“İyi Fotoğraf Teknik, İçerik ve Biçim Kavramlarının Üçünü Bir Arada Taşır”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)’nden Öznur B. Doğangün, Pan Görsel Kültür Derneği kurucusu ve ÇOMÜ Fotoğrafçılık Programı Öğretim Görevlisi Fotoğraf Sanatçısı Aykan Özener ile bir röportaj gerçekleştirdi:
Derneğin kurucusu ve başkanı ise ÇOMÜ Fotoğrafçılık Programı Öğretim Görevlisi Aykan Özener.
Bir dönem hepimizin yüreğinde iz bırakan ‘Yüreğinin Götürdüğü Yere Git’ kitabının o çok bilinen kapağının fotoğrafını bizlere hediye eden fotoğraf ustası Aykan hocanın fotoğraf tutkusunu, hayallerini, hayal kırıklıklarını, ÇOMÜ’yü ve Pan’ı bir de benim objektifimden görün istedim.
Fotoğrafçılık, bir arkeoloji mezununun hayatına nasıl girdi?
Evet, Konya Selçuk Üniversitesi Arkeoloji mezunuyum aslında. Fotoğrafçılığa 1984 yılında Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği’ne üye olarak başladım. 1987 ? 1995 yılları arasında dernekte kaldım. 1995 sonrası ise bireysel yolculuğuma başladım çünkü sanat kişisel bir yolculuktur. Sevdiğim iki alanı birleştirdim ve arkeoloji fotoğrafçılığı yapmaya başladım.
Bizlerin okuduğu yıllarda çokta revaçta olmayan iki meslek sizin ilginizi çekmiş.
Bu iki alan da kesinlikle gönül işi diyebilirim. Sevmeden yapılamayacak iki iş. Hayatınızı veriyorsunuz, genelde cebinizden harcıyorsunuz ama yine de mutlu oluyorsunuz. Manevi anlamda büyük değerler kazanıyorsunuz.
Siz hem bir eğitmen hem de profesyonel hayatta aranan ustalardan birisiniz, yaptığınız farklı çalışmalardan en akılda kalanlar hangileri?
Bazı fotoğraflarım Can Yayınları’nda kitap kapağı olarak kullanıldı. ‘Yüreğinin Götürdüğü Yere Git’ isimli kitabın kapak fotoğrafı bana ait, fotoğraftaki kişi ise eşim. Çektiğim bir fotoğrafın kitap kapağı olarak kullanılması çok değerli çünkü bir fotoğraf, koleksiyon olarak satılırsa bir kişinin evine girer ama kitap kapağındaki fotoğraf, kitabı alıp okuyan herkesin evine girer. Feridun Düzağaç’ın ‘Bir Devam Filmi’ albümünde kullanılan 12 fotoğrafım var, bu da akılda kalan çalışmalarımdan.
Öğretim elemanı olduğunuz ÇOMÜ Fotoğrafçılık programı mezunlarının isimlerini çok önemli noktalarda çok daha sık duymaya başladık. Çanakkale’ye hatırlatalım mı mezunlarımızın nerelerde, hangi görevlerde olduklarını.
Kesinlikle, mezunlarımızın ismini değerli işlerde sık sık duyuyoruz. Önemli ulusal gazetelerde çok iyi konumda çalışanlardan tutun da, şu an da çok popüler olan ve ünlülerin rol aldığı ‘Bir Oy Ver’ ismi ile internette dönen videoyu hazırlayanlara kadar geniş bir yelpazedeler öğrencilerimiz.
Hocam, sizin için iyi fotoğraf ve doğru kare nedir?
İyi fotoğraf teknik, içerik ve biçim kavramlarının üçünü bir arada taşıyan fotoğraftır. Böyle bir fotoğrafı, fotoğraftan hiç anlamayan da sever, anlayan da sever. Fotoğrafçılık gönül vererek yapılacak bir iştir. Görmek ister, kültür ister. Siz kimseniz onu çekersiniz ve iç dünyanız nasılsa onu bize aktarırsınız. O sebeple şiir, öykü, roman okumadan, film seyretmeden taşları yerine oturtamazsınız. Fotoğrafta sadelikten yanayım.
Ben Akşehirliyim ve siz de Çanakkale’ye gelmeden önce Akşehir’deydiniz. Tarihi Akşehir evlerini kurtaran ve Akşehir Sokağını bizlere kazandıran isimlerden birisiniz. Nasıl gerçekleşti o proje?
