107 Yıllık Tarihi Hamam Seramik Müzesi ve Atölyesi Haline Getirilecek
Çanakkale’de 107 yıl önce yapılan Müstahkem Hamamı “Seramik Müzesi ve Atölyesi” haline getirilecek.
1904 yılında Asaf Paşa tarafından yaptırılan tarihi hamamın zamanında askerlerin yıkanmasında kullanıldığını belirten belediye yetkilileri, “Çanakkale 17. yüzyıl sonlarından, 20. yüzyıl başına kadar özgün ve ilginç formlu seramik eserlerin üretildiği önemli bir merkez oldu. Malesef Çanakkale için bu derece önemli ve özel olan seramikle ilgili kent merkezimizde bu sanatın geçmişten günümüze seyahatini anlatan kalıcı bir sergi ve müze yer almıyor. İşte bizlerde yaklaşık 22 yıl önce kapısına kilit vurularak kullanılmayan 107 yıllık bu tarihi hamamı seramik müzesi ve atölyesi haline getirmek için Boğaz Komutanlığı’ndan talep etmiştik. Yaklaşık 2 yıl önce de bu yerin bize tahsisi yapılmıştı. Şimdi bu yeri Seramik müzesi haline getirmekm için çalışma başlatacağız” dedi.
Belediye yetkilileri Cevatpaşa Mahallesi Kaya Sokak’ta konumlanan tescilli eski eser taşınmazın restorasyonu konusundaki izinlerle ilgili bütün işlemlerin tamamlandığını da belirterek, “Yapının batı cephesinde yar alan giriş kapısının üzerinde yer alan kartuşta Arap rakamlarıyla 13 ve 22 yazıyor. Buna göre yapı Hicri 1322, Miladi 1904’ye tarihlenmekte. Ayrıca, hamamın kuzeyinde sonradan inşa edilmiş tek katlı bir birim yer alıyor. İlave yapıya giriş batı duvarına açılan kapıyla sağlanıyor. Söveli dikdörtgen giriş kapısının yanında yer alan mermer kartuşta “Bu bina 1923 yılında inşa edilmiştir” yazısı bulunuyor. Hamamın soyunmalık, ılıklık, sıcaklık ve külhan mekanları aynı eksen üzerinde sıralanıyor. Soyunmalık bölümü iki kattan meydana geliyor. Katlar, sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş aydınlık fenerini taşıyan, mekanın ortasındaki on adet ayak çevresinde yer almaktadır ve mekanın duvarlarına bitişik on dört adet ayakla desteklenmiş. Zeminden yüksek tutulan birinci kata, ayakların arasında yer alan dört köşedeki dörder basamaklı dört adet merdivenle çıkılıyor. Birinci katta yapının batı duvarına bitişik iki yanda iki adet oda yer alıyor. Soyunmalığın kuzeydoğu köşesinde yer alan merdiven kuruluşu ile üst kata çıkış sağlanıyor. Üst kat batı, kuzey ve güney duvarlarında her duvarda üçer adet olmak üzere toplam dokuz adet basık kemerli kare biçimli pencereyle aydınlatılıyor. Soyunmalığı örten fener ve sekizgen kasnağı içerden ahşapla kaplı. Fenerin tavanında ortada ahşap bir gülbezek bulunuyor. Gülbezeğin dört yanında bulunan üçgen biçimli ahşap süsleme ögeleri kasnağın kısa kenarlarındaki pencerelerin üzerine uzanıyor. Soyunmalığın kuzey duvarında, üst kata çıkışı sağlayan merdiven kuruluşunun yanında yer alan kapı daha sonra eklenen binaya açılıyor. Söz konusu kapının ve merdivenlerin karşısında, güney duvarında ocak bulunmaktadır. Soyunmalık mekanındaki katlar, odalar, destekler, ayaklar ve merdivenler betonarme olup geç dönemde eklenmiş. Soyunmalığın kuzey ve güney duvarına bitişik ayakların, üst kattaki pencerelerin önünde bulunması bunu göstermekte. Yapının orjinalinde katların veya odaların olup olmadığını gösteren herhangi bir belge ya da bir iç mekan fotoğrafı bulunmamakta ve mimari bir iz de görülememekte” dedi.
“TARİHİ HAMAMDA ORİJİNAL BÖLÜMLER AYNEN MUHAFAZA EDİLEREK SERGİLENECEK”
Restorasyon projesi kapsamında, yapının Kaya Sokak cephesinde yer alan mevcut soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık olarak kullanılan bölümleri sırasıyla, seramik müzesine giriş, dinlenme ve bilgilendirme alanı ile sergileme alanları olarak düzenleneceğini belirten yetkililer, “Dinlenme ve bilgilendirme alanında, dışarıdan gelenlerin sergi alanına geçmeden önce dinlenirken, bilgi ekranından yapının tarihçesi ve sergilerin içeriği hakkında bilgilendirilecekleri bir mekan oluşturulmak istenmiş. Bu alanda ayrıca, seramik satış ofisi de yer alıyor. Sokak cephesinde yar alan iki adet oda, ziyaretçilerle ilgilenecek uzman odası ve güvenlik odası olarak düzenlenecek. Soyunmalığın üst katındaki galeri boşluklu bölüntüsüz bir alan, süreli sergiler için kullanılacak. Soyunmalık mekanından ılıklığa yuvarlak kemerli bir kapıyla geçilmekte. Enine dikdörtgen biçimli ılıklık mekanının kuzeyinde karşılıklı iki tuvalet bulunmakta. Tuvaletlerin gerisinde ikisi doğu, diğer ikisi de batı duvarına bitişik toplam dört adet traşlık yer almakta. Ilıklığın güneyi mermer bir sekiyle yükseltilmiş. Traşlıklar ve güney bölümü birer oval kubbeyle örtülüdür. Tuvaletler düz çatı ile örtülmüştür ancak tuvaletlerin üzerinde birer adet fil gözü bulunmakta. Mekandaki tüm kubbelere geçiş testere dişleriyle bezenmiş pandantiflerle sağlanmış. Kubbelerin üzerlerindeki filgözleriyle mekan aydınlatılmış. Güney bölümünün batı, güney ve doğu duvarlarında birer adet dekoratif niş bulunmakta. Ilıklık bölümündeki tüm birimlerin duvarları geç dönemde belli bir seviyeye kadar beyaz seramikle kaplanmış. Pandantiflerin üzeri daha geç bir dönemde sıvayla kapatılmış, zamanla dökülen sıvaların altından testere dişi izleri meydana çıkmış. Tuvalet taşları ve kurnalar orjinal. Ilıklıktan sıcaklık mekanına yuvarlak kemerli bir giriş kapısıyla girilmekte. Kare mekanın dört köşesinde birer halvet hücresi ve ortasında sekizgen göbek taşı bulunmakta. Sıcaklık mekanı kubbe ile örtülü. Kubbe dışardan sekizgen kasnak üzerine oturmakta. Kubbeye geçiş testere dişleriyle bezeli pandantiflerle sağlanmıştır. Pandantiflerin üzerinde bir sıra yivli, bir sıra burgulu ve bir sıra düz olmak üzere üç sıra silme yer almakta. Kubbenin üzerindeki filgözleriyle mekan aydınlatılmış. Restorasyon projesi kapsamında, sergileme alanları olarak fonksiyonlandırılan ılıklık ve sıcaklık bölümlerinde yapı tek kata inmekte olup; yapısal müdahalede bulunulmadan, sadece niteliksiz duvarlar kaldırılarak sergileme aparatları montajlanacak. Sıcaklık bölümünde görülen döşemede kot farklılıkları ve Orijinal mermer döşeme orta göbek taşı korunarak sergileme alanlarında hareketlilik sağlanacak” dedi.
“RESTORASYON AŞAMASINDA TAMİRATI YAPILACAK OLAN CEPHEDE, TAHRİP OLMUŞ TUĞLALAR ASLINA UYGUN İMAL EDİLEN TUĞLALAR İLE DEĞİŞTİRİLECEK”
Yapının sonradan yapılarak, orijinal hamam binasına ilave edilen kısmına soğukluk bölümünden bir kapı boşluğu ile geçildiğini belirten yetkililer, “Tek katlı yığma ilave binanın hem Kaya Sokak hem de İnönü Caddesi tarafında yer alan bahçeden giriş kapısı var. İlave yapı, Kaya Sokak tarafında iki ve arka cephede bir adet odaya sahip. Restorasyon projesi kapsamında, Kaya Sokak tarafında yer alan giriş bölümü korunarak ziyaretçiler için emanet dolabı ve vestiyer konuldu. Bu girişten seminer odasına geçilmekte. Böylelikle, ek bina tarafında kalan giriş, toplu olarak müzeyi ziyarete gelen konukların direk seminer odasına, sonra düzenli olarak sergi alanına alınmalarını sağlayacak. Sokak cephesinde yer alan oda, konsevatör odası olarak düzenlenecek olup, seramik eserlerin bakımı yapılabilecek. Sıcaklık mekanının doğusunda bulunan ve girilemeyen bölümün su deposu, gerisindeki bölümün de külhan olduğu tahmin edilmekte. Türk hamamlarındaki geleneksel sistemin zamanla yerini günümüz teknolojisine bırakmasıyla külhan bölümü kazan dairesi olarak düzenlendiği için değişikliğe uğramış. Kazanın gerisinde doğu duvarına bitişik yuvarlak kemerli yerin külhan olduğu düşünülmekte. Bu yerin üzerinde baca kısmı uzanmakta. Bacanın üzerinde 1942 yazmakta. Yapıya ait 1923’ten önceye tarihli olduğu düşünülen bir fotoğrafta söz konusu bacanın yerinin değişmediği görülmekte. Bizce amamın bacası 1942’de onarılmış olmalı. Buna göre 1940’lı yıllarda da hamamın geleneksel yöntemle işlediği düşünülebilir. Restorasyon projesi kapsamında, dışarıdan bağımsız girişli kalorifer dairesi kafeterya fonksiyonuyla düzenlendi. Açık kafeterya, yapının arka cephesinde yer alan bahçeye de servis yapabilecek. Bahçede, 64 metrekarelik pergoleli açık oturma alanı yer alıyor. Ayrıca, yapının kuzey duvarında dışarıda yan yana iki adet depo bulunuyor. Dikdörtgen girişli depolar içeriden kemerli. Restorasyon çerçevesinde açık durumda olan 5’er metrekarelik 2 adet deponun tuvaletlere dönüştürülecek. Yapının girişinin de bulunduğu batı cephesi kırmızı sırlı tuğlayla kaplı. Ortada sivri kemerli giriş kapısı ve iki yanında ikişer adet sivri kemerli pencere bulunmakta. Giriş kapısı ve pencereler tuğlaların diyagonal dizilmesiyle oluşturulmuş bir söveyle çevrili. Kapı ve pencerelerin üzerinde beyaz kilit taşı bulunmakta. Bu kilit taşları kazınarak tahrip edilmiş. Restorasyon aşamasında tamiratı yapılacak olan cephede, tahrip olmuş tuğlalar aslına uygun imal edilen nitelikte tuğlalar ile değiştirilecek. Cephede ve iç mekanlarda yer alan ahşap imalatlar restorasyon projesine uygun olarak yeniden imal edilecek. Giriş kapısının üzerinde iki adet kitabe yer almakta. Yapının karakteristik özelliğini ifade eden tuğla sivri kemerleri çevreleyen söveler bakımdan geçirilecek. Ayrıca ahşap doğramalar tadil edilecek ve kitabe bakıma alınacak” dedi.
İHA
Yorumlar...
Henüz yorum yok...