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı Karadağ ve Kocayayla köyleri; su havzalarını da içine alan yaklaşık 46 bin metrekarelik alanda, 600’den fazla noktada altın arama ve sondaj çalışması yapmayı planlayan Esan Eczacıbaşı AŞ’ye karşı güçlerini birleştirdi.

Köylerinde altın madenciliği yapılmasını istemeyen köylüler; şirketi Karadağ’da ve Çan’da oldukça ses getiren eylemlerle protesto etmişti. Son olarak Çanakkale’de gerçekleşen büyük yürüyüş, dikkatleri direnişe iyice çekmişti. Çanakkale Çevre Platformu, Karadağ’da düzenlediği bilgilendirme toplantısına büyük ilgi gösteren kadınlar, mücadelenin simgesi haline gelmiş; Çanakkale İl Genel Meclisindeki 3 siyasi parti temsilcisi de köylülere destek sözü vermişti. Karadağ’daki dayanışmadan etkilenen Kocayaylalılar, kendi köylerinde de bilgilendirme toplantısı talep etti.

Çanakkale Çevre Platformu üyeleri, doktor, avukat ve köyün eski sakinlerinden oluşan bir grup, Kocayayla’da
altın madenciliği, çevre ve sağlığa etkileri, mücadelenin hukuki süreci ile ilgili bir panel gerçekleştirdi. Panele katılım, Karadağ’da olduğu gibi yüksekti. Kadınlar yine çoğunlukta ve ilgiliydi. Karadağ ve Kocayayla köylüleri yan yana oturarak, altın madeni direnişine kararlılıkla devam edecekleri mesajını verdi.

Karadağ ve Kocayayla köylerinin altın madeni direnişinde birlikte olmalarının önemine dikkat çeken Çanakkale İl Genel Meclisi CHP Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Çevre Platformu Üyesi Hicri Nalbant; “Burada yapılmak istenen, daha önce Kızılelma, Söğütalan, Karaköy’de olduğu gibi altın işletmeciliği. Sondaj için ruhsatlandırdıkları 19 bin dönüm alan içinde arama yapacaklar. Sondaj sırasında suyunuz, toprağınız, sağlığınız ve hayvanlarınız büyük zarar görecek ama esas zarar, şirket işletmeye geçince olacak. Çevreye siyanürle kirletilmiş tonlarca atık bırakılacak. Mücadele sürecinde sizi de ikiye bölmek, birbirinize düşürmek isteyeceklerdir. Bu oyunlara gelmeyin. Mücadeleyi her birlikte, dayanışma ve kararlılığımızı sürdürerek kazanacağız” dedi.

Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Dr. Nihat Gülhan “Havamıza, suyumuza, toprağımıza karşı yapılan bu saldırı, sadece sizi değil; hepimizi ilgilendiriyor. Bu mücadelede üzerimize düşeni hep birlikte yapacağız” diyerek güç birliğinin önemine işaret etti.

Kocayayla Köyü Muhtarı Ali Azap; “Tehlike kapımıza dayandı. Bu belayı, yöredeki bütün köylerin ve Çanakkale’nin katılımıyla bertaraf edebiliriz. Karadağ ve Kocayayla, Çan’ın kuzeyini ayakta tutan köylerdir. Altın madeni sadece bizi değil tüm kenti etkileyecek. Bizi bölmek için her yola başvuracaklar. Kulaktan dolma bilgilere, söylentilere inanmayın. Köy muhtarı olarak maden şirketinin bir bardak çayını içmedim” diyerek iddialara açıklık getirdi.

Halk Sağlığı Uzmanı Doçent Doktor Coşkun Bakar’ın altın madenciliğinin doğaya, canlılara ve insan sağlığına etkilerini anlattığı video destekli sunumu; büyük ilgiyle izlendi.

Çanakkale Barosu Çevre Komisyonu Üyeleri Avukat Şebnem Çıtak ve Ali Furkan Oğuz; çevre mücadelesinde yürüttükleri davalar ve kazanılan başarılar hakkında bilgi vererek; gereken her hamlenin hukuki süreç içinde yapılacağını söyledi. Güç birliği; her iki köye de moral verdi.

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir