Yaraları Sarmak
Gerçekleşen her türlü felaketin ardından en zor şeydir yaraları sarmak. Yaraların sarılmasında birlikteliğin sağlanması herkesin birbirine destek olması son derece önemli?
1 hafta önce Soma, Savaştepe ve ona bağlı köylerden biri olan Sarıbeyli köyündeydim. Çanakkale Tabip Odası’nın önderliğinde “Soma için Yardım” kampanyası kapsamında toplanan bisiklet, boyama kitapları, eğitici oyuncak, top ve kırtasiye ürünleri madende yaşamını yitirenlerin ailelerine ulaştırıldı.
Gönül isterdi ki her aileye her çocuğa ulaşılabilsin. Eldeki imkanlar doğrultusunda ulaşılabilecek her aileye ulaşıldı ve tek tek iletişim ve temas kuruldu. Yaraların sarılması gerçekten çok zor. Acıların paylaşılmasının yanında yalnız olmadıklarının vurgusunun yapılması gerçekten önemliydi.
Madende yaşamını yitirenlerin ailelerinden birçoğu ile sohbet etme fırsatı yakaladım. Her evde başka hüzünlü bir hikaye. Anlatmak istiyorlar, paylaşmak istiyorlar, sarılmak istiyorlar, kendilerini yalnız hissetmek istemiyorlar. Çocukların ve ailelerinin yüzünde ufak da olsa bir gülümseme görmek gerçekten de çok önemliydi.
Bu yardım organizasyonunun ardından katılımcılar tarafından Çanakkale Dayanışması oluşturuldu. Yaraları sarmak gerçekten çok zor ama Çanakkale Dayanışması gibi örgütlenmeler birlik duygusunu arttıracak, yaraların sarılmasında ve direncin oluşturulmasında etkin rol oynayacaktır. Kim ki bu dayanışmalardan uzak durur yalnızca kendini düşünürse o kişiler gelecekte yalnız kalmaya mahkum olacaktır.
***
Son dönemde toplum olarak sürekli yaralanıyoruz. Bir yandan sürekli yaralanırken bir yandan da buna karşı direnç oluşturuyoruz. Ne kadar bizi yaralasalar da yıkamayacaklarının bir göstergesi bu direnç. Uzun yıllar terörle yaraladılar bizi, kardeş kavgası ile yaraladılar bizi, 15 yaşında çocukluğumuzdan vurarak yaraladılar bizi, parklarımızı betonlaştırarak, ağaçlarımızı keserek yaraladılar bizi, topraklarımızı nehirlerimizi maden şirketlerine, HES’lere, termik santrallere peşkeş çekerek yaraladılar bizi, polisle halkı karşı karşıya getirerek yaraladılar bizi, insan yaşamından önce şirket menfaatini önde tutarak yaraladılar bizi, terör örgütlerini sınırlarımızda besleyerek yaraladılar bizi, bir çuval kömüre muhtaç bırakarak yaraladılar bizi, aydınlarımızı cezaevine sokarak yaraladılar bizi, yalanlarla yolsuzlukla yaraladılar bizi.
Ama biz direndik. Her acıda birbirimize daha sıkı sıkıya kilitlendik. Belki bunca yaranın sarılması zor olacaktır ama yalnız olmadığımızı unutmayalım.
Direne direne kazanacağız.
‘ÇANAKKALE İÇİNDE’ Notu: Bu yazı 07 Haziran 2014 tarihinde bozcaadahaber.net adresli internet haber sitesinde yayınlanmıştır.
Fırat Tunabay Son Yazıları...
- 18/09/2017 Bana Evimi ve Komşularımı Geri Verin
- 31/07/2017 Bozcaada’ya Değer Kattım Demenin Dayanılmaz Küstahlığı
- 17/02/2017 #Hayır Sonrasına Hazır Mıyız?
- 19/08/2016 Resif ve Köpek Balıkları
- 09/05/2016 Doğaya İhtiyacımız Var
- 21/11/2015 Sevgi Tohumları
- 01/02/2015 Bozcaada ve Üniversite
- 09/06/2014 Yaraları Sarmak
- 08/04/2014 Yerel seçimler sonuçları ve Bozcaada
- 19/03/2014 Bozcaada’dan Defne’ye Selam
Yorumlar...
Henüz yorum yok...