“Siyanürsüz Doğa, Özgür Kaz Dağı” Mitingi Düzenlendi

Çanakkale Çevre Platformu, yöre halkı, dernekler ve çevre dostları Kaz Dağı’ndaki talana karşı Çan’ın Etili Köyü’nde biraraya geldi.

Jandarmanın güvenlik önlemleri aldığı mitingde Etili Köyü’ne sloganlar ve dövizler eşliğinde giren çevreciler Kaz Dağları’nda altın madeni işletmeciliğini protesto ederek durumun hassasiyetine dikkat çekti. 5 Haziran 2004 tarihli 5177 sayılı Maden Kanunu’nun, doğal zenginlikleri, su havzaları, yeraltı ve yer üstü su kaynakları, sulak alanları, ormanları, tarım alanlarını madencilik şirketlerinin hizmetine açtığına dikkat çekildiği mitingde işletmelerin faaliyete geçmesi durumunda 2 milyon ağaç kesileceği, 1 gram altın çıkarmak için 3 ton su kullanılacağı, Kazdağları’nın altından daha değerli olduğu vurgulandı.

Katılımın yoğun olduğu çevre mitingine bir çok sivil toplum kuruluşu ve Etili Köyü’nde yaşayan vatandaşların yanısıra CHP Çanakkale Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Serdar Soydan, CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile CHP il Başkanı Hamza Karagöz de katılarak destek verdi.

Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant ise yaptığı konuşmada; “Kaz Dağları’nın sahipsiz olmadığını gösteren dostlara selam olsun. Kaz Dağlarında neler olduğunu herkes biliyor. Uluslararası altın tekelleri kaz Dağlarına geldiler. Her yeri birbirine kattılar. Sondajlar bitmek üzere devamında ise işletmeye geçecekler. Sondaj esnasında bile birçok köyün içme suyu kirlendi. Lapseki’nin bazı köylerinde kötü şeyler yaşanıyor. Bayramiç Kuşçayırı Köyü’nde hayvanlar etkilendi. İnsanlar taşıma suyla yaşamaya çalışıyor. Şirketlerin isimleri Türkçe olabilir ama onlar çok uluslu şirketlerin taşeronları. Ağı dağında olduğu gibi kötü şeyler ortaya çıkacak. Yaklaşık iki ton kayaçtan 2 gram altın alacaklar ve 3 ton su kullanacaklar. 2 gram altın için tarım suyumuzu kullanacaklar ve buradan çıkarılacak altınlar yurt dışına yollanacak. Onlara verecek suyumuz yok. Sulanabilecek alanların %31 i su bekliyor. Altın şirketleri 10 yıl sonra burayı terk edecek ama biz bu atıklarla yüzlerce yıl uğraşacağız ve hastalanacağız. Bu sıkıntıların ardından kazanacak hiçbir şeyimiz olmayacak.” dedi.

[Fotoğraflar & Video: Ali Furkan Oğuz]