Troya’nın Kadınları Arkeo-Köy İle Güçleniyor

Çanakkale Tevfikiye köyünde yaşayan kadınlar, Arkeo-Köy sayesinde yeni iş alanları ile tanıştılar. A’dan Z’ye yenilenen süreçte çeşitli eğitim alan kadınlar, artık ailelerine daha fazla gelir kaynağı sağlayabiliyorlar.

Çanakkale Gelibolu Yarımadası’nda 12 yıldır yürüttüğü “Tarihe Saygı Projesi” ile bölgenin tarihine sahip çıkmaya devam eden OPET, “2018 Uluslararası Troya Yılı”ndatarihi, mitolojik, kültürel ve doğal güzellikleri ile öne çıkan ve Troya bölgesinde yer alan Tevfikiye Köyü’nün rehabilitasyon ve yenileme çalışmalarını tamamlıyor. OPET tarafından yapılan çalışmalarla, Tevfikiye Köyü, Troya dönemini yaşatan atmosferi, binaları ve figürleri ile tarihi ve mitolojik değerleri ile açık hava müzesi niteliğinde Arkeo- Köye dönüştürüldü. Köyün değişimi, tarımla uğraşan kadınlara yeni iş alanları açtı. Bizler de Tevfikiye Köyü’nde yaşayan değişim sürecini gidip kadınlara yerinde sorduk.

“SÜREÇ UZUN AMA KADINLAR AZİMLİ”

Arkeo-Köy’de Sanat ve Tasarım danışmanlarından biri olan Deniz Erbaş, Tevfikiye Köyü’ndeki büyük değişimin en çok kadınlar tarafından sağlandığını belirtiyor. Erbaş’a göre kadınlar zaten köyde aktif durumda. Ama bu değişimin en çok kadınları dolaylı yoldan etkileyeceğini düşünüyor. Her değişim gibi bu sürecinde uzun vadeli olacağını belirten Erbaş; “Bu bölgedeki kadınlar çok uzun zamandır mevcut potansiyeli ile bağdaşmayı arzuluyorlardı. Uzun yıllar boyunca hep girişimler olmuş ama gerçek hayatlarında bir yansıma görememişler. Burada hediye satış stantları kurmuşlar. Ya da Troya kazılarında kendileri bir artı değer katamamışlar. Bu bütünlükte bir değişim projesi olduğu için, ben kadınların değer gördüğünü ve bu süreçte bir anlamda vizyonlarının, algılarının değiştiğini düşünüyorum. Ama bu tür değişimler uzun süreç ister. Hemen kadınların ekonomik anlamla kendilerini kalkındırabildiği bir turizm hareketi olması mümkün değil. Etkinlikler oluyor tanıtımlar oluyor, ama kadınların hayatındaki değişimi ancak zaman içinde görebiliriz. O zamana kadar inançla bilinçle bu anlamda çalışıyorlar. Özellikle gastronomi ve hediyelik eşya konusunda, bilgi ve deneyimi ile çalışmalarını sürdürüyorlar” diyor.

‘’GENÇLERİ GERİ DÖNDÜREBİLİRLER’’

Ayrıca Arkeo-Köy projesi ile kadınların köyde kaybolan genç nüfusu geri döndürebileceğini aktaran Erbaş; “Bu bölgede son yıllarda genç nüfus çok azalmış. Burası tarım bölgesi. Kadınlar bu alanda da çok aktif. İlkbahardan hasat dönemine kadar bağ ve bahçede çalışıyorlar. Sürekli traktör üstünde kadınlargörebilirsiniz. Tamamen eve kapalı bir kadın profili yok. Asıl bence bu coğrafyada gençler sıkıntılı. Tarımda çalışmak istemeyen ya da başka şeyler isteyen gençleri kaybetmiş durumdalar. Yani bu hareketlilik kadınları ve dolaylı yoldan onların çocuklarını iş için, geleceği için etkileyebilir. Yani yine kadınları dolaylı yoldan etkileyen bir çalışma olabilir. Hepimiz çabalıyoruz. Biz her türlü desteği vermeye hazırız. Sadece Tevfikiye değil, bu bölgede çok ciddi bir turizm dönüşümü hareketi var. OPET şimdi Çıplak’ta eğitimlere başladı. Milli park sınırları içerisindeki köylere benzer dokunuşları olacak diye biliyoruz. Assos’a olan kadar bölgede ciddi bir potansiyel var” diye belirtiyor.

 

NEDEN BİR ŞİRİNCE OLMASIN?

Kendilerine son Troyalı kadınlar diyen köy kadınları genel olarak durumdan memnun. Tevfikiye’nin değişimine katılan kadınlar, böylelikle farklı alanlarda çalışma imkanı bulduklarını dile getiriyor. Ayrıca köyün turistik cazibesinin de arttığını söyleyen kadınlar, “Bu proje bizlere farklı yeteneklerimizi başkalarına gösterme gücümüzü ortaya koydu. Verilen eğitimlerle daha fazla şey öğrenme imkanı bulduk. Artık daha farklı alanlarda çalışabiliyoruz” diyorlar. Köyde oldukça popüler olan Nurten Albayrak süreci bize şöyle değerlendiriyor; “Çalışmalardan memnunuz. OPET tarafından eğitim yapılıyor, birçok eğitim aldık.Öğrendiklerimizi satışa dönüştürdük. Şimdi satışlarımızı yapıyoruz. İş hayatında daha önce de böyle şeyler yapıyorduk. Artık daha fazla iş hayatındayız. Buranın daha çok gelişmesini ve her gün böyle etkinlikler olmasını bekliyoruz. Memnunuz ekmeğimizi kazanıyoruz. Neden bir Şirince olmasın? OPET yıllardan beri yapılmayanı yaptı. Köyümüze değer kattı.’’

“ARKEO-KÖY BİZİM İÇİN ÖNEMLİ BİR BAŞLANGIÇ OLDU”

Doğma büyüme Tevfikiyeli olan Tülay Yurtseven ise köyde farklı bir sinerjinin oluştuğunu belirtiyor ve ekliyor; “OPET’in buraya dokunması ile değişik bir sinerji oluştu. Güzel şeyler ortaya çıktı. İnşallah bu süreç daha da devam eder. Burada önemli olan köy kadınlarının ekonomik özgürlüklerini kazanabilmesiydi. Sanırım yavaş yavaş bunu kazanıyoruz. Her akşam kurslarımız oldu. Diksiyon, kişisel gelişim hepsinin dersini verdiler. Katılım çok güzeldi.Ve herkes artık takı kursu yapıyoruz. Çünkü satışı nasıl yapılır biliyoruz. Köye girişler yoğunlaştı. Arkeo-Köy adı aldıktan sonra daha da gelişti. Daha da güzel olacak inanıyoruz. Özellikle tarımla uğraşan bir köyüz.Kooperatif kurarak ürünlerimizi değerlendirebiliriz. Salçamızı, soslarımızı, meyvelerimizi satabiliriz. Arkeo-Köy bizim için önemli bir başlangıç oldu.”