Kaz Dağları İçin Ürküten Rapor
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kenan Kaynaş, Kaz Dağları ile ilgili olarak bir rapor hazırladı; buradaki yaşamın altın çıkarmaktan daha önemli olduğunu belirtti.
ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kenan Kaynaş, özel olarak hazırladığı raporla ilgili olarak DHA’ya açıklamalarda bulundu.
Kaz Dağları’nın yörede yerüstü ve yeraltı su kaynaklarını oluşturan, besleyen ve onların sürekliliğini sağlayan, barındırdığı bitkilerle, hayvanlarla, temiz havasıyla ve sularıyla can verdiği tarım alanlarıyla yüzyıllardır tüm yörenin yaşam kaynağı olduğunu söyledi.
Kaz Dağı yöresinin, barındırdığı bitki ve hayvan topluluklarıyla Anadolu’nun en önemli sığınaklarından biri olduğunu belirten Prof.Dr. Kaynaş, “İçerdiği 82 nadir bitki türünden 37 tanesi sadece Kaz Dağları’na özgüdür ve burası aynı zamanda kuşların ikincil göç yollarından biridir. Kaz Dağları, zengin biyolojik çeşitliliği nedeniyle uluslararası değerlendirme ölçütlerine göre, Önemli Bitki Alanı ve Önemli Doğa Alanı olarak kabul edilmiştir” dedi.
TARIMA KATKISI
Çanakkale ve Balıkesir illerinde tarımın Kaz Dağları ile hayat bulduğunu ifade eden Prof.Dr. Kenan Kaynaş, hububat, sebze, meyve, üzüm, zeytin, zeytinyağı, şarap ve çam fıstığı gibi tarımsal üretimlerin bugün itibariyle ekonomiye katkısının 4 milyar 750 milyon dolar olduğunu açıkladı.
Süt, süt ürünleri, kırmızı et, tavuk eti, yumurta ve bal üretimleri gibi hayvansal üretimin ekonomiye katkısının ise 2 milyar 750 milyon dolar olduğunu belirten Prof. Dr. Kaynaş, Kaz Dağları’nın tarımsal ve hayvansal üretimden elde ettiği değerin yıllık toplam 7.5 milyar dolar olduğuna dikkat çekti.
KAZANÇ ÖZELLİŞTİRİLİYOR
Prof. Dr. Kenan Kaynaş, yöredeki tarımsal üretimin parasal değeri yanında yarattığı istihdam, sosyal değerler ve kültürel yaşama sağladığı katkının da unutulmaması gerektiğini belirtti. Yöredeki maden işletmelerinin açılması ile toplam bin 600 kişiye iş olanağı sağlanacağının ifade edildiğini belirten Prof. Dr. Kaynaş, “Çanakkale’de nüfusun yüzde 56’sı (266 bin 631 kişi), Balıkesir’de ise yüzde 46’sı (495 bin kişi) tarımla uğraşmakta ve geçimini tarımdan sağlamaktadır. Kaz Dağı yöresi altın rezervinin 338 ton olacağı ve mevcut yasa kapsamında altın birim fiyatının bin 600 dolar/ons olduğu varsayılırsa ülke ekonomisine 40 milyar dolar kaynak aktarılacağı bildirilmektedir. Bu değere yaklaşık 10 yıllık bir işletmeden sonra ulaşılacaktır. Bu yöredeki tarımsal üretimin yıllık parasal değeri ise bugün itibariyle 7,5 milyar dolar, olup 10 yıl içerisinde tarımsal üretimden kazanılacak değer yaklaşık 75 milyar dolara ulaşacaktır. Görülüyor ki atılan taş, kuşları ürkütmeye değmiyor. Kazanç özelleştiriliyor, risk kamulaştırılıyor” dedi.
ALTIN İŞLETMECİLİĞİNİN SONUÇLARI
Kaz Dağları’nda çevre yönünden en büyük sorunun metalik madencilik çalışmaları olduğunu belirten Prof. Dr. Kaynaş, “Kaz Dağları yöresinde altın madeni işletmeciliği başladığında, 2.5 milyar ton kayaç ve toprak işlenecek, yaklaşık 400 bin ton siyanür kullanılacak, başta 10 milyon adet zeytin ağacı olmak üzere tüm bitkisel üretim olumsuz etkilenecek, yöre tarımının can damarı olan su kaynaklarının tamamı kirlenecek, tarımla uğraşan yaklaşık 750 bin kişi etkilenecektir. En önemli nokta ise, tarım yapılacak toprak kalmayacak, yöredeki tüm sular içme ve kullanma suyu olarak kullanılmayacak, başta yöre halkı olmak üzere yaşayan tüm canlılar olumsuz etkilenecektir. Tarım insan beslenmesine hizmet ederken, altın insanların hastalanmasına hatta ölümüne neden olacaktır. Bu nedenle Kaz Dağlarında yapılacak bütün çalışmalarda sürdürülebilirlik ilkesi daima ön planda tutulmalıdır” dedi.
İŞLETME RUHSATLARI ALINDI
Kaz Dağları bölgesinde 2007 yılında başlayan altın arama çalışmaları kapsamında bugüne dek yüzlerce sondaj yapıldı ve bu alanlar delik deşik edildi.
Maden İşleri Genel Müdürlüğü İzleme Daire Başkanlığı’nın bu yılın başında açıkladığı Çanakkale bölgesinde altın arama ve işletme ruhsatı alan şirketler listesine göre, toplam 16 firma 34 ayrı nokta için altın arama ve işletme ruhsatı aldı.
Bu ruhsatların 13’ü direkt işletme, 13’ü işletme talepli arama ve 8’i ise arama olarak alındı. Ruhsatların 10’unun Kaz Dağları’nın kuzey yamaçlarının yer aldığı Bayramiç sınırları içinde olması ise çevrecilerin endişelerini bir kat daha arttırdı. Ruhsatlardan 10’u Çan ilçesi, 4’ü Lapseki ilçesi, 5’i Çanakkale Merkez, 2’si Biga, 1’i Ezine, 1’i Ayvacık ve 1’i Yenice ilçeleri için alındı.
[Kaynak: CNN Turk]
Yorumlar...
adem
23/08/2011 00:40kazdağlarının üstü ALTINDAN daha kıymetlidir! kazdağlarına sahip çıkalım. yoksa torunlarımıza olümü miras olarak bırakırız.