Bu projede yer alan isimlerin hepsi Akşehir’in yerlisidir. Grubun Akşehirli olmayan tek ismi benim. Projeyi gerçekleştirenler kendi ceplerinden ortaya koydukları paralar ile eski bir Akşehir evini restore ettiler. Grubun içine girdiğimde gördüm ki kocaman bir aile olmuşlar. Bu proje bir kıvılcım oldu, bir araya geldik ve Akşehir Kültür Sağlık Eğitim Vakfı’nı (AKSEV) kurduk.
Projede size düşen görevler nelerdi?
Akşehir evlerinin kapı tokmakları çok meşhurdur. Kapı tokmaklarından tutun demir pervazlarına kadar bütün detaylarıyla Akşehir’in tüm eski evlerini belgeledim. Çok güzel bir görsel arşiv oluşturduk. Sonrasında ise Kültür Bakanlığı’nın da desteği ile tarihi bir Akşehir Sokağı oluşturduk. Nasrettin Hoca Müzesi’ni açtık ve şu anda da birçok üniversite öğrencisine burs sağlıyoruz.
Bu proje size önemli bir tecrübe kazandırmış, benzer bir çalışmayı Çanakkale’de de yapmayı düşündünüz mü?
Aslında yapmaya çalıştım ama burada pek başaramadım. Çanakkale’de de bazı çalışmalar yapılıyor ama ben kendi adıma Akşehir’deki kadar büyük katkılar sunamadım.
Neden öyle diyorsunuz, 13 yıldır Çanakkale’nin tarihsel ve ekolojik envanterini çıkarma çalışmalarını yürütüyorsunuz. Bu çok önemli bir katkı.
Evet, Alman bir ekiple birlikte 2006 yılından beri Bayramiç, Ezine ve Ayvacık yöresinin yüzey araştırmalarını yapıyoruz. Oralarda girmediğim köy çıkmadığım yer kalmadı. O yörelerin fotoğrafları elimde duruyor. Ardından Çanakkaleli Balıkçılar ile ilgili çok sayıda çalışma ve sergi yaptım. Fakat sıkıntı şu ki elimdeki bu çalışmaları değerlendirmek adına çevremden bir destek görmüyorum. Mesela 5 tane fotoğraf festivali yaptık Çanakkale’de. Ben bu kente 100’e yakın sanatçı getirdim ama bunları şimdi kimse hatırlamıyor. Yaptığım çalışmalarla Çanakkale ile Küba’yı yan yana getirdim, hatta Cumhuriyet Gazetesi’nde Çanakkale’den Küba’ya diye başlık attılar. Ne yazık ki bazı şeyler yitirdiğimiz zaman değerli oluyor.
Yaşadığınız olumsuzluklar karşısında pes etmediniz ve Çanakkale’nin gündemine Pan Görsel Kültür Deneği ile renk kattınız, dernek nasıl oluştu?
Hayır, pes etmek istemedim ve ilk başlarda kendi halinde yaşama adım atan bir atölye kurdum. 2 yıl sonra ise Pan Görsel Kültür Derneği ortaya çıktı. Dernek, araştıran istekli insanlardan oluşan bir dernek. Hep amatör kalmaya çalışıyoruz. 25 asil üyemiz var. Üyelerimiz arasında fotoğrafçılar var, üniversiteden birçok arkadaşımız var. Öğrencilerimizden ve hocalarımızdan katılanlar var. Aday üyeliğe ise her zaman açığız.
Ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Her Çarşamba saat 20.00’da sinema günlerimiz var. Bunun dışında fotoğraf ve sinema kursları veriyoruz. Şu anda senaryo ve drama yazarlığı, çocuklara kukla gösterileri gibi etkinlikler de planlama aşamasında. Facebook üzerinden Pan Görsel Kültür Derneği sayfasında tüm etkinlerimizi ilgilenenlerle paylaşıyoruz.
Derneğe yoğun ilgi gösteren kesim hangisi?
Derneğe çok farklı meslek gruplarından arkadaşlarımız geliyor. Gelenler kültüre önem verenlerden oluşuyor ve bize ‘Çanakkale’de bize nefes aldıran bir yer oldunuz’ dediklerinde değmeyin keyfimize.
[Kaynak: comu.edu.tr]
Yorumlar...
Henüz yorum yok...