İlk Yarının Bitiş Düdüğü…

“Yerel yönetimlerin 5 yıllık süresinin 2.5 yılı tamamlandı”
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan yaptığı yazılı açıklamada dedi ki; “….. kent halkı da her beş yılda bir yerel yönetimin performansını ölçüyor, iradesini o yönde kullanıyor. Çanakkale’de 2004 ve 2009 yerel seçimlerinde bu irade Cumhuriyet Halk Partisi adayı Ülgür GÖKHAN’dan yana kullanılmıştır. …..”

Çanakkale Belediye Başkanına bu sözleri söyleten mantık irdelenmeye değer. Hemen belirtelim ki, buna yönelik muhatabının verdiği yanıt çok doğru tespiti kapsıyor.

Sosyoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir “Katılımcı ve çoğulcu demokrasilerde halkın iradesi sadece dört beş yılda bir yapılan seçimlerde değil, her gün tecelli eder. Halk belirli aralıklarla seçtiği yöneticileri her gün denetleme ve eleştirme hakkına sahiptir” şeklinde konuştu.

Temsili / Parlamenter demokrasilerde seçimden seçime hesap sorulur veya hesap verilir. Ama son birkaç on yıldır bu tür yönetim biçimlerinin ciddi problemler ve spekülasyonlar yarattığı tespitinden hareketle yeni arayışlara yönelinmiştir. Bu arayışların 2 temel yanlışını aşmak hedeflenmektedir. Birincisi, yönetimlerdeki karar süreçlerine sadece siyasi iktidarların değil, başta örgütlü sivil kesimler olmak üzere kentin her kesim ve kişisini katmak. İkincisi ise, 5 yılda bir seçim sonuçlarının temel belirleyici olmaktan çıkartılması ve her an ve zamanda iktidara müdahale yollarının açık tutulmasını sağlamaktır. Hatta, seçimle gelenlerin hata ve yanlış yapması halinde etik olarak istifasını sunması ve toplumun iktidardan indirme isteği, referandumla / güvenoyuyla iktidarı alaşağı etmeyi geliştiren ileri demokrasi örnekleri gelişmektedir.

Bu duruma biz “katılımcı demokrasi”, “yönetişim” gibi adlar taktık.

Bu yazı temsili demokrasi ve katılımcı demokrasi kavramlarını daha fazla irdelemeyecektir. Ama bu kavramları son 20 yıldır eline, diline, anlayışına, parti programına geçirmiş, bu yönde kentin entelektüel birikimli kesimleriyle ciddi uluslararası projeler yapmış, Yerel Günden 21, Kent Konseyi gibi örneklerle uluslararası demokrasi ağına dahil olmuş bir Çanakkale Yerel İktidarının, yani CHP’li belediye başkan ve yönetimini irdeleyecektir.

İnanmak mümkün değil, bir iktidara son 20 yılın tersini söyleten gerekçe nedir?

Bu soruya karşı bana “safsın oğlum sen” diyenlerin olduğunu da duyar gibiyim. Ben saf olmaya razıyım da, katılımcı demokrasi şiarıyla yönetime gelenlerin, yukarıdaki alıntıdaki gibi tersini söylemesi, tüm kenti kandırmak anlamı taşımıyor mu?

Bu tahammülsüzlük, geri demokrasi kavramına dönüş, iktidarın tek başına sultasını sürdürme isteği, acaba sayın başkanın bizzat tercihi ve bilinci midir? Yoksa bir anlık gaflet midir? Bu soruları süreç belirleyecektir.

Ama iktidar süresinin tam yarısında olan Ülgür Gökhan’ın, kavramsal bir iç hesaplaşmaya ihtiyacı var sanırım. Ben açıkçası böylesine hataların ve yanlışların bir anlık sinirlilik hali olabileceğini veya kendisi dışındaki ekibinin işgüzarlık yaptığını sanıyorum. Düzeltilmeyecek bir durum yoktur…

Mimar İsmail Erten Son Yazıları...

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir