Çanakkale’nin Yükselen Yıldızları ”Keskin Band”

Çanakkale’de müzik dünyasına artık ikizlerin eli değiyor. Ünlü prodüktörler tarafından keşfedilmeyi bekleyen Berkcan ve Mertcan Keskin kardeşler, ikinci single çalışması olan ‘Bilmem’ adlı parçasını 1 Temmuz’da tüm dijital platformlarda yayınladı. Uzun yıllar müzik eğitimi alan ve eğitimlerine müzik öğretmenliği alanında aralıksız devam eden ikiz kardeşler, aslında Çanakkale’de ve özellikle Gelibolu’da çokça tanınan kişiler.  Hem eğitimli, hem de yetenekli, “İkizler”le samimi bir söyleşi gerçekleştirdik. Ve, Keskin Band’ı yakından tanıma fırsatı bulduk. Gelin bu grubu hep beraber keşfedelim.

Evet, Keskin Band kimdir, nedir? İlk başta onu bize anlatabilir misiniz?
Berkcan Keskin: Keskin grubu Mertcan ve Berkcan Keskin’den ve Tunahan Küçüköncü ve Cüneyt Karayalçın’dan oluşan bir rock ve blues grubu. Biz kardeşimle birlikte aynı zamanda müzik öğretmenliği okuyoruz. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Müzik öğretmenliği bölümünde son senemiz. Davulcumuz Tunahan aynı zamanda müzik öğretmenliğinden mezun. Cüneyt ağabeyimizde çok tanınmış ve çok iyi bir bas gitarist. Grubumuzun hedefi, yakın zamanda iyi eserler ortaya koymak. Aynı zamanda  da Çanakkale’nin müzik alanında temsilcisi olabilmek. Biz farklı isimlerle hep müzik grupları oluşturduk. Küçük yaşımızdan beri ikiz kardeşimle müzik alanı içerisindeyiz. Keskin ilk grubumuz değil. İşimizi daha profesyonel hala getirmek için Keskin adını aldık. Bu aralar Çanakkale’de Gergedan Bar’da İstanbul’da Ağaç Ev Kadıköy’de aktif olarak sahne alıyoruz.

Anneleri Neşe Keskin, küçük yaşta çocuklarının yeteneklerini keşfetti.
Bize kendinizi biraz tanıtabilir misiniz?

Berkcan Keskin: Aslında Düzce doğumluyuz,  Çocukluğumuz Çanakkale, Gelibolu’da geçti. Orada büyüdük, orada okuduk. Biz aslında Çanakkale çocuklarıyız. Ailemiz buralı. Müzikle hep iç içeydik. 24 yaşındayız ikimizde, kahverengi saçlıyız (Gülümsüyor)

Mertcan Keskin: Müzikle tanışmamız aslında ilkokul çağlarında oldu. 10 yaşında gitar çalmaya başladık. Annem bizim müzik yeteneğimizi keşfetmiş. Yolculuk yaparken ellerimizi araca vurup şarkılar söylüyormuşuz. Camlara vuruyormuşuz. Annem bizim burada yeteneğimizi keşfetmiş. Bize gitarlar almış ve böylece müzik serüvenimizde başlamış oldu diyebiliriz.

ÇANAKKALE’NİN BİZİ SAHİPLENMESİNİ İSTİYORUZ
Peki, neden rock müziğini seçtiniz?

Mertcan Keskin: Athena’nın 2003’te çıkarttığı Us albümünü arabada dinlerdik hep. Kaseti vardı. Babam bize o zamanlar birer walkman ve Athena’nın kasetini hediye etmişti. Sürekli dinliyorduk. Oradan elektro gitara bir ilgi duyduk diyebilirim. Ailede müzisyen yok. Gelibolu’da bir tanıdığımız biri vardı. Cengiz Bozkurt rahmetli oldu kendisi. Kendi plak koleksiyonunu bize dinletirdi. Deep Purple ve Led Zeppelin’i onla tanıdık. Liseden sonra müzik okumaya karar verdik. Lisede Forte adında bir grubumuz vardı. O zamanda Gelibolu’da festivallere ve konserlere katılıyorduk. Gelibolu bizi her anlamda sahiplendi, biz artık Çanakkale’nin de bizi sahiplenmesini istiyoruz.

Berkcan Keskin: Çanakkale’de aslında daha tanınma aşamasındayız. Daha fazla destek bekliyoruz. Çanakkale çok fazla ulusal müzisyen yetiştirmiş bir şehir. Bir sürü tanınan isim var.

TROİA FESTİVALİ, YEREL GRUPLAR FESTİVALİ OLABİLİR
Çanakkale’deki müzik piyasasını nasıl buluyorsunuz?

Mertcan Keskin: Bence Çanakkale son yıllarda kendini çok geliştirdi. Herkes kendini ön plana çıkarmak için çeşitli çalışmalar yapıyor. Bu anlamda mutluyuz. Çünkü hep beraber daha iyi yerlere gelebiliriz. Bizde bu oluşumun bir parçasıyız şu an. Aslında Çanakkale Belediyesi’nden ve diğer yerel müzik gruplarından kişisel bir beklentim var. Hepimizin yer alacağı etkinliklerin ve festivallerin olmasını istiyoruz. Ve birlikte müziğimizi oraya yansıtmak istiyoruz. Mesela Troia Festivali iptal edilmiş. Bu festival bir yerel gruplar festivaline pekala dönüşebilir. Çok büyük paralar harcamadan, güzel bir festival yaşayabiliriz.Aslında çok dışarıda aramaya gerek yok. Kendi içimizde bu festivali güzel bir şekilde yaşabiliriz.

Berkcan Keskin: Evet biz kendi kendimize yetebiliriz. Bu festivalin iptali aslında bizler için de şans oldu. Umarım yetkili kişiler bu anlamda çalışmaları dikkate alacaktır. Çanakkale kendin kendini döndürebilecek bir konuma geldi, müzik piyasasında diyebiliriz.

Keskin Band biraz daha anlatır mısınız? Kurulum aşaması nasıl oldu?

Mertcan Keskin: Küçük çocukken biz ünlü olacağım diyormuşuz. Özellikle Berkcan diyormuş. İstanbul’a taşınacağım falan diyormuş. Sürekli müzikle ilgiliydik. Ortaokulda öğle aralarında bir saat boşluğumuz varsa, eve gelip gitar çalışırdık. Hep bir temponun içerisindeydik. Kendi kendine bir şey oluştu. Kimse bizi zorlamadı. Kendi isteğimizle gelişti. Açıkçası bu süreç nasıl gelişti bizde fark etmedik. Sonra soyadımızla aynı adı taşıyan bu grubu kurduk. 3 yıl oldu. Severek geliştik diyebiliriz.

Tek aşkları gitarları
Bu bağlamda, müzik sizin için ne ifade ediyor?

Mertcan Keskin: Müzik bizim her şeyimiz şu an. Herkes kendini ifade edebilecek bir şey bulabiliyor aslında. Bizde müzikle ifade ediyoruz kendimizi. Ben şükrediyorum ikimizde aynı bakış açısında olduk.

Berkcan Keskin: Dünyada herkes her şey olabilir. Biz müzisyen olmayı seçtik.

İkiz olmanız müziği nasıl etkiliyor? Farklı bir boyut getiriyor mu?

Berkcan Keskin: Tamamıyla aynıyız. Aynı düşünüyoruz. Müzik yaparken bakmadan bile artık anlaşabiliyoruz. Hangi parçayı çalabileceğimizi ya da bir sonraki hamlenin ne olacağını kolaylıkla anlayabiliyoruz.

Mertcan Keskin: Bir de yıllardır beraber çalmanın verdiği bir durum var tabi.

Müziğe geri dönelim? Bu sözleri kim yazıyor?

Mertcan Keskin: Biz yazıyoruz. Şu an A’dan Z’ye her şeyi beraber yapıyoruz diyebilirim. Aynı grupları aynı sanatçıları dinliyoruz. Müzik bir nehir gibi akıyor. Bizde sürekli bu akan nehirden su içiyoruz. Ve yetiştirecek bir şeyler geliştirip ortaya koymaya çalışıyoruz. O nehirler zamanla kuruyor. Biz gene beraber onları takip ediyoruz. Teknolojinin ilerlemesiyle her şeye ulaşabiliyoruz. Her müzisyeni daha rahat dinleyebiliyoruz.

Berkcan Keskin: Teknolojinin tabi bazı dezavantajları da oldu. Bir kirlilik getirdi. Bizim toplumumuza inanıyorum. Gerçekten hissiyatlı bir toplumdayız. Gerçek müziği ayırt edeceklerini düşünüyorum. Bence biz de gerçek bir müzik yapıyoruz. Önemli olanın canlı performans olduğunu düşünüyorum.

İkinci single çalışmasını Cahit Gülsen’e adadılar.

CAHİT GÜLSEN’E ADADIK
Şu ikinci single hakkında konuşalım biraz? Ne zaman çıktı, nasıl beklentileriniz var?

