Kurban Bayramında Beslenmenize Dikkat Edin

25 Ekim 2012

Günlük iş, okul mücadelesinde düzene sokmaya çalışılan hayatımızda bayram ve tatillerin beslenmemiz üzerine negatif etkileri olduğunu ifade eden Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi beslenme uzmanı Gizem Köse, bugünlerde geç uyanma, ziyaretler, misafir ağırlamalar derken kişilerin öğün düzeni, saatler ve yediklerinin ister istemez değiştiğini söylüyor. Beslenme düzenindeki bu değişikliklerin dikkate alınmaması halinde kişide hazımsızlık, bulantı, kabızlık, mide ağrısı, kalp çarpıntısı ve yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarının baş göstereceğine vurgu yapan Köse, özellikle bu dönemde sık sık ve azar azar beslenmenin daha doğru olacağını hatırlatıyor.

Kimi aileler var ki kurban kesimiyle birlikte sabah, öğle ve akşam öğünlerinin her birinde eti sofrasında bulunduruyor. Sabah et yemenin doğru olmadığını belirten Köse, bayram sabahlarına 2 bardak ılık su ve hafif kahvaltı ile başlangıç yapılması gerektiğini söylüyor. Bu başlangıç öğünleri dengeleyecek, hazımsızlık gibi sorunları da ortadan kaldıracak. Etin kesim ve saklanma koşullarına ilişkin de önemli uyarılarda bulunan Köse, bekleyen etin daha lezzetli ve kıvamlı olacağını vurguluyor. Bayramda ikram edilen çikolata ve şekerlerden uzak durulması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, etin yanında kesinlikle yeşilliğin de tüketilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Et Satın Alınması-Depolanması
Kurban bayramında kesilen havyan etlerinin alınması ve depolanmasına ilişkin de uyarılarda bulunan Köse, ölüm katılığına karşı vatandaşları şu hatırlatmada bulunuyor.

“Kurban eti satın alınmadan önce mutlaka veteriner kontrolünden geçmiş olmalıdır. Kesildikten hemen sonra tüketilmemelidir. İlk 24 saat ölüm katılığı (rigormortis) denilen durum ortaya çıkar. Bu yüzden et dinlendirilmeli ve 1 gün sonra tüketilmelidir. Aksi halde sindirim problemleri ve pişme zorluğu ile karşılaşılabilir.

Etin depolanmasında bazı hatalar yapılmaktadır. Büyükbaş hayvan etleri soğuk ortamda birkaç gün bekletildikten sonra tüketilmelidir. Büyükbaş hayvan etlerinde 0 derecede 7?10 gün bekletildikten sonra tam yumuşamaktadır ve etin lezzeti, kıvamı yerine oturmaktadır.”

Beslenme Uzmanı- Diyetisyen Gizem Köse etin saklanma koşullarına ilişkin de şunları söyledi:
“Kırmızı et, proteinden zengin olduğundan çabuk bozulma riski vardır. Bu yüzden saklama koşullarına özen gösterilmelidir. Buzdolabı poşetinde en fazla 3 gün, buzlukta -4 derecede en fazla 7 gün, derin dondurucuda -32 derecede en fazla 3 ay saklanmalıdır. Et küçük parçalarda birer yemeklik olacak şekilde poşet ve yağlı kâğıda sarılarak derin dondurucuda saklanması en uygun koşul olacaktır. Böylece çözdürme işlemi de kısa sürecek bu da bakteri oluşumunu engelleyecektir. Çözdürme işlemi kalorifer üzerinde, açıkta ya da sıcak suda bekletilerek olmamalıdır. Buzdolabında ya da mikrodalgada çözdürme uygun seçeneklerdir.

Elde edilen kurban etinin pişirilmesi ve tüketilmesi de önemli…

Kurban Etinin Pişirilmesi ve Tüketimi
Kırmızı ette kendiliğinden doymuş yağ bulunduğunu vurgulayan Köse, kalp-damar, hipertansiyon hastalarına da hatırlatmalarda bulunuyor.

“Kırmızı et kendiliğinden görünmez doymuş yağ içermektedir. Dışındaki beyaz yağ katmanı görünür yağdır, kolesterol oranı yüksek olan bu yağları mutlaka ayırın. Özellikle kalp-damar, hipertansiyon ve kan yağ yüksekliği olan kişiler et tüketiminde görünür yağlardan uzak durmalıdır. Etli sebze ve kuru baklagil yemeklerine yağ koyulmamalıdır. Kırmızı etin günlük tüketim miktarı 90?120 gr (3?4 köfte kadar) olmalıdır.”

Kurban Eti Sabah Tüketilmeli
Etin tüketimine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Köse, bayram sabahlarına ilişkin ideal kahvaltının 2 bardak ılık su ile hafif kahvaltının olacağını söylüyor. Köse böyle bir başlangıcın sindirim sorunlarını ortadan kaldıracağını, öğünleri dengeleyeceğini kaydediyor. Köse kurban etinin tüketilmesine ilişkin de önemli ayrıntılar veriyor.

“Kurban eti sabah tüketilmemelidir. Bekleyen et daha lezzetli, kıvamlı olur ve çiğnemesi daha kolay olur. Ete uygulanan pişirme yöntemi, etin lezzeti, görüntü, kıvam, koku ve biyoyararlılığını doğrudan etkiler. Az pişirim yapılması etin kalitesini ve besin değerini düşürür. Kurban etinin pişiriminde ızgara-fırında ya da haşlama en uygun yöntemlerdir.

Bayramlarda mangalda pişirme yöntemi sıklıkla kullanılır. Etin ateşe yakın olması hem kanserojen öğe oluşumuna neden olur hem de A B1 B12 ve folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açar. Etin ateşten 15cm kadar uzakta pişirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde etin dışındaki protein ateş sebebiyle katılaşacak biyoyararlılığı düşecektir. Aynı zamanda yanmış etlerin kanserojen olduğunu unutmamak gerekir.

Kurban Bayramında etle birlikte sebzenin de tüketilmesi gerekiyor.

Kurban bayramında et tüketimi sebebiyle sebze tüketimi azalır. Hâlbuki etin içerisindeki protein ve demirden faydalanmamız için mutlaka yanında yeşillikli sebze ya da salata tüketimi olmalıdır. Demir emiliminde C vitamini yardımcıdır. Bu yüzden tabağınızın yarısını et yarısını sebze ya da salata ile doldurarak tüketiniz.”

Çikolata ve Şekerden Uzak Durun
Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi beslenme uzmanı Gizem Köse tavsiyelerine şöyle devam etti: “İkram edilen çikolata ve şekerlerden uzak durulmalıdır. Sütlü tatlı tüketimi olabilir. Misafir ağırlayacaklar için örnek tatlılar; muhallebi, sütlaç, kazandibi, güllaç, puding, ayva tatlısı, kabak tatlısı, elma tatlısı şeklinde olabilir. Hem kendiniz hem misafirleriniz için en sağlıklı tatlılar meyveli tatlılardır.

İçecek seçiminde de dikkatli olunmalıdır. Meyve suyu, asitli içecek yerine bitki çayı, maden suyu tercih edilmelidir.”

[Medya Hedef]

Filtreler:
Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir