Gelibolu’daki Esrarengiz Kazayı Sivil Savcı Soruşturuyor

Çanakkale’de 11 Şubat 2010 Perşembe günü yaşanan esrarengiz kazayla ilgili Gelibolu Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma açıldığı öğrenildi.

Astsubay Üstçavuş Atıl Şahin yönetimindeki 06 EU 2563 plakalı Renault marka otomobil, perşembe günü Gelibolu yakınlarında polis memuru Cumhur Uğur Turkan’ın aracına çarpmıştı.

Kazada Şahin’in bulunduğu otomobilde Astsubay Sezgin Çağlan ile birlikte isimlerinin ‘Onur ve Tarık’ olduğu öğrenilen iki kişinin daha olduğu belirlendi. Astsubayların aracından üzerinde TR rumuzu bulunmayan 06 AC 006 ve 76 AC 790 numaralı iki plaka çıktı.

Araçta ayrıca tümgeneral araç forsu ile birlikte KILINÇ 2000 ve ZİGANA marka iki tabanca ve tepe lambası bulundu. Yapılan ilk araştırmada araçtaki plakalardan birinin Deniz Kuvvetleri’nde görevli bir amiralin eşine tahsisli bir plaka olduğu ve tabancalardan birisinin kayıtlı olmadığı belirlendi.

Gelibolu Savcılığı soruşturma başlattı ancak Deniz Kuvvetleri Adli Müşavirliği devreye girerek ‘askeri malzemeyi çalma’ suçu çerçevesinde soruşturmayı sivil savcıdan aldı. Delillere de el konuldu. Astsubayın koruma olduğunu, iki kişinin de bu korumanın arkadaşı olduğunu söylediği ileri sürüldü. Esrarengiz kazayla ilgili Gelibolu Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturma açtığı öğrenildi.

Esrarengiz kaza soruşturması derinleşiyor

Gelibolu Cumhuriyet Savcılığı, geçtiğimiz perşembe günü ikisi astsubay dört kişinin karıştığı trafik kazası ile ilgili soruşturmayı derinleştiriyor.

Savcılık, astsubaylar Atıl Ş. ile Sezgin Ç.’nin sicil bilgilerinin yanı sıra psikolojik durumları ve daha önceki görevleri hakkında Genelkurmay’dan bilgi istedi. Araçta ele geçirilen tahsisli plakanın kime ait olduğu ise Çanakkale Valiliği’ne soruldu. Kazada hafif yaralanan Astsubay Atıl Ş.’nin delilleri karartmaya çalıştığı ileri sürülüyor. İddialara göre olay yerine polisin geldiğini fark eden Atıl Ş., bagajdaki tüm general forsu ile diğer malzemeleri uzak bir yere atmak istedi. Ancak durumu fark eden polis memuru astsubaya engel oldu.

Gelibolu’da kaza yapan Gölcük Donanma Komutanlığı’nda görevli Astsubay Atıl Ş.’nin delilleri karartmaya çalıştığı ileri sürüldü. Aracın bagajından çıkan tümamiral forsu ve ruhsatsız silah konusunda çelişkili bilgiler veren astsubayın, olayı sivil savcılığa haber veren polise, “Anlamıyorsunuz size gizli bir görevde olduğumu söylüyorum.” dediği öğrenildi.

Gelibolu’da geçtiğimiz perşembe günü meydana gelen kazanın detayları ortaya çıkmaya başladı. Edinilen bilgilere göre, kazadan hemen sonra olay yerine gidin ekipler, aracın içindeki yaralıların üçünü çeşitli hastanelere sevk etti. Olay yerinde Deniz Astsubay Atıl Ş. kaldı. Astsubayın kaza sonrasında ilginç tavırları polisin dikkatinden kaçmadı. Daha sonra aracın bagajına bakan polis, iki beylik tabancası ile aracın ön tarafında tepe lambası ve tümamirale ait bir araç forsu buldu. Astsubaya silahların kime ait olduğu soruldu. Astsubay Atıl Ş., bu soruya ‘Bunlar devletin silahı’ cevabını verdi. Silahlardan biri ruhsatsız çıkınca astsubay su sefer, “Silahlar benim.” savunmasını yaptı.

Astsubayın “devletin aracı” dediği aracın da onun üzerine kayıtlı olduğu belirlendi. Bu gelişmeler üzerine Astsubay Atıl Ş, Gölcük Donanma Komutanlığı’nda çalıştığını, Ankara’da görevli bir paşanın korumalığını yaptığını öne sürdü. Paşanın ailesiyle birlikte Çanakkale’ye tatil için geldiğini, kendisinin de ona eşlik ettiğini iddia etti.

Bunun üzerine polis, astsubaya, korumalık yaptığı paşanın ismini ve rütbesini sordu. Soruya hemen cevap vermeyen Astsubay Atıl Ş. daha sonra emekli bir paşanın koruması olduğunu söyledi. Ancak korumalık yaptığı emekli paşanın ismini de açıklayamadı.

Daha sonra polis, Merkez Komutanlığı’ndan yetkili birini çağırmak istedi ancak astsubay, “Onları karıştırmayın, gizli bir görev için buradayım.” diyerek engel çıkardı. Bunun üzerine sivil savcılığa haber verildi. Ancak astsubay bu kez de, “Anlamıyorsunuz, size gizli bir görevde olduğumu söylüyorum.” tepkisini gösterdi.

Kaza mahalline sivil savcının yanı sıra askerî savcı ile Donanma Komutanlığı’ndan çok sayıda üst rütbeli subayın da geldiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının olay yerinin polis sınırları içerinde olduğunu, bundan dolayı yetkinin kendisinde olduğunu belirterek soruşturmayı kendisinin üstlendiği ifade ediliyor.

[Kaynak: Haber Aktuel & Zaman]