Mertcan Keskin: Şimdi her şey çok çabuk tüketiliyor. Bu yüzden tek single şarkı çalışmaları yapıyor herkes. Albümde yapılıyor ama dinlenme oranları, satışları çok düştü. Spotify olsun youtube olsun bizim için daha önemli oldu. Her şey hızlı tüketildiği için bu daha mantıklı oluyor. Bu yüzden single çalışması yapıyoruz. Mesela biz single yerine bir albüm yayınlasaydık, 6 parçamız çok dinlenmezdi. İnsanlar dinliyor ve geçiyor. İnsanlar eskiden plak aldıklarında defalarca dinlerlerdi. Şimdi bu durum maalesef öyle değil. Single bu yüzden bizlere daha mantıklı geliyor. Evet bu süreçte çok sancılı ama günümüz koşullarında daha çok talep görüyor.

Berkcan Keskin: Bilmem adlı ikinci single parçamızı Cahit Gülsen’e adadık. Kendisi bizim hocamızdı. Biz onun talebesiydik. Bizim gitarlarımızı o yapmıştı. Kendisi Ankara’da mimardı. Ankara’daki birçok blues sanatçıları kendisini tanır. Bize yavaş çalmamızı söylerdi hep. Müzik yaşantımızı onun sayesinde iyi bir yere getirmeye çalışıyoruz. Onun söylediklerini unutmamaya çalışıyoruz diyebiliriz. Geçtiğimiz Aralık ayında vefat etti. Biz de bu şarkıyı ona adadık. Onu ölümsüzleştirmek istedik.

Çalışmalarınıza tepkiler nasıl?

Mertcan Keskin: Tepkiler çok iyi. Daha yeni yayınlandı ikinci single. Klip tepkileri de çok iyi. Elimizden geleni yaptık. Ama bir prodüksiyon şirketi ile anlaşmadığımız için her şeyi kendimiz yapıyoruz. İyi bir teklif bekliyoruz prodüksiyonlardan.  Şu an spotify’dan ve youtube üzerinden şarkımızı herkes dinleyebilir.

Berkcan Keskin: Çalışmalarımızın üzerine çok fazla düşüyoruz. Dediğimiz gibi A’dan Z’ye biz ilgileniyoruz. Kliplerimizi Zafer Tanyaş çekiyor. Ondan da çok memnunuz. En iyisi olsun diye uğraşıyoruz. Tepkiler de iyi olduğu için mutluyuz. Hedefimizi bu şekilde en yükseklere çıkarabiliriz diye düşünüyoruz. Kendi yağımızda pişiyoruz diyebiliriz.

Keskin kardeşler 4 yaşındayken…

BENCE BİR MÜZİSYENLE BİRLİKTE OLMAK ÇOK ZORDUR
Normal hayatta Keskin kardeşler nasıl peki? Sizi karıştıran oluyor mu?

Berkcan Keskin: Normal hayatta gayet sakiniz. Bize sahnede farklı biri olduğumuzu söylüyorlar. Bizi karıştıranlar oluyor. Ama mimiklerimiz öncelikle çok farklı. Uyku ve beslenme düzenimize mesela çok dikkat ediyoruz. İyi bir performans istiyorsak sahneye saygılı olmalıyız. Müzik bizim daha çok ön planımızda. Gitarlarımıza daha çok aşığız. Elbet ilişkilerimiz oluyor ama özel hayatımız bunlar aradaki farkı ayırmayı değiştirmek istiyoruz. Bence bir müzisyenle birlikte olmak çok zordur.

Mertcan Keskin: Evet sahnede farklılaştığımızı söylerler. Normalde ikimizde sakiniz. Biz müziğimize aşığız. Gitarlarımız bizim her şeyimiz. Benim için müzikten başka hiçbir şey ön planda değil.

Keskin kardeşleri Gergedan Bar’da dinleyebilirsiniz.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Berkcan Keskin: Öncelikle bu röportaj için teşekkürlerimi sunuyorum. Çanakkale’de daha fazla tanınmak istiyoruz. Çanakkalelerin hepsinden desteklerini bekliyoruz. Çünkü bu kentin çocuklarıyız. Onların vereceği destek bizim için çok değerli.

Mertcan Keskin: Bizim hissettiğimiz şeyler giderek anlamlaşıyor ve derinleşiyor. İnsanların bu anlamda dinç bir şekilde bizim yaptığımız şeylere destek olmasını istiyoruz. En büyük sorun şu anda ön yargılar. Herhangi bir ünlü olmuş bir grubun sözlerine, müziğine ön yargı ile bakmıyorsanız, yeni üretim yapan kişilere de ön yargı ile bakılmaması gerektiğini söylemek istiyorum. İnsanların bizleri anlamaya çalışmasını diliyorum. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve destek bekliyoruz.  Teşekkür ederiz.

Son olarak Keskin Band’in yeni single çalışmasını dinlemeyi unutmayın: